HEDİYE EROĞLU

Türkiye’nin lojistik üssü Mersin sık sık düzenlediği etkinlikler ile sektöre yön vermeye çalışsa da sektörü güçlendirmeye yönelik yatırımların gecikmesi ve büyüyen sorunlarına çözüm üretilememesi nedeniyle tehlikeli bir sürece giriyor.
Kentin sahip olduğu büyük potansiyel, Mersin Uluslararası Limanı’nın (MIP), 2017 yılında 1 milyon 592 bin TEU konteyner elleçleyerek tarihi bir rekora imza atması ile gözler önüne serilse de, kent lojistiği geleceğe hazırlanamıyor. 
Özellikle, Avrupa - Asya arasındaki 75 milyar ABD dolarlık yük hacmiyle en avantajlı taşıma koridoru olarak görülen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu devreye girmişken, Mersin’in gecikmesi uzmanları tedirgin ediyor!

LOJİSTİK MERKEZ GEÇİKTİ!
Lojistik Derneği (LODER) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, Mersin Limanı rekorlar kırarken, bu gelişimin kente yayılamamasındaki en büyük eksikliğin lojistik altyapısının güçlendirilememesi olduğuna dikkat çekti. Gerekli yatırımlar için “Bir an önce harekete geçilmeli” çağrısı yapan Tanyaş, “Türkiye’de lojistik köyler ve merkezler ile ilgili genel bir sıkıntı var, Yenice Lojistik Merkezi de bundan payını aldı. Çünkü bu köyler-merkezlerin yapımı çeşitli bakanlıklara dağıtılmış durumda ki bu da bürokratik zorluklara neden oluyor.  
Ancak Mersin bu işe ilk başlayan illerden biridir. Mersin 2007 yılında Yenice Lojistik Merkezi ile ilk yola çıkanlardan biri olmasına rağmen bakanlıklar arasında uyum sağlanamadığı için bu proje hayata geçmedi. TCDD’nin Yenice’de bir projesi var ki şuan inşaat aşamasında ama bu da yavaş ilerleyen bir yatırım. Bu da ciddi bir çalışma çünkü biz artık intermodel taşımacılığı kullanmak zorundayız, başka türlü karayolu ile bu işlerin olmayacağı açık. Mutlaka demir ve deniz yollarını etkin kullanmak durumundayız. Onun için de bu Yenice yatırımı da son derece önemli. Ama gecikmeyi anlamak mümkün değil. Bölgesel ve Mersin lojistiğinin gelişimi için bu yatırımın bir an önce hayata geçmesi lazım”. 

“OTOYOL DEMİRYOLU İLE ENTEGRE OLMALI”
Karayolu ve demiryolu bağlantılarında da Mersin’de istenilen gelişimin yakalanamadığı görüşüne destek veren Prof. Dr. Tanyaş, “Liman girişi ile ilgili şuan bir şeyler yapılıyor ama bunlar karayolu entegrasyon açısından rahat değil ve ciddi sıkışıklıklar var, bu durumun kaybettirdiği maliyetler, beklemeler var. O otoyol entegrasyonunun da demiryolu ile bağlantısı da son derece önemli. Bunun da düzenlenmesi lazım. Yani tüm her şeyi gören bir master plan çerçevesinde, devletin desteği alınarak adımlar atılmalı. Bu yatırımlar tarihlendirilerek bir an önce hayata geçmeli” diye konuştu. 

“MERSİN KONTEYNER LİMANI ÖNCELİKLİ OLMALI”
Türkiye’nin üç büyük liman projesi olduğunu ve bunlarında; Mersin Konteyner Limanı, Çandarlı ve Filyos Liman yatırımları olduğunu da anımsatan Tanyaş, bu projeler içerisinde Mersin’in öncelikli olması gerektiğini da kaydetti. 
“Dünyada da örneklerini gördüğümüz gibi limanların rekabeti önemli” diyen Mehmet Tanyaş, “Lojistik; ticaret ve sanayi için vardır. Sanayi ve ticaretin rekabeti için iyi hizmet önemlidir. Mersin Konteyner Limanı’nın bu anlamda bir an önce hayata geçmesinde fayda var. Hele bu savaşın sonuna gelirken ve Doğu Akdeniz’deki potansiyel artıyorken bu önemli ve ihtiyaç duyulan bir yatırımdır. 
Mersin Konteyner Limanı, Çandarlı ve Kilyos Limanları’ndan daha önemli bir yatırımdır. Bu konuda bir gecikme olduğu doğrudur. bunun bir an önce hayata geçmesi lazım” diye konuştu.

“MERSİN YÜKÜ VE PAZARI KAYBEDEBİLİR”
Mersin’i yakından ilgilendiren projenin; Demir İpek Yolu olduğunu ve buna hazırlık yapılması gerektiğini vurgulayan Tanyaş, bahsettiği tüm çalışmaların bu projeye uyumun ve çağı yakalamanın odak noktası olduğunun altını çizdi. 
Kars’tan giren yüklerin Mersin’den özellikle Güney Avrupa ile Afrika ülkelerine yönelmesi gerektiğini, bununda ihtiyaç duyulan lojistik altyapının sağlanması ve sorunlar çözüm üretilmesi ile mümkün olduğunu bildiren Tanyaş, “Çünkü İstanbul’u zorlayan yeni bir hatta gerek yok, zaten 3’üncü köprüdeki demiryolu net değil ve Marmaray’ın gece geçişlerinde sıkışıklık var. Mersin’den kalkan 1-2 tren var, bu nedenle BTK yani Demir İpek Yolu ile birlikte Mersin’in önemi daha da artacak. Saydığımız yatırımlar bu manada çok daha önemli hale gelecek. Onun için de Mersin’in bir an önce lojistik yapılanmasını tamamlaması lazım. Aksi takdirde yükü ve pazarı kaybedebilir” uyarısı yaptı.

“ÜST YAPI TAMAM, ALTYAPI EKSİK”
Diğer yandan tüm bunlara rağmen özel sektörün bir şeyler yapmaya çalıştığını da dile getiren Tanyaş, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Mersin tarım, turizm ve lojistik olmak üzere 3 temel sektör ile öne çıkıyor. Burada lojistik ana sektör olarak seçilmiş. Mersin’de bu anlamda odalar, birlikler marifetiyle yürütülen ciddi çalışmalar var. Bilgi ve bilinçle hareket ediliyor. Şirketler, işletmeler hazır. Dolayısıyla üst yapı açısından hiçbir problem yok, bu işi rahatlıkla gerçekleştirebilirler. Ama altyapı son derece önemli çünkü altyapı ile maliyet ucuzluyor. Onun için de bu altyapı tarafını çözmek lazım.
Mersin’de bu işten para kazanıldığını mevcut Mersin Limanı ile görüyoruz ki şuan Mersin, konteynerde, yükte birinci liman haline geldi. Çok muazzam bir potansiyel var ama gerekli yatırımları bir plan dahilinde hayata geçirmek lazım”.