Hediye Eroğlu – Nabi Batuk 

MTSO’nun geçtiğimiz aylarda yapılan seçimlerinde  26’Nolu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi’ne seçilen ve meclise giren iş kadını Yasemin Taş, bununla da yetinmeyerek kuruluşunun 133 yılını kutlayan MTSO’nun ilk kadın yönetim kurulu üyesi oldu. Bu başarısı ile kadınlara ilham kaynağı olan Yasemin Taş, hedeflerini ve çalışmalarını gazetemiz anlattı. 

EN ALT BİRİMDE ÇALIŞARAK İŞE BAŞLADI
SORU: Biz sizi tanıyoruz ama okuyucularımız için soralım; Yasemin Taş kimdir?
Y. TAŞ: İş dünyasına 1998 yılında üniversite eğitimimden sonra dahil oldum. Sağlık sektöründe hizmet veren dış ülkelere ihracat yapan aile şirketimizde çalışıyorum. Türkiye’de üretilen ürünleri Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere pazarlıyoruz. 
İhracat dünyasına girişim biraz baba desteği ile oldu. Ben matematik eğitimi almıştım ama bir anda kendimi ticaretin içerisinde buldum. Başlarda benim için çok zor bir süreçti çünkü bu alana çok yabancıydım. İşi mutfakta pişerek öğrendim. Şirketimizdeki en alt birimde çalışarak başladım. Çoğu zaman beni sekreter veya depo çalışanı olarak düşünenler oldu. Sonra biraz tecrübe kazandıktan sonra ihracat birimine geçtim. Yabancı dilimin olması bu birime kolay adapte olmamı sağladı. Alt birimlerde çalışırken ihracata yönelik eğitimleri takip etmeye başladım. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin bu alandaki eğitimlerine katıldım. Akib düzenlediği Dış Ticaret Atölyesi’nin ilk öğrencilerindenim. Eğitimi ekip olarak birincilikle tamamladık. Bunun gibi birçok eğitimlere ve seminerlere katıldım. Yavaş yavaş sektörde piştim. Hala takip ederim, sürekli yenilenen dünyada bilgileri de yenilemek gerekiyor.
SORU: Eğitimli olmanız sizi gelişime mi itti?
Y. TAŞ: Eksiklerimi bildiğim için onları nasıl tamamlayacağım konusunda araştırmalar yaptım. Matematiğin bana kazandırdığı en büyük şey; iyi bir analiz yeteneğidir. Bir her şeyi en ince detayına kadar analiz eder, sonra programlarım. Ben kişisel olarak bir şeyi programlamadan hiçbir iş yapamıyorum.

ÇATIŞMA BÖLGESİNDE İHRACAT ARAYIŞINDA!
SORU: Sektörünüz itibariyle çatışmalı bölgelerde de Pazar arayışı takibindesiniz. Bir kadın olarak sizi buralarda gördüklerinde şaşıranlar oluyor mu? 
Y. TAŞ: Bir ihracatçının mesai saatleri yoktur. Dünyanın birçok ülkesine gidiyorsunuz. Benim olduğum bölgeler savaş ve çatışmaların çok yüksek olduğu bölgelerdi. Pek kimsenin gitmek istemediği alanlara da gidiyorsunuz. Örneğin Libya’da Kaddafi sonrası iç savaş başlamıştı bu süreç yaşanırken bizim ticari ilişkilerimiz devam ediyordu, tüm kapılar kapanana değin biz bölgeye gidip gelmeye ve ticarete devam ediyorduk. Benim çalıştığım ilaç sektöründe risk almadığınız bir bölge yok. Hatta risk olmadan girebileceğiniz bir Pazar da yok. Savaş veya çatışma ortamı bana hiçbir zaman engel olmadı, ticaret potansiyeli olduğunu düşündüğüm veya potansiyel var mı diye yerinde analiz etmem gereken her ülkeye gittim, tehlikeli bölgedir gitmeyeyim diye düşünmedim. Ticaretin içinde cinsiyet ayrımı yoktur ,  siz sadece  bir bireysiniz, kadın olduğum için zorlandığım zamanlarım olmadı.

KADINLAR GELECEK VAAT EDİYOR
SORU: Kadınlar üretimde yoğun olarak çalışıyor ama siz yönetici kadrolarındaki kadın temsiliyetini nasıl görüyorsunuz?
Y. TAŞ: Son yıllarda sayımız oldukça artıyor. Aile şirketlerinde üst düzey yöneticiliğe yükselmemiz elbette diğerlerine göre daha kolay oluyor. Fakat kurumsal firmalarda başarı kadınlarımızı kolayca üst sıralara taşıyor. Örneğin büyük ilaç firmalarının çeşitli birimlerinde yönetici olarak çalışan başarılı iş kadınlarımız var. Kadınlar sektörlerde artık gelecek vaat ediyor. Her sektörde Dünya hızla değişiyor, sektörel gelişmeleri güncel olarak takip etmezseniz, hızlı düşüşler yaşayabilirsiniz. Günceli takip etme ve yeniliklere adapte olma konularında kadınlar oldukça başarılı. 
Farklı sektörlerde çok marjinal örnekler var. Bir ev hanımı olup eşi işin başındayken hiçbir şekilde işin içerisinde olmayıp ancak eşi ölünce bir fabrikanın yönetici sorumluluklarını alıp yöneten, ürününü marka yapmayı başaran iş kadınları var. Kadınlar bir sorumluluk aldıklarında bunu sonuna kadar götürebiliyorlar. Bu durumun başarılı örnekleri de oldukça fazladır. Benzer başarı hikayeleri İş kadınlarına daha bir öz güven getirdi ve ‘başarabilirim’ düşüncesi artık ağır basıyor. Dünya değişiyor toplumlar artık yeniliğe daha çok açıklar. Kadınlar ise bu konuda değişime karşı cinsten daha kolay ayak uyduruyorlar. 

“İŞ DÜNYASINDA HER YERDEYİZ”
SORU: Hükümet ve devlet politikalarını bu noktada nasıl değerlendiriyorsunuz?
Y. TAŞ: Bu noktada rakamlar üzerinden yorum yapmak daha doğru olur. Geçtiğimiz günlerde MTSO’da bir etkinliğimiz olmuştu. Türkiye’nin sivil havacılıktaki ilk kadın pilotunu konuk etmiştik. O etkinlikle ilginç veriler açıklanmıştı. Pilotluk alanında 2002’ye kadar kadın sayısının 10’lu rakamlarda olduğunu ama şuanda 200’ü geçtiğini söylemişti. Kadının iş dünyasında sayısının artması ve görev alma konusunda özverili ve ısrarcı olması sebebi ile toplumu yönetenlerin de karşı çıkamayacağı ya da engelleyemeyeceği bir yapı oluşturmuştur. Ticarette işini en iyi yapanın engellenebilmesi mümkün değildir.  Siyaset ve STK kurumları bu teoriyi desteklemiyor elbette. Siyaset ve STK ları devre dışı bıraktığımızda kadına hiçbir engel yoktur. Bir birey bir işi yapmak istediğinde cinsiyetinden dolayı bir ayrımcılıkla karşılaşmıyor. İş dünyasında birçok yerde görev alabiliyoruz. Aslında bizim bu görevlere kendimizi hazırlayıp hazırlamadığımız önemlidir. 
Kadınlar bir işte tereddütte kalırsa başaramıyorlar. Çünkü aldığınız her görevin bir sorumluluğu var bir de aile içinde sırtımıza yüklenen sorumluluklar. Hem anne hem eş hem işkadını olmak oldukça zor,  yoğun temponuzda dengeleri korumanız şart. Yola çıkarken karşılaşacağınız engelleri doğru hesaplamalı ve her birinin çözümü için A ve B planlarınızın hazırda olması lazım. Kısaca kadın sadece işkadını değil, bu nedenle yaşamınızı programlamanız gerekiyor.

MTSO’DAKİ İLK KADIN!
SORU: 130 yılı geride kalmış bir kurumda yani Mersin Ticaret ve Sanayi odasının yönetim kurulunda bugüne kadar bir kadın yoktu. İlk kadın ise siz oldunuz. Neler hissediyorsunuz?
Y. TAŞ: Aslında ben seçilene kadar ilk kadın olduğumdan haberdar değildim. Alacağım görevi hakkıyla taşıyacağıma olan inancım ile tabi ki görev almak istiyordum. Ama ‘İlk kadın olacağım’ diye yola çıkmadım. Zaten oda seçimleri birkaç aşamalı, öncelikle sektörünüzün sizi seçmesi gerekiyor, daha sonra Oda içerisinde görevlere talip olabiliyorsunuz. Seçim süreci oldukça rekabetçi idi, ekibimizin bireylerinin birçoğu birbiri ile seçim sürecinde tanışmalarına rağmen mükemmel bir uyum sağladı  ve ortak hedeflerde birleşti, her koşulda  birlikte hareket etti, bir kadının liderliğinde uyumla ve özveri ile çalıştılar. Sonuç itibari ile bu birlik beraberlik, özverili çalışma seçimleri kazanmamızı sağladı ve beni yönetime taşıdı. Ekip arkadaşlarıma vesilenizle tekrar teşekkür etmek isterim. 
Ekipte; İMC Hastanesi’nden Ersoy Kuşçu, PMS Medikal’den Özgür Güler, Berra Medikal’den Hakan Dindar, ESA Optik’ten Erdal Horuz, Gülırmak Kozmetik’ten Ferit Akgül ve Doğuş Medikal’den Metin Demir var. Herbiri kendi sektöründe başarılı işler yapan, şehrin ve sektörün önemli şirketlerinin temsilcileri. Birikim ve donanımlarını, Sağlık sektörünün şehirde geleceğine katkı koyacak projelere dönüştürmek grubun birinci amacı. Görev sürecimizde amaçlarımızı gerçekleştirmek birinci hedefimiz. 

KADIN ETKİSİ HİSSEDİLECEK
SORU: Peki, yıllardır hep erkeklerin olduğu bu yönetimde bir kadının olması odayı nasıl etkileyecek?  
Y. TAŞ: Farklı etnik kimliklerin ve dinlerin buluşma noktası Modern bir kent olan Mersin’e yakıştığını düşünüyorum. Yönetim kurulu da nihayetinde bir ekip.  Ekibin her bireyi şehre nasıl fayda sağlarız üzerine çalışıyor ve proje geliştirmeyi amaçlıyor. Bu anlamda çok şanslıyım. Ortak dil kullanan, ortak hedefleri olan çok çalışkan ve özverili bir ekiple beraberim. Kadınlar projeleri sever, araştırmak, fikir üretmek, geliştirmek, değiştirmek… Yönetim ile uyumlu ve verimli bir çalışma dönemi geçireceğimi öngörüyorum. 
Ben yönetim kurulundayım ama bu çatının altında olan 15 kadın üyemiz daha var. Komitelerde ayrıca 15 kadın ve aralarından 3 kadın da Meclis’de. Bu 15 kadının yer aldığı komitelere büyük işler düşüyor. MTSO çatısı altındaki 16 kadın diğer işkadınlarına rol model olmalıdır. Tek başıma benim bir performans sergilemem bir şey ifade etmiyor. 15 kadının da şehirdeki diğer işkadınlarına biz de bu kurumlarda sektörlerimizi temsil etmeliyiz fikrini zihinlerine yerleştirecek işler yapmalılar. Bana son günlerde sorulan sorulardan biri “kadınları nasıl destekleyeceksiniz” , biz 16 kadın yaptığımız işlerle ve projelerle STKlarda daha fazla kadının yer almasının önünü açabiliriz. Nitelikli projeler geliştirerek ve çok çalışarak. Her işin ilki çok zordur. Biz 16 kadın zoru başardık, bizden sonra geleceklerin yolunu açtık, onların bizler kadar çaba sarf etmesi gerekmeyecek belki ama onların da kendilerinden sonra gelecek olanlara açık kapılar bırakmaları gerek. Geçen dönem MTSO da 8 kadın vardı ve mecliste kadın yoktu. 8 kadın birlik beraberlik içerisinde, özveri ile çalıştılar ve kadınların görevlerini hakkıyla yerine getirdiklerini diğer komite üyelerine gösterdiler. Bugün 16 kadın MTSO çatısı altına girebildiyse geçmiş dönemde kapıyı aralayan 8 kadının katkısı yok sayılamaz. Biz yeni seçilenlerin bu sorumluluğu da üzerimize alarak çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Umarım bizden sonraki dönem de kadın sayımız artacak. 

