Mehmet Nabi Batuk
Akdeniz İlçesinde sera üretiminin yapıldığı Kazanlı, Karacailyas, Karaduvar, Adanalıoğlu mahallelerinde önceki dönem banka borçları ile beli bükülen çiftçiler, son gelen zamlarla birlikte üretim yapamaz duruma geldi. Türkiye’nin kış aylarında sebze ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılandığı bölgede çiftçiler borçlarını kapatmak için örtülü, örtüsüz tarlalarını elden çıkarmaya hazırlanırken; Kazanlı Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Nurettin Yiğit, kış ayları öncesinde kamuoyuna “Sebze ve meyve üretimi azalacak” uyarısı yaptı. Önümüzdeki günlerde sebze ve meyve fiyatların maksimum seviyeye çıkabileceğini belirten Yiğit, “Geçen yıl 110 – 120 civarında satılan bir hetropot etkili bir nematot ilacı şuanda nakit fiyatla 400 lira bedelle satılıyor. Yine sık kullanılan ilaçlardan beyazsinek ilaçları geçen yıl 22 liradan satılırken şuanda 90 liranın üzerindeki fiyatlarla satılıyor. Birkaç kez il ve ilçe tarım müdürlüğünden yetkililerimize bu fiyat artışları ile ilgili bilgiler verdim. CİMER’den de çok kez şikâyetler de bulundum. Ancak bugüne kadar bu fiyat artışının nasıl olduğuna dair yetkililerimizden bir açıklama yapılmadı” diyerek yetkililere sağduyu çağrısında bulundu.
“NAYLON ÖRTÜLER 8 LİRA’DAN 24 LİRAYA ÇIKTI”
Akdeniz ilçesindeki Kazanlı, Karacailyas, Karaduvar, Adanalıoğlu gibi seracılığın yapıldığı bölgelerde seracıların zamlardan kötü etkilendiği bilgisini veren Yiğit, “Geçen yıl 8 liradan alınan naylon örtüler 20 ila 24 liraya çıkmış durumdadır. Geçen yıl 16 kuruş olan fide fiyatları bu yıl 30 kuruşun üzerine çıktı. Havalar soğumaya başladığı için yavaş yavaş açık hava üretiminden kapalı hava üretime geçeceğiz. Fide, naylon, işçi maliyeti, bitki koruma ürünleri ücretlerinin görülen yüksel maliyet ürün fiyatlarında da bir artışı getirecek. Bunun yanında borçları nedeniyle üretim yapamayan çiftçileri de düşündüğümüzde üretim istatistiklerinin de düşeceğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
“FİYATLARI KİM ARTIRIYOR BELLİ DEĞİL”
Zirai ilaç bayilerinde özellikle bitki koruma ürünlerinde fiyatların firmalar tarafından fahiş miktarlarda arttırıldığını ifade eden Yiğit, “Ürünlerdeki artış kimi ürünlerde yüzde 300’ü ile yüzde 400’ü görebiliyor. Bu artışların sebebi kriz olmamakla birlikte gerçekten bir muammadır. Örneğin geçen yıl 110 – 120 civarında satılan bir hetropot etkili bir nematot ilacı şuanda nakit fiyatla 400 lira bedelle satılıyor. Yine sık kullanılan ilaçlardan beyazsinek ilaçları geçen yıl 22 liradan satılırken şuanda 90 liranın üzerindeki fiyatlarla satılıyor. Bu zamların nasıl olduğu gerçektende ilginç bir şekilde bilinemiyor. Birkaç kez il ve ilçe tarım müdürlüğünden yetkililerimize bu fiyat artışları ile ilgili bilgiler verdim. CİMER’den de çok kez şikâyetler de bulundum. Ancak bugüne kadar bu fiyat artışının nasıl olduğuna dair yetkililerimizden bir açıklama yapılmadı” dedi.
