Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 40 No’lu Genel İnşaat Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Nurettin Akbay, yaptığı yazılı açıklama ile sektörü değerlendirerek komite olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Komite bünyesinde hem kamu müteahhitlerinin hem de özel sektörde faaliyet gösteren müteahhitlerin yer aldığını anlatan Akbay, her iki alanda çalışan temsilcilerin de sıkıntılı bir süreçten geçtiğini dile getirdi. Her iki alanın da ciddi sıkıntıları bulunduğunu belirten Akbay, ilk olarak kamu müteahhitlerinin çalışmalarına yönelik değerlendirme yaptı. Kamu adına çalışan müteahhitlerin özellikle ihalelerde zorlandığını ifade eden Akbay, ihaleleri aldıkları dönemde yapılan sözleşme fiyatlarıyla bugünün şartları karşılaştırıldığında maliyet artışları nedeniyle fiyatların birbirini tutmadığını, artan maliyetleri ise sözleşmeye yansıtamamanın zorluklarını yaşadıklarını anlattı. Geçen yıl demirin tonu 2 bin 500 TL iken şu anda 4 bin TL’ye yükseldiğini, betonun metreküpünün 100 TL’den 175 TL’ye ulaştığını ifade eden Akbay, “Bunlar yalnızca birkaç kalem. Ancak kullanılan malzemelerin tamamında fiyat artışı yaşandı ve bu artış sözleşme fiyatlarına yansıtılamıyor” dedi.
“MÜTEAHHİTLER FİYAT FARKI UYGULAMASI TALEP EDİYOR”
Bu konuda üyelerden kendilerine çok sayıda sorun iletildiğini dile getiren Akbay, “Biz de komite olarak bu sorunları önce Meclisimize oradan da TOBB’a taşıyıp çözüm üretmeye çalışıyoruz” dedi. İhaleler konusundaki talebin artması üzerine Komite olarak fiyat farkı uygulaması üzerine çalıştıklarına değinen Akbay, “Destek vermek adına fiyat farkı uygulamasıyla ilgili görüşlerimizi ilgili mercilere ilettik. Şimdi kamu müteahhitlerimizin tümü bu yönde bir kararın alınmasını bekliyor. Aksi halde maalesef şirketlerin önemli bir bölümü kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalacak” değerlendirmesini yaptı.
“ÖZEL SEKTÖR DEĞERİNDE SATIŞ YAPAMIYOR”
Çalışmalarını yap sat sistemiyle özel sektör çatısı altında sürdüren müteahhitlerin ise farklı sorunları bulunduğunu anlatan Nurettin Akbay, burada yaşanan en ciddi sorunun ise gayrimenkullerin değerinde satılamıyor olmasını gösterdi. Sektör temsilcilerinin büyük bölümünün bankalara borcu bulunduğunu ve bu borcu ödeyebilmek adına ellerindeki gayrimenkulleri yüzde 30’lara varan ciddi bir zararla satmak durumunda kaldıklarını bildiren Akbay, bu sıkıntıların yaklaşık 8-9 aydır devam ettiğini anlattı. Paralelinde inşaat sektörünü oluşturan 500 farklı kalem ürünün imalat ve satışını yapan firmaların tamamında bu durgunluğun hissedildiğine dikkat çeken Akbay, bunun yanında malzeme sıkıntılarının başladığını da söyledi. Geçmişte 6-7 ay vadeli alınabilen malzemelerin bugün peşin ödeme yapılmasına rağmen temin edilmesinin zorlaştığını belirten Akbay, “Maalesef stokçuluk yapan bazı firmalar kriz fırsatçılığı yapıyor. Bu konuyla mücadele edildiğini, çeşitli cezalar getirildiğini biliyor ve destekliyoruz ancak denetimler daha da artırılmalı” dedi.
“YERLİ ÜRETİMİN FİYAT GÜNCELLEMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”
Yalnızca ithal ürünlerde değil yerli ürünlerde de fiyatların ciddi arttığını vurgulayan Nurettin Akbay, “Boya, tuğla gibi malzemeler yerli üretim, ancak onlarda da dövize endeksli fiyat güncellemeleri yapılıyor. Kur farkıyla piyasadaki fiyat artışı arasında ise büyük fark var. Döviz kurlarının çok üzerinde artışlar yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Suriyeli vatandaşların Türkiye’ye geldiği ilk dönemlerde özellikle yap-sat sektöründe ciddi bir hareketlenme yaşandığını hatırlatan Akbay, “Ancak şu anda durdu. Yatırımlar da durdu. Tüm müteahhitler elindeki yatırımları bitirmeye çalışıyor ancak kimse yeni projeye giremiyor” dedi.
Mersin’de mevcut durumda ihtiyaçtan fazla konut bulunduğuna da işaret eden Akbay, düzensiz bir yapılaşma oluştuğunu, bu nedenle yeni proje yerine eski binaların dönüştürülmesi yönünde çalışılması gerektiğini söyledi. Kentsel dönüşümün bu noktada büyük önem taşıdığını kaydeden Akbay, şunları söyledi: “Mersin’de kentsel dönüşüme ciddi derecede ihtiyaç var. Geçmişte kentsel dönüşüm yapılmadığı için arsa oluşturulamıyordu ve fiyatlar büyük ölçüde yükseliyordu. Şimdi yapılan imar çalışmaları sonucu arsa oluşturuldu ama yeni proje yapacak finans noktasında sıkıntı yaşanıyor. Bu nedenle halen en iyi seçenek olarak kentsel dönüşüm duruyor. Yeni bina yerine binaların yenilenmesi sektöre hareket getireceği gibi daha planlı ve modern bir şehre sahip olunmasını da sağlayacaktır.”
“İŞİNİ BIRAKAN İNŞAAT SEKTÖRÜNE YÖNELDİ”
Bir diğer sıkıntının da sektördeki artan müteahhit sayısında yaşandığına değinen Nurettin Akbay, “Bir dönem inşaat sektörü o kadar çok büyüdü ki herkes işini bırakıp bu sektöre yöneldi. Bu da sorun oluşturdu. Son dönümlerde Mesleki Yeterlilik getirildi ve yavaş yavaş bir standart geliyor. Önümüzdeki süreçte Hükümetimizin de aldığı önlemlerle sektörün yeniden hareketleneceğine ve bu hareketlilik başladığında sektöre getirilen standartlarla birlikte çok daha kaliteli projelerin ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.