Tacize AVM indirimi!


 

Mersin’de bir alışveriş merkezinde bir kadını kameralar önünde taciz ettiği öne sürülen sanık S.A’nın yargılanmasına başlandı. Mağdur S.T.’nin Avukatı Serap Angay ise AVM’lerin ilgili yasada kamu alanı olarak kabul edilmediğini belirterek ceza indirimi uyarısı yaptı.

Mehmet Nabi Batuk

Mersin'de 16 Temmuz 2017'de bir giyim mağazasında alışveriş yapan S.T. isimli kadını taciz ettiği iddiasıyla suçlanan S.A.’nın yargılanmasına Mersin 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Taciz mağduru S.T.’nin katılmadığı ilk duruşmada "Cinsel davranışlarla bir kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etme suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması" suçlaması ile 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Sanık S.A.’nın savunması dinlendi. Güvenlik kameralarına da yansıyan görüntülerde biri 14 yaşlarda olan iki kadını daha taciz ettiği öne sürülen Sanık S.A olay sırasında alkollü olduğunu öne sürerek ilginç bir savunma gerçekleştirdi. Olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyleyen Sanık S.A. ilginç bir savunmaya imza atarak güvenlik görevlilerini suçladı. Görevlilerin kendisine müdahale etmediklerini ifade eden sanık S. A. beraatını istedi. Mahkeme heyeti daha sonra dava dosyasında bulunan CD'deki görüntülerin bilirkişi tarafından detaylı raporlandırılması ve dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 3 Temmuz gününe ertelendi. Bunun üzerine sanık S.A., "Temmuz ayında düğünüm var. Bu yüzden duruşmanın ertelenmesini talep ediyorum" dedi. Mahkemeye heyeti, duruşmanın belirledikleri tarihten başka bir tarihe ertelenmesi talebini kabul etmedi.

TACİZCİLİKLE SUÇLANAN SANIKTAN KOMİK SAVUNMA!

Üzerine atılı suçu kabul etmeyen tutuksuz sanık S.A., "Ne yaptığımı bilmiyordum. Olayın olduğu iddia edilen alışveriş merkezine şu an nişanlı olduğum kız arkadaşımla buluşmak için gitmiştim. Sarhoş olduğum için en yaptığımı hatırlamıyorum. Güvenlik görevlileri sarhoş olduğumu görmüş ama bana müdahale etmemişler. Kendime geldiğimde karakoldaydım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. Nişanlımın bu duruşmadan haberi yok" dedi.

HAKİM: “İÇTİN DİYE MİLLETİN KARISINA, KIZINA SARKINTILIK MI YAPACAKSIN?”

S.A'nın alkollü olduğunu öne sürmesine tepki gösteren mahkeme başkanı ise "İçmesini bilmiyorsan niye içiyorsun? İçtin diye milletin karısına, kızına sarkıntılık mı yapacaksın? Niye içip denize doğru yürümüyorsun da sağda solda milleti taciz ediyorsun? Bir de gelmiş alkollüydüm, kendimde değildim diye savunma yapıyorsun. Oldu... Alkolü iç, sonra gel, 'Nasıl olsa alkollüydüm.' diye savunma yap" dedi.

“BU SIKINTILI ZİHNİYETLE MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”

Sanığın mahkemedeki tutumunu değerlendiren Avukat Serap Angay, “Sanık savunmasında genel olarak işlediği suçun içerisinden çıkmaya çalışıyor. Cezasının net olduğunu ve kamera kayıtları olduğunun oda farkında. Olay sırasında alkollü olduğunu söylüyor. Ama görüntülerde kendisini kaybedecek kadar bir alkol durumu yok. Bu durum dosyaya girecek sağlık raporu ile de ispat edilecektir. Onun haricinde sanığın hal ve hareketleri ben bir şey yapmadım böyle bir niyetim olmadı şeklindedir. Ancak aynı gün benim müvekkilimden önce iki çocuğa da cinsel saldırıda bulunmuş. Bu mağdurlarımızdan bir tanesi 15 -16 yaşlarında diğeri ise müvekkilimden büyüktür. Bu davanın bizim için önemi topluma yansıması olduğu için daha büyüktür. Sanık savunmasında müvekkilimin şortlu olduğunu söylüyor ama diğer tacize uğrayan kadınlar ise biri kapalı diğeri ise bir çocuktur. Bunun şahsın karşıda gördüğü şortla olmadığı gayet açıktır. Burada şahsın zihniyeti ile alakalı bir sıkıntı var. Biz bu sıkıntılı zihniyetle mücadele etmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

“YARGITAY’IN KARARSIZLIĞI TACİZİ ARTIRIYOR”

Mahkeme heyetinin olaya yaklaşımını olumlu ve doğru olduğunu ifade eden Angay, ancak cinsel taciz suçlamalarında 7 / 24 her türlü vatandaşın girebildiği mağazaların bir kamu alanı olarak kabul edilmediğinın altını çizdi. Yasadaki bu açıklıktan sanığa bir ceza indirimi verilebileceğini kaydededen Av. Angay, “Madde 102’ye fıkra 3’te geçen kişilerin beraber kalmak zorunda kaldığı özel haller var. Bu yasaya göre AVMler ve mağazalar kişilerin zorunlu olarak birlikte kaldığı alanlardır. Ancak Yargıtay’ın bu konuda bir kararı yok. Bu yüzden herkesin kullandığı bu alanlarda yaşanan taciz olayları sarkıntılık suçu olarak değerlendiriliyor. Ancak biz hem kadınlar olarak hem de bu suçların mağdurları olarak aslında bu gibi yerlerde işlenen suçların daha ağır olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hukuki alanda da bu tür içtihatların oluşması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü bu algı ile kadınların yaşam alanları kısıtlanmaya çalışılıyor. Bunun için bu olayların önüne bir şekilde geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“TOPLU ALANLARDA İŞLENEN TACİZ SUÇLARI KADINI EVE KAPATIYOR”

Söz konusu dava dosyası üzerinden Yargıtay ve üst mahkeme kurullarına seslenen Av. Angay, şöyle konuştu: “Mevcut uygulamaların yüzlerce kişinin beraber bulunduğu alanlarda yaşanan olaylarda daha az ceza verilmesi gerekiyor gibi bir tutum var. Ancak bizce kadınların yaşam alanlarının kısıtlanmaması, onların daha güvenli hareket edebilmesi ve toplumun her haliyle kadını kabul edilmesi için asıl olarak bu suçlara ağırlaştırılmış cezalar verilmeli. Çünkü AVM ve açık alanlarda işlenen bu suçların aslında kadına yaşamı daha çok kapattığını düşünüyoruz. Bu suçların kapalı ve özel alanlarda işlenen şuçlara göre daha ağır sonuçlarının olduğunu düşünüyoruz. Böyle yerlerde işlenen suçlar için ağırlaştırılmış nedenler olarak kabul edilmesini bekliyoruz. Bu konuda yargı makamlarının avukatlara destek vermesi gerektiğini düşünüyoruz.”



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA