Mehmet Nabi Batuk

Toroslar İlçesinde kurulmak istenen 3’üncü taşocağı projesiyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Gözne Mahallesi’nde ortaya çıkan yeni detay yürekleri yaktı. 
15 yıl önce Mersin Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından nice emeklerle binlerce sedir ağacının ekildiği Yassıca Tepesi üzerinde taş ocağı ruhsatı alan Kanarlar Grup’un taşocağını kullanacak tırların geçişi için yüzlerce ağacı kökünden söktüğü ortaya çıktı. Küresel iklim değişikliği nedeniyle yok olma tehlikesi altındaki yüzlerce Sedir Ağacının katleden ekipler iş makineleri ve dinamitlerle açtıkları yola dolgu çalışması yaptı. Bugüne kadar ekilen ağaçların korunması için etrafı tel örgülerle çevrili olan söz konusu tepe üzerindeki ağaç katliamına şahit olan mahalle sakinleri kendi diktiği ağaçları taşocağından koruyamayan Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’ne tepkili.

“2000 YAŞININ ÜZERİNDE SEDİR AĞAÇLARI BULUNMAKTA”
Taşocağı projesiyle barındırdığı canlı yaşamı yok olma tehlikesi altında olan Yassıca Tepe hakkında bilgi veren Gözne Mahalle Muhtarı Şevket Taşkın şunları söyledi: “Orman Bölge Müdürlüğü buraya 15 yıl önce halk arasında katran dediğimiz yüzlerce sedir ağaçları dikti. Bu ağaçlarımızın ömürleri 2000 yıla kadar uzayabiliyor. Bölgemizde ayrıca 2000 yaşının üzerinde sedir ağaçları bulunmaktadır. Bu ağaçlar doğaya 2000 sene hizmet edecek ağaçlardır. Ayrıca Andız Ağacı da bol miktarda bulunmaktadır. Bu ağacın topak bir meyvesi olur. Bu topaklardan pekmez yapılır. Halk arasında özellikle akciğer kanserine karşı tedavi amacı ile tüketilir. Ama bu ağaçlar bu tepeye açılacak taşocağı ile telef edilecek. Bu ağaçlara nasıl kıyacaklar bunu bilemiyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü burada kendi kurduğu doğal yaşama kendisi de karşı çıkıyor. Burası belki de son kez gördüğümüz bir cennet olacak.”

“İNSANIN, KOYUNUN, KEÇİNİN GİRMEDİĞİ YERE TAŞ OCAĞI NASIL GİRİYOR?”
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’nün 15 yıl önce dikilen ağaçların sağlıklı bir şekilde yetişmesi için tepe etrafına dikenli tel örgü inşa ettiğini hatırlatan Muhtar Taşkın, ayrıca bölgeye ne insan nede hayvan sürüsü girişinin yasak olduğunu kaydetti. Yasaklı bölge olan söz konusu tepeye girenlere yüksek para cezaları kesildiğini ifade eden Muhtar Taşkın, “Burada ağaç kesen biri yakalandığında ne kadar para cezası kesildiğini tahmin bile edemezsiniz. Koyun keçi otlatmanın cezaları çok ağırdı. Hayvan sahipleri sürülerini satsalar onlar bile karşılamayacak kadar ağır cezaları vardı. Çünkü bir ağaç katledildiğinde o ağacın ömrünün ne kadar olduğu göz önünde bulundurularak ceza kesiliyor. Bu tepenin etrafını tel örgü ile çevirdiler. Ama nasıl oluyorsa taş ocağını sokuyorlar. İnsanın, koyunun, keçinin girmediği yere taş ocağı nasıl giriyor. Bunun vebalini kim ödeyecek? Nice emeklerle bu zamana kadar getirilmiş bu sedir ağaçlarının vebalini kim ödeyecek? Bizim burada 2000 yaşında sedir ağaçları var. bu ağaçlar yıllar sonrada insanlara oksijen üretecekler. Bu ağaçların suçları nedir. Buraya taş ocağı açılsın biz buna karşı değiliz. Ama nice emeklerle binlerce ağacın olduğu bir tepeye değil yeşilliğin cılız olduğu, orman olmayan tepelerimize taş ocağı açılsın” diye konuştu.