Mehmet Nabi Batuk

Uluslararası Narenciye Festivali, 4 yıl aradan sonra Mersinlilere unutulmaz anlar yaşattı. Uzun bir aranın ardından bu yıl 6’ıncı kez düzenlenen festival, Galatasaray Meydanı ve çevresinde 70 ton narenciye ürünü kullanılarak hazırlanan alanda gerçekleştirildi. 2 bin 500 kişinin katılımı ile yaklaşık 2 saatte gerçekleştirilen kortej yürüyüşüyle başlayan festivale 30 ülkeden 700 gösteri sanatçısı katıldı. Büyük heyecanın yaşandığı fotoğraf, satranç ve yelken yarışmalarının yapıldığı festivalde özellikle narenciye defilesi ve gastronomi şovları vatandaşların yoğun dikkatini çekti. Çocuklar festival alanının birçok noktasında bulunan portakal, limon animatörleri ile doyasıya eğlenirken, birçok ülkeden gelen halk oyunları ekiplerinin dans gösterileri nefesleri kesti. 

“İHRACAT GELİRİNİN YÜZDE 20’SİNİ NARENCİYEDEN GELMEKTEDİR”
Festivalin açılış konuşmasını yapan Mersin Ticaret Borsası ve Festival İcra Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, festival alanında 150 sivil toplum örgütü ve firma temsilcilerinin stant açtığını ifade etti. Mersin’in en önemli gelir kaynaklarından olan narenciye üretiminin dünyaya tanıtılması için kentin tüm dinamiklerinin bir araya geldiğini ifade eden Özdemir, "Mersin’in kardeşlik, hoşgörü ve dayanışma kenti olduğunu bir kez daha herkese gösteriyoruz. Festivalimizin en önemli amaçlarından biri kamuoyunun dikkatini narenciyeye çekmektir. Çünkü Mersin tarımının can damarı narenciyedir. Kentimizin toplam ihracat gelirinin yüzde 20’sini narenciyeden gelmektedir. 

“NARENCİYECİNİN MARKAYA İHTİYACI VAR”
Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Özdemir, “Rize için çay, Ordu ve Giresun için fındık, Malatya için kayısı neyse Mersin içinde narenciye odur” diyerek narenciye üreticilerine destek çağrısı yaptı. Mersin’deki narenciye üretiminin en büyük ihtiyacının marka olduğunu ifade eden Özdemir, şunları söyledi: “Bizim en büyük temennimiz üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın alın terlerinin karşılığını almalarıdır. Narenciye ürünlerinde arz fazlamız var. Narenciye tüketiminin ve ihracatının artması ana hedefimiz olmalıdır. Narenciyede marka oluşturmanın ve marka değerinin artırmanın yollarını bulmalıyız. Tüm bu sorunlarımızın aşılmasında Cumhurbaşkanımızın desteklerini esirgemeyeceğine gönülden inanıyoruz” dedi. 

“HER DAİM ÜRETİCİMİZİN YANINDAYIZ”
Mersin’in özellikle son yıllarda ‘Marka Kent’ vizyonuyla yönetildiğine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da, “Asırlara meydan okumuş, tarihine nice destanlar yazdırmış güzide kentimiz Mersin, Akdeniz boyunca uzanan kumsalları, narenciye kokulu bahçeleri eşliğinde, geçmişten aldığı gücü; azimle, barış ve birlik içinde geleceğe taşımaktır. Son dönemlerde bir ‘marka kent’ vizyonuyla yönetilmeye başlanan Mersin, her geçen gün kendine kattığı değerler ve yeniliklerle birlikte hem Türkiye hem de dünya çapında birçok ilke imza atmayı başarmıştır. Gelenekselliği, modernizmle harmanlayarak, her türlü yatırımını ‘insan odaklı’ bir bakış açısıyla yapmaktadır. Bu vizyonel gelişiminde tarım, Mersin’i Mersin yapan, en önemli varlıklardan biridir. Çünkü tarım; insan demektir. Emek demektir. Umut demektir. Nesilden nesile aktarılan, her bir tohumda, her bir filizde; hem bireyi hem de kenti güçlendiren değerdir. Çağımız her ne kadar bilişim çağı olsa da tarımı olmayan bir ülkenin kalkınması ve varlığını geleceğe taşıması çok zordur. Bu sebeple kentimizdeki üreticiyi destekliyor, yerelde kalkınmaya özen gösteriyoruz” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiklerinden beri tarımın, ata yadigârı toprakların değerini bildiklerini ve her daim üreticilerin yanında yer aldıklarını kaydeden Başkan Kocamaz, “Son dört yılda gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla sulu tarım uygulamalarını ilimiz genelinde hızla yaygınlaştırdık ve yaygınlaştırmaya da devam ediyoruz. 202 mahallemizde Sulama Kooperatifleri kurulmasını sağladık. Buralardaki sulama tesislerine 535 bin metre sulama borusu teslim ettik. Su kaynağı olmadığı için nadasa bırakılan toprakları sebze ve meyve tarımına uygun hale getirdik. 162 bin dekar arazide damla sulama sistemine geçilmesi için gerekli altyapıyı oluşturduk. Tüm bu çalışmalarımızın yanında, Mersin’in tarımsal simgesi haline gelen narenciyenin adını tüm dünyaya duyurmak için de çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

NARENCİYE FESTİVALİ MERSİN’İN TANITIMI İÇİN ÖNEMLİ
Narenciye Festivali’nin Mersin için çok önemli olduğunu ifade eden Mersin Valisi Ali İhsan Su ise kentin narenciye üretiminde sadece Türkiye’nin değil dünyanın da sayılı illeri arasında yer aldığını ifade etti. “Festivalin Mersin’in konunumunu daha üst seviyelere organizasyonlardan biri olduklarını ifade eden Vali Su, “Kentimizin tüm dinamikleriyle beraber, bu festivali gerçekleştirmenin hep birlikte coşkusunu yaşıyoruz. Adeta görsel bir şölen havası içerisinde çok güzel bir festivali beraber yaşayacağız. İnanıyorum ki bu festivalle beraber ülkemizin genelinde, ilimiz özelinde narenciyeyi çok daha iyi tanıtacağız ve bizim marka değerlerimizden biri olan narenciyenin tüm dünyada ve ülkemizde de hem tüketilmesine hem üretilmesine hem tanıtılmasına hem de narenciyeyle ilgili neler yapılabileceğinin ortaya konmasına yönelik çok ciddi bir festivalin katkısı olacaktır” ifadelerini kullandı.