SONER AYDIN
Meclise sunulan ve “Çocuk istismarcılarını, tecavüzcüleri kapsamıyor” denerek kamuoyu desteği toplanmak istenen af teklifi, kadın ve işçi katillerini, kadına yönelik şiddet suçlularını kapsıyor. MHP’nin teklifine göre, “kasten insan öldürme” suçluları af kapsamına alınmıyor; ancak “taksirle insan öldürme” ya da “bilinçli taksirle insan öldürme” suçluları aftan yararlanabiliyor.
KADIN CİNAYETLERİ AF KAPSAMINDA KALACAK!
Kadın cinayeti davalarında yaygın olarak “kasten öldürme” maddesinden ceza verilse de “bilinçli taksirle öldürme” ya da “taksirle öldürme” suçundan verilen cezalar da hiç de az değil. Özellikle yaralanma sonucu ölümlerde erkeklerin savunması sıklıkla “Öldürmek istememiştim. Kendimi tutamadım, sadece yaralamak istemiştim” şeklinde olabiliyor. Böyle durumlarda da sıklıkla “bilinçli taksirle öldürme” suçundan ceza veriliyor.
Kadına yönelik şiddet konusunda Avrupa ve dünya ortalamasında ilk sıralarda yer alan Türkiye’de cezasızlık önemli bir tartışma konusuyken af teklifi bu konuda da yeni bir mağduriyet yaratacak. Şiddetin giderek yaygınlaştığı bir ortamda, üstelik de yargıdaki adaletsiz kararlar nedeniyle kadınların çok uzun mücadeleler yürüterek ceza almasını sağlayabildiği şiddet suçluları, suçun niteliğine göre çoğunlukla “yaralama”, “basit yaralama”, “tehdit”, “şantaj”, “hakaret” suçlarından ceza alıyor. Af tasarısı ise bu suçları af kapsamına alıyor. Bu, her ne kadar “Kadınlara ve çocuklara yönelik suçlar kapsam dışı” algısı oluşturulmaya çalışılsa da, kadına yönelik şiddet suçlularının aftan yararlanacağını gösteriyor. Zaten iyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle kuşa döndürülen cezalar için cezaevinde yatan erkeklerin tahliyesi kadınlar için korkulu ve şiddet dolu günlerin yeniden başlaması anlamı taşıyor.
“TASARI VAHİM SONUÇLAR DOĞURACAK”
Af tasarısını değerlendiren hukukçular, tasarının kadına karşı suç işleyen erkekler için cesaretlendirici olacağını savundu. Tasarıyla ilgili gazetemize konuşan Mersin Barosu avukatlarından Özgecan Aslan ve Feray Şahin’in avukatı Sevim Küçük, “Tasarı bu yönüyle çok vahim sonuçlar doğuracak, toplumun adalete olan güveni bir daha sarsılacaktır” dedi. Toplumun adalete olan güveninin sarsılacağını dile getiren Küçük, “Kadın örgütleri kadına yönelik şiddetin azaltılması ve suç işlenmesinde caydırıcı bir özellik olan suç faillerinin daha ağır cezalarla cezalandırılması için mücadelelerini yükselttikçe birilerinin çıkıp da af teklifinde bulunması kadını ve mücadelesini yok saymaktır. Suça maruz kalmış ve ya her an için suça maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalma potansiyeli olan tüm kadınlar için güvenliğini tehlikeye atan ve Türk hukuk sistemine, Türk yargısına ve Türk adaletine olan güvenini bir kez daha sarsacaktır. Aynı zamanda kadına karşı suç işleyen erkekler için cesaretlendirici, yüreklendiricidir. Bu af teklifi kadın cinayetleri ile de sınırlı sonuçlar doğurmayacak elbette. İş cinayetleri, toplumsal gösterilerde işlenen cinayetler nedeniyle yargılananları da kapsamaktadır. Bu yönüyle çok vahim sonuçlar doğuracak, toplumun adalete olan güveni bir daha sarsılacaktır. En kötüsü de insanların yargıya olan güveninin sarsılarak kendi adaletlerini kendilerinin sağlaması yoluna gitme ihtimalidir” şeklinde konuştu.
“AF TEKLİFİ TAMAMEN SANIKLARI KORUMA AMAÇLI”
Af teklifinin tamamen sanıkları koruma amaçlı olduğunu savunana Küçük, “Teklifte, yalnızca kasten adam öldürme ve kasten adam öldürmenin nitelikli halleri kapsam dışı tutulmuş olup yukarıda da belirttiğimiz gibi kadına yönelik şiddet uygulayan, kadın & iş cinayetlerinden yargılanan ceza alan çok sayıda kişi salıverilecek. Siz çok da gerçekçi olmayan cezaevlerindeki doluluğu ileri sürerek af teklifinde bulunuyorsunuz ama suç mağdurunu ve ailesini, çevresini hiç düşünmüyorsunuz. Yıllarca hakimlerin, savcıların yargılama yaptığı, avukatların tarafların ailelerin, kamunun mücadele ederek elde ettiği kazanımlar bir “hiç” ile karşı karşıya bırakıyorsunuz. Faillere verilen ceza ile bir nebze soğuyan yürekler bir daha kor ateşe atılıyor. Feray Şahin davası yönünden değerlendirecek olursak; sanık hakkında bilinçli taksirle insan öldürmek suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezası verilmiştir. Bu durumda teklifin kabul edilerek yasalaşması durumunda sanık derhal serbest bırakılacaktır. Dava her ne kadar kesinleşmemiş ve istinaf mahkemesinde olsa dahi sanık serbest kalacaktır. Kanımca bu af teklifi İstanbul Sözleşmesine de aykırı. Umarım meclisten geri döner” diye konuştu.