“VALİLİK, KATLİAM GÜNÜ NEREDEYDİ?”


 

10 Ekim Ankara Katliamı’nın 3. yıldönümünde CHP’li Antmen’den Bakan Soylu’yu soru yağmuruna tuttu. Antmen, “10 Ekim anmalarını birçok aramayla, polis köpekleriyle, helikopterle kontrol eden valilik, katliam günü neredeydi?” sorusuna yanıt istedi.

103 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Gar Katliamının 3. Yıl dönümünde, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’den 10 soru geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına 10 soruluk önerge veren Antmen “TBMM Genel Kurul salonunu dahi bomba köpekleriyle arayan kolluk kuvvetleri, katliamın gerçekleştiği 10 Ekim 2015 günü neden X-Ray cihazlarını kullanmamıştır? 10 Ekim anmalarını birçok aramayla, polis köpekleriyle, helikopterle kontrol eden valilik, katliam günü neredeydi?” diye sordu.

Antmen soru önergesinde 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nın önünde DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, pek çok sivil toplum örgütü ve birçok siyasal partinin katılımıyla Barış ve Demokrasi Mitingi düzenlendiğini ve o gün Türkiye tarihinin en kanlı katliamının yaşandığını kaydetti. Alpay Antmen aradan geçen 3 yıl boyunca aranan sanıkların bulunamadığını, gerekli görüntülerin elde edilemediğini ve dava sürecinde ihmali olan kamu görevlileri hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirterek “Patlama sonrasında atılan biber gazlarının ölümleri arttırmadığını ifade eden Sağlık Bakanlığı da tıpkı mahkeme gibi bu konuda sınıfta kalmıştır. Olay günü kolluk kuvvetlerinin patlama sonrasında biber gazlı müdahalesi kaosu arttırmış, ambulansların müdahalesini geciktirmiş ve bu da ölümleri arttırmıştır. Tabipler Birliği’nin konuyla alakalı olarak polislerin kullandığı biber gazlarının ölümleri arttırdığını bildirmesine rağmen İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatmamıştır” dedi.

Dava sürecinde MİT’in 10 Ekim Ankara Gar Katliamından 2 ay önce Emniyet’e 'eylemler gerçekleşebileceği’ yönünde raporlar gönderdiğinin ortaya çıktığını belirten Alpay Antmen “Ancak bu konuyla da ilgili görevde ihmali bulunanlar hakkında idari bir soruşturma başlatılmamıştır. TBMM’de; miting günü önlemlerin alınmaması, kamu görevlilerinin ihmalleri ve katliamın tüm boyutlarının araştırılması hakkında verilen önergelerin tamamı iktidar partisi oylarıyla reddedilmiştir” ifadelerini kullandı.

Antmen’in önergesinde yer alan 10 soru; “TEM Dairesi Başkanlığı’na gelen ve bombacıların kimliğinin de yer aldığı istihbaratlar neden dikkate alınmamıştır. MİT’in uyarılarına ve ‘eylemler gerçekleşebileceği’ raporuna rağmen, konuyla ilgili miting günü dahil olmak üzere neden kolluk kuvvetlerince yeterli önlem alınmamıştır?

Katliamla ilgili, dönemin Ankara Valisi hakkında görevi ihmal ettiğine yönelik yürütülen bir soruşturma var mıdır? Varsa bu soruşturma ne aşamadadır?

TBMM’ye, Genelkurmay Başkanlığı’na ve bakanlıklara 5 dakika uzakta bulunan bir alanda binlerce insanın toplanacağını günler öncesinden bilen Valilik ve emniyet, neden güvenlik önlemi almamıştır? Miting günü neden üst araması gerekli ve teknik şekillerde yapılmamıştır?

TBMM Genel Kurul salonunu dahi bomba köpekleriyle arayan kolluk kuvvetleri, katliamın gerçekleştiği 10 Ekim 2015 günü neden X-Ray cihazlarını kullanmamıştır? 10 Ekim anmalarını birçok aramayla, polis köpekleriyle, helikopterle kontrol eden valilik katliam günü neredeydi?

10 Ekim katliamcılarının, faillerinin ve ihmali bulunanların ortaya çıkarılması ve adil bir yargılama yapılmasına yönelik çaba sarf eden 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği neden kapatılmıştır? Bu derneğin faaliyetlerinden kim ya kimler neden rahatsız olmuştur? IŞİD ve DAEŞ gibi terör örgütlerinin dahi Türkiye’de birçok ilde faaliyet yürüttüğü ve bu faaliyetlerin önlenmediği bir dönemde adalet arayan bu dernekten kim ya da kimler, neden rahatsız olmuştur?

10 Ekim Emek Barış Demokrasi mitingini kana bulayan canlı bombaların ismini, yerini, yurdunu bilip kendilerini patlatana kadar yakalayamayacaklarını itiraf eden ve katliamı gerçekleştiren IŞİD için  ‘öfkeli kalabalıklar’ diyen dönemin başbakanından ve mitingden kısa süre önce barış talebinde bulunan akademisyenler hakkında ‘oluk oluk kanlarını akıtacağız’ diyen çete liderinden hesap sorulacak mıdır?

Katliamı yapan iki IŞİD mensubunun polisin kontrol noktalarını ve kameraları da geçerek Ankara’nın göbeğine kadar gelişlerine seyirci kalanlar ve ellerinde istihbarat olmasına rağmen müdahale etmeyenler kimlerdir? Bu kamu görevlileri şu an hangi görevdedirler?

Patlama sonrasında yaralılara sağlık müdahalesi yerine polis müdahalesi talimatını veren, ambulansa geçişine izin vermeyen, yaralılara gaz sıkan ve bu nedenle ölüm sayısının artışına neden olan idari amirler kimlerdir ve bu kamu görevlileri şu anda hangi görevleri yürütmektedirler?

IŞİD mensuplarını ağırlayan, tedavi eden, yardım yapanlar sık sık basına yansırken bu kişiler hakkında ne tür hukuki ve idari süreçler başlatılmıştır?

Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarına mahkeme girişlerinde ve anmalarda neden zorluk çıkarılmaktadır? Bu talimatı kim ya da kimler vermektedir? Ölülerini anmak isteyenlere karşı yapılan bu muameleyi vicdani buluyor musunuz?”.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA