Haber Merkezi

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere kente gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan gündeme dair açıklamalarda bulundu. Parti binasında gerçekleştirilen toplantıya il ve ilçe yönetimlerinin yanı sıra belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.

“BÜYÜKŞEHİRİ PARTİMİZE KAZANDIRACAĞIZ”

İlk olarak söz alan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Mersin Büyükşehir Belediyesini yeniden partilerine kazandıracaklarını söyledi. 2019’da 3 önemli seçimin yapılacağını kaydeden Torun, “Bu seçimde demokrasiden, hukuktan, özgürlükten yana olanlarla tek adamdan yana olanların seçimi olacak. Bunu başaracak olan bizleriz. Hem yerelde hem genelde iktidar olacağız. Önümüzdeki süreçte Mersin Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olacak. Ayrıca Mersin’de ilçe belediye sayımızı da mutlaka arttıracağız ve Mersin artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi olacak. İçinde bulunduğumuz süreci biliyorsunuz. Her gün her sabah uyandığımızda değişik gündemlerle uyanıyoruz. Türkiye’nin gündemini her gün değiştiriyorlar. Bir sorunu tartışmadan yeni bir gündem oluşturarak algıyı değiştiriyorlar. Her anlamda kötüye gidiyoruz. Ve Türkiye’de 5 temel sorun hala çözülemedi. Ekonomi, eğitim, sağlık, toplumsal barış ve dış politika sorunları çözüm bekliyor. Artık ülkeyi yönetemiyorlar. Bu ülkede barışı, huzuru, dayanışmayı ortaya koyacağız” diye konuştu.

“HUKUKUN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE KİŞİNİN GÜVENLİĞİ OLMAZ”

Konuşmasına 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayarak başlayan Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan ise Türkiye’de yargının doğrudan siyasetin emir ve talimatı altına girdiğini savundu. Yargının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki dudağı arasına sıkıştığını öne süren Teczan, “Artık durum siyasetin emir ve talimatları sorunu değil doğrudan sarayın yargısının yaratıldığı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın iki dudağı arasında yürüyen, oraya sıkışmış bir yargı düzeni ile karşı karşıyayız. Hukukun olmadığı bir ülkede kişinin güvenliği olmaz. Hukukun olmadığı bir yerde emeğin güvenliği, sermayenin güvencesi, huzurlu bir ekonomi, girişim özgürlüğü olmaz. Hukuk bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmışsa, yargıçlar emir alarak karar verir duruma gelmişe o ülkede düzenden bahsetmek mümkün olmaz. Uzun süre yargıyı teslim ettiği FETÖ adlı çeteyi temizliyorum derken bizi yeni bir yapıya teslim etmek ve yok etmeyle baş başa bırakmıştır. Hukuk mücadelesi bir ekmek, özgürlük, halkın kendisini ifade edebilme mücadelesidir” dedi.

“TOSUNCUK DÜZENİ KURDULAR”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uygulamalarına da tepki gösteren Tezcan, “Türkiye 20 Temmuz darbesi şartlarında yaşıyor. Bir darbe düzenindeyiz. Bu iktidar 15 Temmuz’dan güçlü bir demokrasi çıkartma tercihinde bulunmadı. Bunun yerine 20 Temmuz darbesi ile bir sivil darbe gerçekleştirdi. O günden bu yana Türkiye darbe koşulları altında yaşıyor. Yaşam hakkının, mülkiyet hakkının güvende olmadığı bir Türkiye yarattılar. Bu iktidar OHAL bağımlısı bir iktidardır. OHAL’siz ülkeyi yönetemez durumdalar. OHAL’in uzatılması Türkiye halkının ihtiyacı değildir. Olağanüstü Hal’i uzatmak darbecilerin ihtiyacıdır. Sırtını saraya dayamış, milletten kopmuş anlayışın ihtiyacıdır. Şimdi bunu Cumhur ittifakı diye millete yutturmaya çalışıyorlar ama bu ittifak aslında tabanda kurulmuş bir iktidar değildir. Bu ittifak saray ittifakıdır. Milletin kutuplaştırıldığı bir ittifaktır. Halkımız bu ittifakın seçeneğini üretecektir. Bu milletin alın terinin ürünü olan şeker fabrikalarını satışa çıkartıp yine 3-5 tosuncuğa peşkeş çekme derdindeler. Tosuncukların mutlu olduğu, milletin mutsuz olduğu bir düzen kurdular. Ama millet buna karşı bir dayanışma örneği gösteriyor. Türkiye’nin her yerinde bir şeker ittifakı oluştu. Bu iktidar gayri milli bir iktidardır. Milletin emeğini, servetini, birikimini yabancı tekellere peşkeş çeken bir iktidardır. Bu iktidar, kendi doğal enerji kaynaklarını kullanarak çevreye zarar vermeden, milletin gücüyle tasarruflu ve ucuz, çevreyle barışık enerji kaynaklarını yaratmak yerine Mersin’in kalbine Akkuyu’ya hançer saplayan gayri bir iktidardır” şeklinde konuştu.

“MERSİN’DE 3 BELEDİYEYE SAHİP OLMAMIZ BÜYÜK EKSİKLİK”

Parti olarak Mersin’e büyük önem verdiklerinin altını çizen Tezcan şunları söyledi: “Mersin bizim için çok önemli, Mersin Türkiye için çok önemli. Mersin birikimi çok yüksek bir kent. Mersin, sadece doğal zenginliği ve çevre güzelliği ile değil insan kaynağı ile de birikimi çok yüksek bir kent. Mersin’de başarılı 3 belediye başkanımız var. Çalışkan bir örgütümüz var. Kongrelerimizi tamamladık ve yeni bir sürece girdik. Önümüzde artık büyük bir hedef var. İktidar hedefi. Mersin’de belediye sayımızın 3 tane olması bizim için ciddi bir eksikliktir. Sadece bizim için Mersin halkı için de çok büyük eksikliktir. Mevcut belediye başkanlarımız halka çok güzel hizmet götürmektedir. Mersin’de hedefimiz belediye sayılarını arttırmaktır. 2014 seçimlerinde elimizdeki büyükşehir belediyesini kaybettik. Önümüzdeki yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni almak hepimizin görevidir. Bütün kadrolarımız buna göre hazırlandı. Mersin’de çok büyük bir demokrasi gücünü sandığa sokacağız ve sandıktan zaferle çıkaracağız.”