“ADAYLARIN SEÇİLME ŞARTLARI EŞİT DEĞİL”

24 Haziran seçimlerinde adayların seçilme şanslarının eşit olmadığını vurgulayan Özdemir, “Bazı adayların gerek partilerinden gerekse sıralamadaki yerlerinden dolayı daha şanslı oldukları açık bir gerçek. Bu seçim birçok anlamda ilklerin seçimi olacak. İlk kez uygulanan ittifakların seçim sonuçları üzerindeki yansımalarını hep birlikte göreceğiz. İttifak dışı kalan partilerin barajı aşıp, aşamayacakları hem ülkemiz hem de ilimizde milletvekilliği dağılımını etkileyecek. Bu arada, yasama ve yürütmenin ayrılacağı yeni sistemin ilk seçimleri olması da ayrı bir önem kazandırıyor. Vatandaşlar olarak, vekilimiz olmaya talip olan milletvekili adaylarından bazı beklentilerimiz olması doğaldır” dedi.

“ADAYLAR POZİTİF DİL KULLANMALI”

Tüm adayların pozitif bir dil kullanmasını beklediklerini aktaran Özdemir, adaylardan beklentilerini şu şekilde sıraladı: “Rakiplerini kötüleme, çamur atma, kitleleri provoke etme anlamına gelecek her türlü söylemden kaçınılmalıdır. Kampanya döneminde görüntü ve ses kirliliği yaratacak uygulamalardan uzak durulmalıdır. Siyaset iddialı olmayı gerektirir, ancak seçmen kitlelerinin aklıyla alay etmek anlamına gelecek abartılı vaatlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca, yeni sistemde milletvekillerinin esas görevi yasama olacaktır. Milletvekillerinin yürütme üzerindeki etkileri sınırlı olacağından, vaatte bulunurken bu konuya dikkat edilmelidir. Adayların söylemleri ile vatandaşın gündemi arasında uçurumlar olmamalıdır. Bu nedenle adaylar vatandaşımızın gündemini yakından takip etmeli, her kesimden vatandaşımızla yakın temas kurmalıdır. Siyaset uzun soluklu, bir maratona benzer. Seçimlerde milletvekili olamayan adaylar sabırlı olmalı, küsmemeli, öz eleştiri yaparak kendilerini sorgulamalı, yeni seçimlere kadar eksiklerini gidermeye çalışmalıdır. Bence bir adayın başarısında en önemli faktör, sahip olduğu bilgi birikimi, hayat tecrübesi ve insan ilişkilerinde edindiği birikimi olacaktır. Bahsettiğimiz birikim olmadan istenilen sonuçların alınması kolay değildir. Adaylar ilimizin demografik yapısından kaynaklanan hassasiyetlere dikkat etmeli, asla bunları kaşıyacak söylemlere girmemelidir. Yıllardır ülkeler ülkelerle, şehirler şehirlerle yarışır diyoruz. Yeni dönemde şehirler arasındaki yarış daha belirgin hale gelecektir. Şehirler kamu kaynaklarından ve yatırımlardan daha fazla pay almak için kıyasıya bir rekabete gireceklerdir. Milletvekilleri bu rekabetin ana aktörleri olacaklardır. Bu yarışta öne geçmenin ana koşulu ilimiz milletvekillerinin, kendi aralarında birlik içinde olmaları ve Mersin için yapılacak çalışmalarda ekip ruhuyla hareket etmeleridir. Bundan dolayı, seçim sürecinde, bu birlik ve beraberliği bozacak söylem ve davranışlardan uzak durulmalıdır. Buraya kadar sayılan beklentilere elbette yenileri eklenebilir. Bu beklentileri karşılayan adayların siyasal yaşamlarında bunun mükafatını eninde sonunda görecekleri söylenebiliriz. Bu duygu ve düşünceler ile seçimlerin ülkemiz ve ilimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyor, tüm adaylarımıza başarılar diliyoruz.”