“Şuan Akdeniz’de, sokakta huzur var, terör yok” diyen Gültak, şuan ki huzurun istikrarlı bir şekilde daha da büyüyerek devam etmesini sağlayacağını belirterek, seçimi kazanacağına inandığını dile getirdi.
HEDİEYE EROĞLU
Partisinde çeşitli il başkanlığı ve milletvekilliği olmak üzere çeşitli kademelerde görev yapan son olarak da Mersin’in en stratejik merkez ilçesi Akdeniz için belediye başkanlığına aday gösterilen AKP’li Muhammed Mustafa Gültak, sahaya indi.
Gazetemizi ziyaret ederek Genel Müdür Yüksel Ekici ile bir araya gelen ve sorularımızı yanıtlayan Gültak, rakiplerine sert yüklenirken, yapmak istediklerine dair de önemli açıklamalar yaptı.
“AKDENİZ BUGÜNE KADAR FARKLI YÖNETİLMİŞ, FARKLI YÖNETİLDİĞİ İÇİN DE BU HALE GELMİŞ”
Mersin’de doğan ender siyasetçilerden olan, yıllardır Toroslar’da Güneydoğu’dan göçle gelen vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Alsancak Mahallesi’nde serbest eczacılık yapan Gültak, ilin, bölgenin sorunlarına hakim olduğunu belirterek, “Akdeniz bugüne kadar farklı yönetilmiş, farklı yönetildiği için de bu hale gelmiş. Ama son iki yıldır ilçe başkanımız ve kayyumumuzun bu zorlukları yendiğini gördüm. Sahada görüyorum zaten bizzat kendimde şahit oluyorum. Spor sahalarından, kültür merkezlerinden, taziye evlerinden, altyapıdan üst yapıya üstyapıya birçok konuda vatandaşın içinde oldular. Demek ki istenirse oluyormuş. İki yılı geçkin süredir sokaklarda da bir huzur var. Uyuşturucu trafiği durmuş durumda, insanlar evlerine rahat rahat girip çıkıyorlar” dedi.
“BEN DE KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURUYUM”
Akdeniz’in zor bir bölge olmadığını, demografik yapısı farklı kesimlerin her birinin yanına, düğünlerine, cenazelerine gittiklerini ve bunu gördüklerini dile getiren Gültak, “Üst düzey görüşmeler yaparak onlarla temas halinde oluyoruz. Hiç de bir zorluk yok, çok iyi karşılıyorlar. Amacımız bu farklı demografik yapının hepsini kucaklamak. Ayrıştıran, ötekileştiren değil birleştiren bir insan olcağız.
Manifestomuzda da gördünüz; imar, kentsel dönüşüm olaylarını yöredeki, mahalledeki insanlarla çözeceğiz. Yani ‘ben filanca yeri kentsel dönüşüme soktum, yeşil alan ilan ettim’ gibi yaptım oldu yönetimi yok.
Bu konunun mağdurlarından biri de benim. Toroslar ilçesi Alsancak Mahallesi’nde eczanemin olduğu yer komple yeşil alan ilan edildi. Hangi mantıkla ilan edildi bilmiyorum. Soruyorum ama cevap alamıyorum. Halbuki mahallenin muhtarı, belediye yönetimi gelip halka sormalı, görüşünü almalıydı. Aynı şeyi biz yapmayacağız.
“İMAR PLANLARI DURDU”
Şevket Sümer’e, Siteler Mahallesi’ne, Karaduvar’a, Kazanlı’ya, köylere gittiğimiz de öncelikle oradaki insanlarımızın bizden ne istediğini iyi öğreneceğiz. Nasıl bir dönüşüme izin veriyorlar, nasıl bir yaşam istiyorlar bunu öğrenip, ondan sonra planlamaya geçeceğiz. ‘Ben yaptım’ demekle bu işler olmuyor. Bir bakıyorsunuz imar, ruhsat verilmiş ve inşaat bitim aşamasına gelmiş üstüne bir yeşil balon atılmış. Şuan 5 binlik planlar yine kilitlenmiş vaziyette. Özellikle Alsancak ve Demirtaş’ta şuan imar yok. Yaptıkları işin hatalı olduğunu gördüler ve vazgeçtiler.
Dolayısıyla şehir zor değil, yöneticiler bu işi zorlaştırıyor. İnsanlara dokunduğunuzda, ne istediklerini önemsediğinizde, nasıl hareket edeceğinizi bilirseniz sorun olmaz” diye konuştu.
