Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, Prof. Remzi Yağcı başkanlığında yürütülen ve Mersin Belediyesi tarafından da desteklenen arkeolojik kazılarda ‘portre büst’ şeklindeki heykel, kazı ekibinin yüzünü güldürdü. Sütunlu ana cadde üzerinde ortaya çıkarılan ve ince kristalli beyaz mermerden yapıldığı anlaşılan, toga (Roma dönemi kıyafeti) giymiş bir erkeğin tasvir edildiği portre büst, 82 cm yüksekliğe sahip. Kazı ekibi, büstün teknik ve stil özellikleri bakımından II. yüzyıl sonu ya da III. yüzyıl başında, Soloi Pompeiopolis’te yaşayan bir aristokrat, yönetici ya da komutana ait özel bir portre olduğunu düşünüyor.
MERSİN MÜZESİ'NDE SERGİLENECEK
1999 yılından beri kazıları sürdürülen Pompeiopolis Sütunlu Caddesi’nde bugüne kadar pek çok heykel ortaya çıkarıldı. Bu sanat harikası eserler, Sütunlu Cadde’nin heykeltıraşlık ve mimari plastik yönünden zenginliğini gösteriyor. Ayrıca Kilikia’nın ve Soloi Pompeiopolis’in kendine özgü heykeltıraşlık karakterini de öne çıkarıyor. Bulunan 1700 yıllık portre büstün konservasyon çalışmaları sonrasında daha önceki eserler gibi Mersin Müzesi’nde sergilenmesi planlanıyor. Pompeiopolis’te bulunan eser sayısı, yaklaşık 10’u heykel olmak üzere 20’yi aştı.
SANAT HARİKASI
Pompeiopolis antik kentinde Cardo Maximus üzerinde yapılan 2018 yılı çalışmalarında, temmuz ayı başında batı stoanın önünde kazı ekibince büst tespit edildi. Büyük bir titizlikle etrafı açılan eser arkeologları sevince boğdu. ‘Sanat harikası’ olarak nitelendirilen söz konusu porte büst, ince kristalli beyaz mermerden yapılmış. Alın üzerinde birkaç saç buklesi, burun, birkaç sakal buklesi ve kıyafetinin bazı kıvrımları kırık olmasına rağmen oldukça sağlam görünüyor. Tepesindeki saçların bir kısmında kahverengi boya izleri eseri daha da çekici yaptı. Yüksekliği 82 cm, genişliği 60 cm, kaide yüksekliği 11 cm olarak ölçüldü.
Togalı bir erkeğe ait olan porte büstte, baş hafif sağına çevrili, ileri doğru sert bir şekilde bakıyor. Dikdörtgene yakın bir alın, kabarık ve kıvırcık saç bukleleri ile doldurulmuş. Benzer bukleler sakallarda da görülüyor. Gür bir biçimde işlenmiş sakallar, çeneden öne doğru yönlendirilmiş, kaşlar hafif bir yay çizerken dolgun ve çıkık işlenmiş, derin bir göz çukuru bulunuyor. Böylelikle kalkık olan kaşlar ile alında kırışıklıklar oluşturulmuş, belirgin elmacık kemikleri ve burnun iki yanındaki çizgilerin derinliği ile yüz çökük bir görünüm kazanıyor. Sakalda verilmiş olan çıkıklık, bıyıkta da görülüyor.
Kazı ekibine göre saç ve sakal yapılandırılmasında kullanılan yoğun matkap ile açılan delikler, teknik ve stil bakımından Geç Antoninler Dönemi (II. yüzyılın II. yarısı) modasını hatırlatsa da ayrık ve çıkık sakal ile portre büst, Severuslar Dönemi’nde yapılmış olduğunu düşündürüyor. Zira Severuslar Dönemi sanat anlayışı içerisinde, Antoninler Dönemi portre yontuculuğuna gönderme yapmak sıklıkla görülen bir özellik.