“NİYET OLURSA SONUCA DA VARIRIZ”
SORU: Yeni kurulan yönetime tepkiler, talepler, beklentiler nasıl?
Y. TAŞ: Eski dönemden sadece 2 arkadaşımızın olduğu yenilenmiş bir yönetim iş başında. Yenilikler hep umut verir, bu yüzden herkesin bir umudu var. Yönetimdeki arkadaşlarımızın hepside Mersin’i geleceğe taşımak adına çok hevesli. Hepimizin kafasının içinde bir takım projeler var. Zaman içerisinde ve ilerleyen zamanlarda bu projeler yavaş yavaş ortaya çıkacak. Şehrimizde birçok STK var ama geçmiş dönemlerde her STK kendi başına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Birlik olmadığı sürece tek başına yapılan bu çabaların sonuç vermediğini yıllardır görüyoruz. Başkanımız Ayhan bey; her kesim ile iyi ilişkileri olan ve iletişim yeteneği kuvvetli biri. Onun da en büyük amacı şehirde birlik ve beraberliği sağlamak. Niyet olursa sonuca da varırız diye düşünüyorum. 
Bugün dünyadaki diğer şehir örneklerine bakarsak çok geride kalıyoruz. Çünkü birçok şehre göre çok büyük avantajlarımız var. Denize sınırı olan bir kentiz ancak aynı zamanda turizmin gelişmediği bir kentiz. Bir liman kentiyiz ancak ihracat potansiyelimizin altında ticaret yapan bir kentiz. Şehrin ticari potansiyelini ortaya çıkaracak yapıların oluşması için çalışacağız, bu amaçla projeler geliştireceğiz. Burada önemli olan şehrin ekonomisinde etkin tüm paydaşlarla ortak amaçlar doğrultusunda uyumlu ve verimli çalışmaların yapılabileceği zeminleri oluşturmak. Yenilenen MTSO ile bunu başarabileceğimize inanıyorum.

SAĞLIKTA DURUM İYİ DEĞİL!
SORU: Sağlık sektöründe yaşanan ciddi sorunlar var. Siz sektörün içinden biri olarak bunları nasıl görüyorsunuz?
Y. TAŞ: Özellikle Üniversite hastaneleri ile ticaret yapan firmaların yaşamış olduğu ciddi ödeme sıkıntıları var. Geçtiğimiz dönemde üniversite ve kamu hastanelerinin geciken ödemeleri ile ilgili çok çalıştık ama ne yazık ki sektörümüzün bu gecikmelerden zarar görmesini engelleyemedik. Ciddi kayıplar yaşandı ve küçülmeye giden hatta iflas eden firmalarımız oldu. Bu konu sadece Mersin’in sorunu olmadığı için Ankara’nın Türkiye geneli için hazırladığı çözüm beklendi. Ohal durumu bu süreci geciktirdi ve nihayet Devlet Üniversite alacakları ile ilgili bir çözüm sundu sektörün önüne. Sunulan çözüm tatmin etmese de, daralan ekonomi ve sektörün kendine özel yaşadığı ekonomik kriz birçok firmamızın teklifi kabul etmesine sebep oldu. Umarım sonraki süreç ilgili kurum yöneticileri tarafından doğru yönetilir de sektör ve hastane benzer krizler yaşamaz. Çünkü bu durum hastanelerimizi de, halka sunulan sağlık hizmetini de olumsuz etkiliyor. Özellikle üniversite hastaneleri borçlarını ödeyemedikleri için ilaç ve malzeme alımı yapamıyorlardı. Açtıkları ihalelere katılan firmalar olmuyordu. Gerekli ürünleri ve donanımları dışarıdan temin etmek zorunda kalıyorlardı.

“GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRMELİYİZ”
SORU: Burada Ankara’da etkisi olan bir kent lobisi, sorunların azaltılmasına katkı sağlamaz mıydı?
Y. TAŞ: Eğer Mersin’deki paydaşlar aralarındaki birliği sağlayabilirlerse gücü daha da kuvvetli olacak. Bunu başaran kentler var ve çok ciddi bir şekilde gelişiyorlar. Örneğin bu noktada çok uzağa gitmemize gerek yok Gaziantep ve Kayseri’ye bakın nasıl bunu başardıklarını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Mersin’de kişisel egolar biraz baskılanabilirse, ben yaptım o yaptı hesaplarına girilmez birlikte hareket edilirse sonuca ulaşırız. Gördüğüm kadarıyla herkes bu niyeti taşıyor. Çünkü herkes birlik ve beraberliği sağlayamadığımız için bu kentin kaybettiğini dile getiriyor. Umarım bu niyetler icraata da geçer ve şehir bundan kazanır. 

“KADINLAR ALT SIRALARI KABUL ETMEMELİ”
SORU: Önümüzde bir erken seçim var. Siyaset sahnesine çıkmak isteyen birçok kadın var, onlara neler söylemek istersiniz? 
Y. TAŞ: Kadınların alt sıralarda aday gösterilmesinin, kazanmamak ile eş anlamlı olduğunu düşünüyorum. Listelerin son sıralarına kadın isimlerini yazdırarak, ‘kadınları siyasete hazırlıyoruz’ demenin bir anlamı yok. Bu yüzden kadınların seçilebileceği sıralardan aday gösterilmesi gerektiğini söylüyorum. Siyasi partilerin kadın adaylar için belirledikleri kotaları kamuoyuna övünerek açıklamalarını samimiyetsiz buluyorum, o kotaları kazanma ihtimali yüksek olan ilk sıralarda uygularlarsa o zaman inandırıcı olabilirler. Kadın, siyasetçinin seçim propagandalarında kullanacağı bir olgu değildir. Aday kadınlarımız buna müsaade etmemelidir, taleplerinde ısrarcı olmalı, kendilerine güvenmeli ve arka sıraları kabul etmemelidirler. Bütün siyasi partilerin dilinde bir kota malzemesi var; ‘şu kadar kota koyduk’ filan diyorlar. İyi ama kotayı koydukları kaç kadın meclise taşınıyor? Bunları konuşmak ve kadınları vekil olarak çıkartmak önemlidir. Biz her platformda, yönetimlerde kadınların yer alması gerektiğini ve onların yönetime değer katacaklarını söylüyoruz. Ama burada herhangi bir kadını değil; bilgisiyle, donanımıyla, girdiği yönetimi temsil edecek kadınlara yer vermelerini istiyoruz. 

“KENDİNİZE HEDEF BELİRLEYİN”
SORU: Son olarak özellikle genç kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Y. TAŞ: Hep söylediğim bir şeyi burada da tekrar etmek istiyorum; Kendinize bir hedef belirleyin ve bu hedefte ısrarcı olun. Bu hedefte karşınıza çıkan engeller nedeniyle yılmayın. Bir problemin tek çözüm yöntemi yoktur, bakış açınızı değiştirin ve sorunları, engelleri yeniden değerlendirin. Her sorunun başka bir çözüm yöntemi olduğu gibi, her hedefe giden yolun da birden fazla rotası vardır. Burada mücadeleyi bırakmamak adına hedeften şaşmamak gerekiyor. Her işkadınının , sektörünü temsil eden STKlar da yer almalı, siyasetçi ise kadınkolları vs değil, siyaseti temsil eden mecliste yer almalılar. Yani her neredelerse, görevlerini en iyi şekilde yapsınlar, bu geçmişten bugüne ve gelecekteki kadınlara borcumuzdur. Biz kadınları en iyi ve doğru şekilde bulunduğumuz mevkilerde temsil etmekle mükellefiz.