Mersin Kent Konseyi’nden; Mersin Valiliği’nce balık çiftliği yatırımları için yer belirlemesine tepki geldi.
178 kurum, kuruluş ile meslek odası ve derneği çatısı altında bulunduran konsey adına yapılan yazılı açıklamada, uzun zamandır Mersin kamuoyunun gündeminde olan kenti ve geleceği yakından ilgilendiren balık çiftlikleri konusunun yakından takip edildiği belirtilerek,
“Mersin Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 28-02-2008 tarih ve 187-1647 sayılı yazısında ‘18-20 Şubat 2008 tarihleri arasında ilimizde su ürünleri yetiştiriciliği için potansiyel alanların belirlenmesine yönelik yapılan teknik çalışma sonucu nihai yer seçim kararlarının alındığı’ belirtilmektedir.
KISA SÜREDE KARAR VERİLDİ
Ne yazık ki iki gün gibi kısa bir sürede, yer seçim kararının verildiği görülmektedir. Mersin’in geleceğini yakından ilgilendiren, böylesine önemli bir kararda, yer seçiminin hangi bilimsel kriterlere ve verilere göre belirlendiği konusunda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ayrıca yaşadığımız kentin yönetiminde söz sahibi olması gereken yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmamıştır ve halkın katılımı söz konusu olmamıştır. Bilimsel veriler dikkate alınmadan, sadece mevzuat açısından konunun değerlendirilerek, bu kadar kısa süre içerisinde yer seçiminin yapılması doğru bir yöntem değildir.
Neticede Mersin’in payına 2. turizm dalgasının merkezi olmak yerine, balık çiftliklerinin yeni adresi olma bahtsızlığı uygun görülmüştür. Bizler bunu kabul etmiyoruz” denildi.
“BALIK ÇİFTLİĞİ KURULACAK YERLER, KORUMA ALTINDA Kİ TURİZM BÖLGELERİ”
Açıklamada ayrıca, 1/ 100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı incelendiğinde, su ürünleri yetiştiriciliği için potansiyel alanlar olarak belirlenen bölgelerde “Avrupa’nın Yaban Hayati Ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi)” çerçevesinde nesli tehlikede olan deniz kaplumbağalarının üreme alanları ile Dünya Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli tehlikede olan türler listesine dâhil edilen “Akdeniz Fokları”nın yaşam alanlarının bulunduğuna dikkat çekildi.
Kurulması planlanan balık çiftliklerinin yer aldığı bölgelerde plan kapsamında belirlenen 6 adet turizm merkezinin olduğunun da hatırlatıldığı açıklamada, “Ayrıca kültür balıkçılığı yapılması planlanan bölgelerin çevresinde sit alanları mevcuttur. Dana Adası’nda 2016 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda, dünyada bir benzeri daha olmayan 274 geminin aynı anda inşa ve tamir edildiği Kilikyalılardan kalma antik tersane kalıntıları bulunmuştur, bölgede su altında batık gemi kalıntıları olduğu bilinmektedir.
Bu nedenle kafeslerde su ürünleri yetiştiriciliği yapılması, kentin anayasasını oluşturan çevre düzeni plan hükümlerine ve planın ruhuna uygun değildir.
“SADECE MEVZUATA GÖRE YER SEÇİMİ YAPILMASI YANLIŞ”
Ayrıca 26.10.2017 tarihinde kent konseyimizin öncülüğünde bir çalıştay gerçekleştirilmiş ve konu her yönü ile tartışılmıştır. Yapılan çalıştayda; konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşları temsilen katılan uzmanlar; ilimiz sınırları içerisinde kafeslerde su ürünleri yetiştiriciliği için sadece mevzuat açısından değerlendirilerek yer seçimi yapılmış olmasının uygun olmadığı konusunda hemfikir olmuşlardır.
Bölgede kültür balıkçılığının faaliyete geçmesi, Türkiye’nin en uzun ve en temiz denizlerini kirletecek, ekosistemi bozacak, görsel çirkinlik yaratacak ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış Akdeniz Fokları ve caretta carettaların üreme ve yaşam alanlarını olumsuz etkiyecektir. Ayrıca Dana Adası’nda bulunan antik tersane kalıntılarına, önemli sit alanlarına ve yakın gelecekteki turizm potansiyeline zarar verecektir. Çalıştayda çıkan sonuç doğrultusunda kurulması planlanan balık çiftliklerine Mersin Kent Konseyi olarak karşı olduğumuz, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulmuş ve belediye meclisince de balık çiftliklerinin kurulmaması yönünde temenni kararı alınmıştır.
“ÇİFTLİKLERİN YARATTIĞI KİRLİLİK VE GERİ DÖNÜŞÜ ZOR EKOLOJİK TAHRİBAT TEPKİLERİN NE KADAR HAKLI OLDUĞUNU BİZLERE GÖSTERİYOR”
Turizm politikamızın ana hedeflerinden birisi doğal, tarihî ve kültürel değerlerimiz ile doğal bir kaynak olarak gördüğümüz kıyıların korunması ve akılcı kullanımıdır. Özellikle doğal zenginlikleri, tarihi ve arkeolojik potansiyeli ile ekolojik özelliklerinden dolayı turizm potansiyeli yüksek bir kent olan Mersin’de, balık çiftlikleri gibi yatırımlar ve bu kapsamda yapılan planlamalar ve yer seçim kararları, üzerinde dikkatle durulması, uzmanlar tarafından her yönü ile detaylı olarak tartışılması gereken bir konudur.
Muğla’da balık çiftliklerinin kurulması büyük bir hataydı. Bu çiftliklerin orada yarattığı kirlilik ve geri dönüşü zor ekolojik tahribat uzmanların ve kent dinamiklerinin çiftlikler kurulmadan önce yaptıkları uyarılarda ne kadar haklı olduğunu bizlere gösteriyor. Şimdi aynı süreci ilimizde yaşıyoruz. Bu büyük hatadan bir an önce dönülmelidir. Aksi halde bugünün sorunları ilimiz için yarının dev problemlerine dönüşecektir. O zaman çok daha zor ve daha yüksek maliyetleri gerektirerek zorlayıcı çözümleri bulmak zorunda kalacağız.
Son olarak; balık çiftliklerinin Mersin sahillerinde kurulmasının uygun olmadığı düşüncesinde olduğumuzu, yapıldığı takdirde ileride önlenmesi mümkün olmayan sorunlara neden olacağını, Mersin’de kurulması planlanan balık çiftliklerine Mersin Kent Konseyi olarak karşı olduğumuzu belirtiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların bu konudaki hassasiyetimizi dikkate alacağını umut ediyoruz. Denizini kirleten geleceğini yok eder. mersin denizine sahip çıkacaktır” denildi.