MERÇED Başkanı Aslan, Büyükşehir, Anamur, Aydıncık ve Silifke Belediyeleri’nin balık çiftliklerine karşı ses çıkartmalarını istedi. CHP’li vekil Antmen ise, Muğla’dan sökülüp Mersin’e kurulan balık çiftliklerine karşı “Bu şehir sahipsiz mi?” diye sordu.
SONER AYDIN
Mersin’de halkının tüm itirazlarına ve Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın ‘izin vermeyeceğiz’ demesine rağmen Anamur, Aydıncık ve Silifke sahillerinde balık çiftlikleri kurulmaya devam ediyor. Özellikle Dana Adası çevresinde 4 adet balık çiftliği üretime devam ederken, yapımı planlanan balık çiftliği 60-70 adet civarında. Mersin’de yıllardır balık çiftliklerine karşı mücadele veren çevre ve doğa dernekleri, çiftliklerin kurulacağı ilçelere duyarlılık çağrısı yaptı. Çevreciler adına açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, koruma altına alınan alanlara balık çiftlikleri kurmanın uluslararası sözleşmelere ve yasa aykırı olduğunu söyledi. Açıklamaya çok sayıda çevre ve doğa derneğinin yanı sıra CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de destek verdi.
“MUĞLA’DAN SÖKÜLÜP MERSİN’DE KURULACAK”
Mersin’de kurulması planlanan balık çiftliklerinin bilimsel ve hukuki dayanağı olmadığını savunana Aslan, “Muğla’dan sökülerek yapımı planlanan balık çiftliklerinin kurulum yerlerinin geneli 1. Derecede doğal sit, Arkeolojik sit ve ilan edilmiş Turizm bölgeleridir.1. derece doğal sit alanları uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmıştır. Koruma altına alınan alanlara Balık çiftlikleri kurmak uluslararası sözleşmelere ve ülkemizdeki yasa ve yönetmeliklere aykırıdır.
Balık Çiftlikleri Muğla’da oluşan deniz kirliliğinden kaynaklı denizin ekosistemine ve Muğla’nın Turizmine çok zarar vermiştir. Balık Çiftlikleri aynı zararı Mersin’de de yaratacaktır.
Balık çiftliklerinde yem olarak kullanılmak üzere aşırı balık avcılığı yapılarak doğal ortamlarda yetişen balıkçılığın tükenmesine neden olmaktadır. Balık Çiftliklerinde kullanılan GDO lu yem ve çeşitli kimyasalların yanı sıra, balıkların verimini artırıcı ve hastalıklara karşı da antibiyotikler kullanılmasının zararları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Balık çiftliklerindeki kirlilik ve kullanılan kimyasallar, balıkların dışkıları denizin yüzeyine de yayılmaktadır. Bu da insan sağlığını tehdit etmenin yanında turizmin bitmesine de neden olmaktadır” dedi.
“SESİNİZİ YÜKSELTİN!”
Balık çiftliklerine karşı sorumlu olan kent yöneticilerine seslenen Aslan, “Balık Çiftliklerinin zararları ortada iken, Mersin halkına karşı sorumlu olan başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Anamur, Aydıncık ve Silifke Belediyeleri yaşam alanlarını korumak için balık çkarşı itirazlarını yüksek sesle yapmalıdır. Bizler, besin değeri güvensiz olan Mersin de denizimizi kirletecek, ekosistemimizi ve sağlığımızı bozacak balık çiftliklerinin kurulmasını istemiyoruz. Yetkililerden Mersin halkının haklı talebini yerine getirerek balık çiftliklerinin bütün projelerini iptal etmelerini istiyoruz. Balık çiftliklerine karşı hukuki ve demokratik mücadelemiz bundan sonrada etkin olarak devam edecektir. Mersin halkının bu haklı mücadeleye destek vermelerini bekliyoruz” diye konuştu.
ANTMEN: “BU ŞEHİR SAHİPSİZ Mİ?”
Balık çiftliklerinin zararsız olduğunu söylüyorlar. Eğer balık çiftlikleri zararsız ise neden Muğla’dan sökülüp Mersin’e getiriliyor. Balıklara verilen yemler hormon içiriyor, antibiyotik içeriyor ve bunlar insan sağlığına zarar veriyor. 3-5 şirket kar edecek diye biz insanlarımızın zehirlenmesine, denizin kirletilmesine izin vermeyiz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gideceğiz. Bunun takipçisi olacağız. Kimse Mersin’i sahipsiz zannetmesin.