İstanbul Barosu mensubu Av. Ömer Kavili'nin duruşma salonundan kolluk güçleri tarafından darp edilerek zorla çıkarılması ardından tutuklanması ve gelen yoğun tepkiler üzerine serbest bırakılmasına ilişkin Adana Barosu’nun çağrısı üzerine avukatlar cübbeleriyle Adana Adliyesi Taş Bina önünde bir araya geldi. 

Mersin Barosu’nun de destek verdiği yürüyüşte; “Savunma susturulamaz" pankartını açan avukatlar, "Savunma susturulamaz" ve "Savunma susmadı, susmayacak" sloganlarıyla, İsmet İnönü Parkı'na kadar yürüyüş gerçekleştirdiler.
Barodan yapılan açıklamaya göre yürüyüş ve basın açıklamasına; Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, Mersin ve Adana Barosu’na kayıtlı avukatlar, Av. Ömer Kavili, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, İnsan Hakları Derneği Adana Şube Başkanı Av. İlhan Öngör, Eğitim Sen Adana Temsilcisi, TMMOB Dönem Başkanı, Adana sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.

“ÖMER KAVİLİ NE İLKTİR, NE DE SON OLACAKTIR”
Basın açıklamasında söz alan Başkan Yeşilboğaz, Ömer Kavili nezdinde toplanmalarındaki asıl amaçlarının; hak arama mücadelesinde, hak aramanın en önemli süjesi olan avukata, yani  savunmaya uzun süredir yapılan saldırılara, baskılara, gözaltılara ve işkencelere son verme adına bir çığlık olduğunu vurguladı.
Açıklamasında, baroların ve avukatların toplumun hak aramadaki en önemli örgütlü gücü olduğunu ifade eden Bilgin Yeşilboğaz, “Biz bu gücümüzü halkımızdan alıyoruz. Avukatlar toplumun sesidir, vicdanıdır. Bu sesi, vicdanı mahkemelerde dile getirmeye çalışıyoruz. Bizi savunmanın şekli, unsuru olarak görmeye çalışıyorlar. Ancak biz asli unsuruz. 15 Temmuz sonrası gördüğümüz gibi, en büyük sınavı avukatlar vermiştir. Maalesef hâkim ve savcıların üçte ikisi meslekten atılmış, tutuklanmıştır. İki referandum yaşamış olduğumuz ülkemizde, adaletimize ve hukukumuza resmen bir darbe indirilmiştir. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunu yaratmaya çalışmışlardır. Ancak biz avukatlar, her satıhta direnerek üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstünlüğünü savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar savunmanın tarihçesine baktığınız zaman Av. Ömer Kavili ne ilktir, ne de son olacaktır. Bunu biliyoruz. Onlarca meslektaşımız bu uğurda öldürülmüşlerdir, işkence görmüşlerdir, tutuklanmışlardır, haksız yere soruşturmalara maruz kalmışlardır. Ancak bunlar hiçbir zaman bizi, haklı mücadelemizden yıldıramamıştır. Nicelik olarak sayımızı artırmaya çalışarak, niteliğimizi düşürmeye çalışıyorlar. Ancak bu da kar etmeyecek. Avukat sayısını artırarak adaletin gerçekleşmesine katkı sunacak insanları yaratıyorsunuz. Hepimizin bir arada olması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

“SUSTURULMAK VE TUTUKLANMAK İSTENEN SAVUNMADIR”
Adana Baro Başkanı Veli Küçük de, meslektaşları Ömer Kavili'nin tutuklanmasını protesto edip, "Ülkemizde son dönemlerde yüzlerce avukat, Avukatlık Kanunu'nun ve mesleğin uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan güvenceleri ihlal edilerek tutuklandı" dedi. "Susturulmak ve tutuklanmak istenen aslında savunmadır, avukatlardır" diyen Adana Baro Başkanı Küçük, avukatların tutuklanmasının amacının halkın gözünde yargıyı ve mahkemeleri itibarsızlaştırmak olduğuna dikkat çekti.
Daha sonra söz alan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut ise, “Türkiye'de hak, hukuk ve adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi için, bireylerin değil hukukun üstünlüğü için yüce Meclis çatısı altında da sokakta da mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, avukatlara yönelik baskılara tepki gösterdi.

ÖMER KAVİLİ ; “CÜBBEM ÜZERİNDEYKEN DARP EDİLDİM”
Son olarak, İstanbul Barosu mensubu Av. Ömer Kavili açıklamasında tutuklanma sürecini anlattı. Kavili, "Müvekkilimle görüşmek istedim. Fakat izin verilmedi. Bunun üzerine mahkeme başkanın talimatıyla salondan yerden sürüklenerek çıkarıldım. Birkaç kolluk gücü göğsümün üzerine çöktü ve darp edildim Cübbem üzerindeyken darp edildim. Sağ bacağımdan yaralandı. Avukat arkadaşımızda benim bu durumumu tepki gösterdiği için ve görüntü aldığı için gözaltına alındı. Sulh Ceza hâkimi bizleri dinlemiş gibi yapıp tutukladı. Bu karar kara bir leke olarak tarihe yazıldı. Bizler savunmanın önemine değindik. Savunma herkes için geçerli olması gerekiyor. Savunma ayağı olan avukatlara bu tür hareketler yapılması kabul edilecek bir durum değildir. Bizler her zaman savunmanın önemi için mücadele edeceğiz. Savunma susmadı, susmayacak" ifadelerini kullandı.
Açıklama, çevredeki vatandaşların da desteğiyle sloganlarla son buldu.