Tarsus’ta üzüm bağlarını vuran dolu afetinin yaraları sarılmaya çalışılırken gözler Suma Fabrikası’nda! 28 milyon 356 bin TL zararın olduğu bölgede çiftçi, yaş üzüm alımı öncesi Suma Fabrikası’nın fiyatları yükseltmesi bekleniyor!
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’in Tarsus İlçesinde geçtiğimiz hafta yaşanan dolu yağışının ardından tarımsal alanlardaki hasar tespit çalışmaları sürüyor. Cinköy, Çiriştepe, İbrişim, Karadirlik, Tepeköy, Kaklıktaşı, Karadiken, Çakırlı, Ulaş ve Eskişehir mahallelerinde yoğunlaşan çalışmalarda 21 bin 250 dekarlık tarımsal alanın dolu yağışından etkilendiği belirtiliyor. İlk belirlemelere göre yağışın, ilçedeki ekili alanlarda 28 milyon 356 bin 250 liralık zarara yol açtığı tespit edilirken; İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri, teknik elemanlarca yapılan ön tespit çalışması neticesinde bin 120 çiftçiye ait 21 bin 250 dekar üzüm bağı alanının yüzde 30-60 oranında zarar gördüğünü belirledi. Hasar tespit işlemlerin sürdüğü belirtilirken; net rakamların çalışma sonunda kamuoyu ile paylaşılacağı kaydedildi.
Öte yandan gazetemize bölgedeki son durumu aktaran Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer, hasat öncesi ürünlerini kaybeden bağcıların moralinin bozuk olduğunu bildirdi. Çiftçilerin zararının düşürülmesi için SUMA Fabrikası’nın üzüm alım fiyatlarını yükseltmesi gerektiğini ifade eden Ergezer, ayrıca hasar gören bağı onarmak içinde üreticinin sırtındaki gider maliyetlerinde artacağını hatırlattı.
“ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERİMİZİN ÖNÜNDE KÖTÜ BİR YIL VAR”
Başkan Ergezer, söz konusu alanda ağırlıklı olarak yöresel Tarsus üzümü ve ihracata yönelik kültürel üzüm yetiştiriciliği yapıldığını ifade etti. Bölgenin yıllık 450 bin ton üretim kapasitesine sahip olduğunu kaydeden Ali Ergezer, dolu yağışı nedeniyle 85 bin ton üzümün zarar gördüğünü iletti. Bağcıların moralinin bozuk olduğunu kaydeden Ergezer, “Mal canın yongasıdır. Karşılaştıkları durum nedeniyle psikolojileri bozulmuş. Öte yandan havalar hala yerine oturmadı. Biz iklimin bu denli bozuk gitmesi nedeniyle geri kalan ürünlerimizin de telef olmasından korkuyoruz. Bugün karşılaştığımız hava olaylarından dolayı tedirginiz. Bu yüzden bizde üreticilerimizde bir korku içinde yaşıyor. Umarız bundan sonra hava şartları düzelir. Çünkü bölgemizde karpuz, şeftali, üzüm, domates gibi birçok üründe hasat zamanına gelmiş durumda. Hasat döneminde bu insanlar zarar gördüğü anda bir yıllık emekleri boşa gitmiş oluyor. Şimdi bölgedeki çiftçilerimiz yeni hasat için bir yıl daha bekleyecek. Bu yüzden zarar gören çiftçilerimizin önünde kötü bir yıl var” dedi.
“ÜRETİCİLERİN YARISI TARSİM’DEN FAYDALANAMAYACAK”
Bölgede zarar gören çiftçilerin TARSİM konusunda bazı sıkıntılar yaşandığını kaydeden Başkan Ali Ergezer, “TARSİM ile bölgedeki hasarın belki de yüzde 50’si ancak karşılanabilecek. Geriye kalan yüzde 50’lik ürünler ise TARSİM’li değildir. Çünkü bölgedeki birçok bağ ya hazine arazisidir ya orman bozmasıdır ya da intikal görmemiş arazilerdir. Bu bölgelerimizdeki üreticilerimizin Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKA) olmadığından dolayı TARSİM’e kayıtlanamadılar. Bu konuda özellikle şunu söylemek isterim ki bugün TARSİM sistemi sadece ürünleri sigortalıyor; toprağı sigortalamıyor. Ancak TARSİM sisteminde mutlaka ÇKA olmadan da artık sigorta işlemlerinin yapılması gerekiyor. Bunun için üretim alanlarının yerinde tespitinin yapılıp TARSİM’e kayıtlanması için işlem gerçekleştirilebilsin. ÇKA’daki eksikliklerden dolayı bölgemizdeki üreticilerin yarısı TARSİM’den faydalanamayacak” diye konuştu.
GÖZLER SUMA FABRİKASI’NIN TABAN FİYATLARINDA
Çiftçilerin zararının karşılanması için SUMA Fabrikası’ndaki yaş üzüm alım fiyatlarının arttırılması çağrısı yapan Ergezer, “Çiftçilerin zararının azaltılmasının tek yolu SUMA Fabrikalarının yaş üzüm fiyatlarının arttırılmasıdır. SUMA Fabrikası bu ürünleri yüksek fiyattan alabilmesi içinde devletin destek vermesi gerekiyor. Burada çiftçilerin zarar görmüş ürünlerinin yüksek fiyattan alınıp zararını bir miktarda olsa karşılanması gerekiyor. Çünkü bu ürünler artık başka amaç için kullanılamaz ancak metil alkol yapımında kullanılabilir. SUMA Fabrikası’nın mutlaka bu dönemde taban fiyatını yüksek tutması lazım. Tabi ki bugünkü şartlar altında biz özelleştirildik diyecekler. Ama her ne kadar bu fabrikalar özelleştirilmiş olsalar da karşılarında bir devlet olduğunu hatırlatmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
“KALICI ÇÖZÜMLERİN SAĞLANMASI GEREKİYOR”
Son olarak son yıllarda kendisini belirgin şekilde hissettiren olağanüstü hava olaylarının önlenmesine dair harekete geçilmesi gerektiğini de ifade eden Ergezer, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bugün görüyoruz ki Mersin’deki tarım faaliyetlerinin yarısı Tarsus’ta yapılıyor. Bu gibi afetlerden de en çok Tarsus etkileniyor. Bunu böyle söylüyoruz diye belki de bu bölgeleri artık afet bölgesi olarak görüp sigorta yapmaktan vazgeçebilirler. Bizim en büyük korkumuzda budur. Bu yüzden devletimizin özellikle tarım yapan bölgeleri koruyacak çalışmalar yapması gerekir. Bugün bu dolu yağışından etkilenen bölgelerin yarasını sarılması için bir kent olarak mücadele edeceğiz fakat artık kalıcı çözümlerin sağlanması gerekiyor.”