Irak'tan 22 yıl önce Türkiye'ye gelerek Mersin'e yerleşen 5 çocuklu Üren çiftinin 4 çocuğu Türk vatandaşı olarak kimlik sahibi olurken, çiftin kendileri ve en küçük çocukları ise kimliksiz yaşıyor. 22 yıldır vatandaşlık mücadelesi veren Halime (53) ve Ferhan Üren (54) çiftinin en küçük çocukları Mahmut Üren, Türk okullarından mezun oldu, 2009 yılında ehliyet aldı, 2015'de iş yeri açıp maliyeye kayıt yaptırdı, evlenip çocuk sahibi oldu, 2 çocuğu var, biri okula gidiyor ancak kendisi halen Türkiye Cumhuriyeti kimliğine sahip olamadı. 

Mersin'de yaşayan Irak asıllı Üren ailesinin trajikomik kimlik mücadelesi duyanları şaşkına çeviriyor. 1996 yılının 4. ayında Irak'tan Türkiye'ye gelen Halime ve Ferhan Üren çifti, önce Şırnak’a, orandan da Mersin’e gelerek bu kente yerleşti. Merkez Toroslar ilçesinde ikamet eden Üren ailesi, 22 yıldır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup kimlik alabilmenin mücadelesini veriyor. Ailenin 5 çocuğundan 4’ü Türk vatandaşı olup kimliğine kavuşurken, en küçük çocukları Mahmut Üren ile kendileri bir türlü kimlik sahibi olamadı. Çiftin, kendileri gibi vatandaşlığa geçemeyen en küçük çocukları Mahmut Üren'in durumu ise bir hayli ilginç. Mahmut Üren, kimliksiz olmasına rağmen Türk okullarında okudu, 2009 yılında ehliyet aldı, 2015'de bütün evraklarını tamamlayıp iş yeri açtı. 2012 yılında ise Türk vatandaşı bir kadınla evlenerek 2 çocuk sahibi oldu, çocuklardan biri de okula gidiyor. 

“22 YILDIR TÜRK VATANDAŞI OLMAK, KİMLİĞİMİZİ ALMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ”
Türk vatandaşı olup kimlik almak için verdikleri mücadeleyi İHA muhabirine anlatan anne Halime Üren, 22 yıl önce Irak’tan Şırnak’a göç ettiklerini söyledi. Kendisinin ve eşinin ailesinin Şırnak’ta yaşadığını söyleyen Üren, "Herhangi bir suç, sabıka ya da siyasetle ilgimiz yok. Eşimin babası 3 evli. Eşimin annesi kocası ilgi göstermiyor diye çocuklarını alıp, Irak’a göç ediyor. Eşimin babası sonradan 2 eş daha alıyor. Tabi ilk karısını hiçbir şekilde sormuyor, ilgilenmiyor. O ara eşim de yeni doğmuş, ilgilenmediği için eşimi nüfusa kaydettirmiyor. O yüzden burada kaydı olmuyor. Eşim daha sonra Türkiye’ye geliyor, vatandaşlığımı yapayım, çocuklarım orada Türkçe öğrensin, vatanını görsünler diye ama bakıyor kayıtları yok. Benim ailem de Irak’taydı. Ben de Irak’ta büyüdüm, ailemle birlikte Türkiye’ye geldik. Aynı şekilde ilgilenmedikleri için benim de kaydımı yapmamışlar" dedi. 

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I GÖRSEM BABAM GİBİ SARILACAĞIM”
1996 yılının 7. ayından bugüne kadar Mersin’de yaşadıklarını kaydeden Üren, "Çocuklarım Şırnak’ta doğdu. Bizde çocukları kayıt yapmadan Irak’a geçtik, daha sonra Türkiye’ye geldik. O günden beri buradayız. 22 yıldır Türk vatandaşı olmak için, kimliğimizi almak için uğraşıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ı görsem anam, babam gibi sarılacağım. Yeter ki bize bir kimlik versin. Hiçbir suçumuz, sabıkamız yok. Recep Tayyip Erdoğan, çok iyi bir insan. Böyle bir şeyi kabul etmez. Ancak Ankara’dan ret geliyor. Bir terörle, siyasetle hiçbir işimiz yok" diye konuştu. 

“EŞİM TÜRK, ÇOCUKLARIM TÜRK, EHLİYETİM VAR, İŞ YERİM VAR”
Mahmut Üren ise Türkiye’ye geldiklerinde kendisinin 5 yaşında olduğunu söyledi. Mersin’de ilk yıllarda karton topladıklarını, simit sattıklarını, ayakkabı boyadıklarını anlatan Üren, “Buralarda Türkçe konuşmayı öğrendik. Ondan sonra ağabeyimle ben okula başladık. Diğer ağabeylerim inşaatta çalıştı. Ablam zaten küçüktü. Bu şekilde dilimizi öğrendik. İkametgaha başvurduk. İkametgah verdiler. Bize geçici kimlikte verdiler. 2009 yılında ben ehliyete başvurdum. Aynı zamanda okula gittim. Geçici kimlikle bana ehliyet verdiler. Ondan sonra 2015 yılında iş yeri açtım. Kalfalık, ustalık belgem var. Bağkurluyum, maliyeye kaydım var. Ayrıca 2012 yılında ben Türk vatandaşı olan eşimle resmi olarak evlendim. 2 çocuğum var. 2’si de Türk vatandaşı. Ablam, ağabeylerim Türk vatandaşlığına geçti ama ben bir türlü geçemedim" ifadelerini kullandı. 

“TÜRK VATANDAŞI OLMAK İSTİYORUZ”
Anne ve babasının da 22 yıldır vatandaşlık mücadelesi verdiğini kaydeden Üren, "Bu toprağa, bu bayrağa saygı duyuyoruz ama Türk vatandaşı değiliz. Biz Türk vatandaşı olmak istiyoruz. Normal bir Türk vatandaşı nasılsa bizde öyle olmak istiyoruz. Çok uğraştık. Avukat tuttuk, müracaat ettik, valiliğe gittik, heyete girdik, annem ve babam DNA testi yaptırdı. Babam ve annemin bütün ailesi burada ve hepsi Türk vatandaşı. Bir annem ve babamda yok. Annem ve babamın resmi nikahını da burada yaptık. Bize, 'geçici kimlikle resmi nikah yapsınlar, o zaman vatandaş olabilirsin' dediler. 2006 yılında resmi nikah yaptılar ama yine sonuç alamadılar. Ağabeyimle annemler aynı tarihte resmi nikah yapmışlar. Ağabeyim Türk vatandaşı oldu, annem ve babam olamadı. Benim de eşim Türk, çocuklarım da Türk vatandaşı ama ben vatandaş değilim. Bizim hiçbir suç kaydımız yok. İşimizde, gücümüzdeyiz" şeklinde konuştu. (İha)