KESK Mersin Şubeler Platformu’nın adalet bekleyişi bu haftada devam ederken Tüm Bel – Sen Şube Başkanı Canan Solak, “Taleplerimizi Mısır’daki sağır sultan duydu ama ülkemizdeki yetkililer duymadı” diyerek tepkisini dile getirdi.
Mehmet Nabi Batuk
Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu bileşenleri, “OHAL kaldırılsın, KHK’lar iptal edilsin, kamudaki görevinden ihraç edilen kamu emekçileri işlerine geri iade edilsin” talebiyle başlattıkları adalet nöbeti sürüyor. Bu hafta da Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen kamu emekçileri taleplerini yeniledi. Açıklamaya birçok sendika temsilcisi katılırken; sık sık “İşimizi geri istiyoruz” sloganları atıldı. Daha sonra KESK Mersin Şubeler Platformu adına açıklama yapan Tüm – Bel Sen Mersin Şube Başkanı Canan Solak, “Yaklaşık, 8 aydır KESK’in Merkezi düzeyde aldığı kararlar doğrultusunda “OHAL Değil Demokrasi, KHK’lar İptal Edilsin” işlerine son verilen yüz binlerce kamu çalışanı açlığa mahkum edilmesin talebimizi her platformda dile getirdik. Bu taleplerimizi Mısır’daki sağır sultan duydu ama ülkemizdeki yetkililer duymadı. Onun için bir kez daha dile getiriyoruz” diye konuştu.
“YAŞAMIN HER ALANINDA GERİLİM, KUTUPLAŞMA VE ŞİDDET TIRMANDIRILDI”
Türkiye’nin en karanlık döneminden geçtiklerini söyleyen Solak, “Siyasette, ekonomide ve yaşamın her alanında gerilim, kutuplaşma ve şiddet giderek tırmandırılmıştır. Çalışma yaşamında ayrımcılık derinleştirilmiş, yandaşlık işe alınmanın ve görevde yükselmenin temel ölçütü haline gelmiştir. Devletin AKP’lileştirilmesi, AKP’nin devletleşmesi uygulamalarından sendikal hareket de nasibini almış, AKP’nin arka bahçesi haline gelen yandaş sendika ve konfederasyonlar eliyle emekçilerin hak ve çıkarları gasp edilmiş, demokratik, katılımcı gerçek TİS yapma ve grev hakkımızın kullanımı engellenmiştir” dedi.
“BÜTÇENİN TÜM YÜKÜ HALKIN SIRTINA YÜKLENDİ”
KHK’lar, çıkarılan torba yasalar ve dönüşüm programlarıyla çalışma yaşamı parçalamaya çalışıldığını ifade eden Solak, “Güvencesizlik, esnek istihdam, taşeronlaşma ve kayıt dışı çalışma yaygınlaştırılmış, güvencesiz çalışma kalıcı istihdam haline getirilmeye çalışılmış, ülkemiz ulusal ve uluslararası sermaye için ucuz işgücü cenneti haline getirilmiştir. Tüm cumhuriyet tarihinden daha fazla özelleştirme yapılmış, kamusal hizmetler piyasaya açılmış, sosyal devlet uygulamaları birer birer ortadan kaldırılmıştır. Sermayeye vergi muafiyetleri başta olmak üzere her gün yeni ayrıcalıklar tanınmış, çalışanların maaşları vergi dilimleri ile kuşa çevrilmiş, doğrudan ve dolaylı vergilerle bütçenin tüm yükü halkın sırtına yüklenmiştir” şeklinde konuştu.
“KESKLİLER CUMHUR İTTİFAKINA OY VERMEYECEK”
KESK üyelerinin 24 Haziran’da Cumhur ittifakına oy vermeyeceğini söyleyen Solak, “Başta grev ve siyaset yapma hakkımızın engellenmesi olmak üzere kamu emekçileri güvencesizlik ile mevcut gidişata razı olma seçeneklerinden birini tercih etme dayatması ile karşı karşıya bırakılmıştır. Sonuç olarak; 24 Haziran’da ya yasama-yürütme-yargıdaki kuvvetler ayrılığı ilkesinin iktidar lehine ortadan kaldırıldığı, parlamentonun etkisiz ve göstermelik olarak varlığını koruyacağı, padişahlık yetkileriyle donatılmış bir başkanlık sistemi ya da eşit, özgür, barış içinde ve laik bir düzenin kurucu zemini olacak bir seçim yaşanacak. Kamu emekçileri AKP+MHP’de ifadesini bulan Cumhur İttifakına oy vermeyecek, geleceğine sahip çıkacak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerini daha güçlü savunacak ve takipçisi olacaktır” diye konuştu.