“CHP’LİLERİN DE OYUNA TALİBİM”
Gültak, CHP’nin Akdeniz’de HDP’yi destekleyecek nitelikte güçsüz bir aday çıkarması yönelik sorulara ise şöyle yanıt verdi: “CHP’nin adayı Sabit Yelkovan’ı tanıyorum, bir hukukumuz da var. Tabiî ki her parti kendi adayını çıkartacak. Biz Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. CHP’nin Akdeniz’de güçsüz bir aday çıkartarak, ilçenin HDP’ye bırakılmak istendiğine dair iddialara ilişkin benim yorum yapmam doğru ve etik olmaz. Bunu CHP’yi destekleyen, gönül vermiş insanlara sormak gerekir, onlar bunun kararını verecekler. Böyle bir karar verenlerin de oyuna talibim. Çünkü ben CHP, HDP veya bir başka partiyi ötekileştirmeden, herkesi kucaklayan bir siyaset yapacağım.
Alsancak ve Demirtaş bölgesinde bu demografik yapının aynısı var. Hem Kürt hem Arap kardeşlerimiz var, onlara beni sorabilirsiniz. Alsancak’ta bir eczacı, insan olarak bu insanlara nasıl yaklaşmış, nasıl bir sağlık hizmeti vermiş sorarsınız. Ben de kesinlikle ayrıştırma yok. Diğer partilerin ne yapacağı benim için önemli değil.
“İKTİDARIN GÜCÜNÜ ARKAMA ALACAĞIM”
Fakat ben iktidarın gücünü de yanına alarak burada gerçekten güzel bir belediyecilik yalpak istiyorum. Üniversitemiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve o bölgede oturan insanlarımız ile şeffaf bir belediyecilik yapmak istiyorum. Yani kapıları kapatıp, orada planlar yapıp, millete duyurmamaya çalışmayacağız. Millet mağdur olmayacak. Yeni spor alanları, yeşil alanları, eğitimle ilgili gençler yönelik alanlar yapacağız.
Öreğin şuan uyuşturucu ile ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor, bizim de bu yönde projelerimiz var. Aklımızda çok proje var.
Karaduvar ve sahil ile ilgili güzel çalışmalarımız olacak. Bisiklet yollarını hayata geçireceğiz. O bölgedeki insanların farklı istekleri var.
Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi projesi olacak, ilerleme var. Havalimanımız belli bir yere geldi. Akdeniz’de sadece turizm yok, tarım var. Üreticilerimiz ile sürekli görüşüyor ve sorunlarını anında çözüyoruz. İktidarın milletvekilliğini yapmış bir aday olarak anında gerekli yerlere ulayarak sorunlara müdahale ediyorum.
Ayrıca organize sanayi, serbest bölge ve liman da bu bölgede. Bir de Mersin’in esnafı, ekonomisi burada dönüyor. Bunları rahatlatmamız gerekiyor. Milletvekilliğim döneminde esnaf ve sanatkarlar ile çok mesai yaptık. Belediye başkanı olduğumda buradaki esnafı rahatlatacağım. İktidar yanımızda olduğu için onlara daha konforlu, daha lüks, daha çalışılabilir ortamlar yaratmaya çalışacağız.
“BUGÜNE KADAR KENDİ İNSANLARI TARAFINDAN İTİLMİŞLER”
En büyük amacımız gönüllere girmek. Gönül belediyeciliğini getirmeyi düşünüyoruz. Mustafa Gültak sokaklarda olacak. Mersin’de maalesef sokaklarda olan çok az belediye başkanı oldu. Bunu göreceksiniz. Bir bakacaksınız bir sabah esnaf ile kahvaltı yapıyor, bir garibanın yemeğini paylaşıyoruz. Ben bu yola inanarak çıktım. Şehirde de demografik yapıdaki insanların gözlerinin içine baktığımda onlarda da bir inanç gördüm. Çünkü bugüne kadar kendi insanları tarafından itilmişler. Kendi insanları tarafından hizmet getirilmemiş. Ama artık bunun farkına varmışlar. Sokakta huzur var, terör yok. Paranız olsa sağlığınız olsa bir önemi yok. Biz şuan ki huzurun istikrarlı bir şekilde daha da büyüyerek devam etmesini sağlayacağız”.