Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının üremek için çıkışlara başladığını söyledi. Mersin’de deniz kaplumbağalarının 5 üreme merkezi bulunduğunu kaydeden Ergene, "Bunlardan biri de bulunduğumuz Davultepe sahili. Davultepe’de çıkışlar devam ediyor. Yuvaları kontrol altına alıyoruz, tabelaları dikiyoruz, kafeslerle köpeklere karşı koruma altına alıyoruz. Şu anda Davultepe kumsalında 73 tane yuva var. Bu oldukça önemli bir sayı. Bu bölgenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü 2 kilometrelik bir alanda halen çıkışlar devam ediyor ve yuva sayısı 100’leri buluyor. 2 kilometrelik alan için yoğun bir sayı ve bu alan çok önemli. Üstelik tüm olumsuzluklara rağmen bu alanın bize ne kadar çok önemli olduğunu gösteriyor. Deniz kaplumbağalarının çıkışının olduğu dönemden itibaren biz çalışmalara başlıyoruz. Mayıs sonundan itibaren çalışmalara başladık. Ağustos’un ortalarına kadar bu devam edecek. Davultepe kumsalı için şu anda yakalanan 73 yuva rakamı bile çok önemli" diye konuştu.
“KUMSALIN NEREDEYSE TAMAMI ÇÖP İÇERİSİNDE”
Tüm olumsuzluklara rağmen çalışmalara devam ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Ergene, "Çünkü bu alanda çok sayıda plastik atık, ağlar, iplikler ve çöp söz konusu. Bu plastik atıklar yavru çıkışları için çok büyük tehlike oluşturuyor. Sadece bunlarda değil kumsalın neredeyse tamamı çöp içerisinde ve yavruları bunlara kurban etme söz konusu. Bunun dışında alanın kullanımıyla ilgili problemler bulunuyor. Girişten itibaren baktığımız araçlar kumların olduğu bölgeye kadar gidiyorlar ki bu kumların sıkışması anlamına geliyor. Dolayısıyla anacın çıkarken ve yuva yaparken problem yaşaması, yavrunun da çıkarken problem yaşaması anlamına geliyor. Dolayısıyla yavru yuvanın içerisinde sıkışıp, bir şekilde yuvadan çıkamama ve hayatını kaybetme sorunuyla karşı karşıya kalacak. Bunların dışında balıkçılar her zaman dikkatli olması gerekir. Özellikle yavrular yuvadan çıkarken insanlar dikkatli olması gerekir" şeklinde konuştu.
"ONLARA ŞANS TANIMIYORSUNUZ"
2 yıl önceki rakamlarının olağanüstü olduğunun altının çizen Ergene, "Bin 666 yuva Kazanlı’da, 300’e yakın yuva Alata’da, 186 yuva Davultepe’de vardı. Bu müthiş bir rakamdı. Bu yıl için beklentimiz o kadar yüksek değil. Hem hayvanın özelliğinden dolayı hem de alanların tahribatından dolayı bu sayıyı yakalayamayız. Burada bir takım şeyler uzlaşı içerisinde yapılabilir. Buradan hem insanlar yararlansın hem de kaplumbağalar. Bunu yapabiliriz. Biz Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. Bununla ilgili bütün dünyada önlemler alınmış. Yıllardır bunları biliyoruz ve bunlarla ilgili önlem alınabilir. Bir de buradaki pislikler sadece hayvanlar için değil ki insanlar için de zararlı. Kendi kendimize zarar veriyoruz. Sadece hayvanları, sadece doğayı, sadece bitkileri düşünerek değil kendimizi de düşünerek hareket etmek durumdayız" ifadelerini kullandı.
“YUVADAN ÇIKACAK HAYVAN, O PLASTİKLERDE CAN VERECEK”
Bu durumun devam etmesi halinde ilerleyen yıllarda büyük sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çeken Ergene, "Mersin bu 5 üreme alanıyla gurur duymalı. Çünkü deniz kaplumbağaları Mersin’in en önemli sembol canlılarından bir tanesidir. Deniz kaplumbağasının olduğu her yere turist gider. Bu sizin için çok önemli pazarlama unsurudur. Ancak siz bunları yok etmeye çalışırsanız ondan hiçbir yarar sağlayamazsınız. Bu canlılar tüm dünyada karizmatik canlı olarak adlandırılıyor. Neden biz bu değerimizi kaybedelim. Türkiye’de 22 tane üreme alanı var 5 tanesi Mersin’de bulunuyor. Bu çok önemli bir şans. Bu kadar plastiğin olduğu bir yerde hayvan yuvadan çıkacak, o plastikte can verecek. Koruma bu değildir" dedi. (İha)