“ZAMLARI KİMİN YAPTIĞI BULUNMALI”
Hükümetin ayrıca gübre ve zirai ilaç fiyatlarına yapılan fahiş zam oranlarını araştırması gerektiğini ifade eden Yiğit, “Tüm gübre ve zirai ilaç firmalarındaki ürünler pahalanmış durumdadır. Beyazsinek ilacı yüzde 400 oranında arttı. Hetrapost etkili Nematot ilacı yüzde 300 ila 400 arasında arttı. Kurt ilaçları yüzde 400 arttı. Bu fiyat artışları firmaların kendi politikası mı yoksa altlarında farklı bir şeyler mi var bilemiyoruz. 90 günlük vade veren firma çok az sayıda. Verenlerde yüzde 4’lük faizler alıyorlar. Ben hem üretim yapıyorum hem de zirai ilaç sektöründeyim. Bu şartlar altında korkarım ki bende bu işi yapamayacağımı düşünüyorum. Çünkü üreticiler bu zor şartlar altında yeterli ve kaliteli bir üretim yapamıyor, yapanlarda emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Benimde ödemelerimi nasıl yapacağım konusunda bazı kuşkularım var. Bu yüzden bu fiyata artışlarının incelenmesi için Tarım Orman Bakanlığı, il ve ilçe müdürlüklerini göreve çağırıyorum” .
“ÜRETİM DE, KALİTE DE AZALIYOR”
Çiftçilerin banka borçları nedeniyle kötü günler yaşadığını ifade eden Yiğit, birçok çiftçinin zamlar nedeniyle üretim yapamaz haline geldiğini ifade ederek, üretim miktarı ve kalitesinin de düşmeye başladığını açıkladı. “Çiftçiler girdi maliyetlerinin artması nedeniyle ürünlerin kalitesini yükseltmek için yeterli gübre ve ilaç kullanamıyor” diyen Yiğit, önemli uyarılar yaparak şuynları söyledi: “Günümüzde insanlar domatesi bile pazardan tane ile almaya başladılar. Biz işin bu duruma geleceğini 3 yıl öncesinden söylüyorduk. Üretim azaldığı için biz arık önümüzdeki günlerde domatesi tane ile almaya devam edeceğiz. Çünkü çiftçiler daha çok üretim yapamıyor, yapsalar bile maliyet yükseldiği için makul bir fiyattan satamıyor.”
“SEBZE VE MEYVEDE İTHALATA YÖNELEBİLİRİZ”
Borçlarla beli bükülen çiftçinin kış aylarında sera üretiminin azalacağı uyarısı yapan Yiğit, sebze fiyatlarının da el yakacağını ifade ederek “Örneğin domatesin hal fiyatının 8 liranın altında olmayacağını düşünüyorum. Kış dönemi ile bahar arasındaki dönemde domates 8 liranın altında gittiği takdirde üretici, ne naylonunu, ne tohumunu, ne ilacını ne gübresinin karşılığını veremeyecek. Ayrıca domates ve biber ürünlerini önümüzdeki sezon ihracata vermeyebiliriz. Çünkü iç piyasaya yetecek bir üretimin yapılamayacağını düşünüyorum. Belki bu kısa bir süre içinde olmayacak ama mutlaka üretim oranlarının düşeceğini göreceğiz. Sebze ve meyveleri, ette olduğu gibi samanda olduğu gibi dışarıdan almak zorunda kalacağız. Yani biberi ve domatesi pazardan tane ile alacağız” dedi.
“TARLALAR ELDEN GİDİYOR AMA BORÇ BİTMİYOR”
Çiftçi borçları konusunda hükümete çok büyük iş düştüğünü ifade eden Yiğit, faiz affı çağrısında bulunarak şunları kaydetti: “Çiftçiler bankalardan aldıkları bu paralarla har vurup harman savurmadılar. Aldıkları kredileri sahip oldukları tarlalara ve bahçelere gömdüler. Çevremizde açık arazisini sera üretimine geçmek için kredi alan yüzlerce tanıdığımız var. Bu kredilerle seralarını kurdular ama iki üç yıl sonra kredi taksitlerini ödeyememeye başladılar. Sonra borçlarını kapatmak için daha yüksek faiz ile krediler veren özel bankalara yöneldiler. Kamu bankasına olan borcunu ödüyor ama özel bankalardaki borcu katlanarak büyüyor. Bu seferde tarlayı elden çıkarıyor ama borcunu yinede tamamıyla ödeyemiyor. Üretim yapayım derken hem emeği hem de tarlası elinden gidiyor” dedi.