Günümüzde tarım kredileri ile yaşam savaşıveren Tarsus çiftçisinin son mali durumu korkutuyor. Elde edilen bilgililere göre; ilçedeki en az 1 milyon dönüm tarım arazisinin bankalara ipotekli olduğu öğrenilirken; çiftçi bir yılda 1 milyon 200 bin lira faiz ödüyor.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’in Tarsus ilçesinde son yıllarda olağanüstü hava olayları nedeniyle ciddi zarar gören tarımsal üreticinin ekonomik hayatı da günden güne kötüye gidiyor. Tarsus Ziraat Odası’ndan elde edilen bilgilere göre; Tarsus’taki mevcut 1 milyon 350 bin dönümlük mevcut tarım arazisinin 1 Milyon dönümünün bankalar tarafından ipotekli olduğu ortaya çıktı. Ayrıca her yıl çektikleri kredilere 1 milyon 200 bin lira faiz ödeyen çiftçiler, değim yerindeyse yaşam savaşı veriyor. Öte yandan Tarsus’taki zirai üretim alanlarının olağanüstü hava olaylarından, çiftçinin de ekonomik alanlarda korunması gerektiğini ifade eden Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer, İlçedeki çiftçilerin gelecek kaygısı ile üretim yapmaya çalıştığını kaydetti. Birçok çiftçinin çocuklarını üniversiteye göndermekte zorlandığını ifade eden Ergezer, “Bir üreticinin üniversiteyi kazanmış çocuğuna ben seni göndermiyorum deme şansı var mıdır? Tarsus’un 1 milyon 350 bin dönüm arazisi var ve samimiyetimle söylemek istiyorum ki bu arazilerin en az 1 milyon dönümü bankalara ipoteklidir. Tarsus’taki çiftçiler her yıl bankalara 1 milyon 200 bin lira faiz ödüyor. Bu yüzden hem tarım alanlarının hem de çiftçilerin koruyacak tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.
HASATTAN 6 AY ÖNCE TARIM ÜRÜNÜ İTHALATININ DURDURULMASI LAZIM
Çukurova’nın dünyanın üçüncü büyük ovası olduğunu hatırlatan Ergezer, ancak hem tarımsal ürün ithalatı hem de olağan üstü hava olayları nedeniyle çiftçinin kredi borçlarını kapatmakta güçlük yaşadığını kaydetti. Ergezer, “Bu bölge ile biz tüm Türkiye’yi doyuruyoruz. Konya nasıl bir buğday ambarı ise Çukurova her ürünün ambarıdır. Narenciyesinden tutun, sebzesinden, meyvesinden tutunda bu bölgenin önemi göz önünde bulundurularak denetlenmesi lazım. Girdi maliyetlerimiz çok yüksek olmasına rağmen birde ithal ürünlerle bizim önümüzü kesip ürünlerini hak ettiği fiyatların altında satılmasına sebep oluyorlar. Mutlaka hasat mevsiminden en az 6 ay önce tarım ürünlerindeki ithalatın durdurulması lazım” diye konuştu.