Belediye başkan adaylarına, “Kaldırımları bırakın Mersin’e bakın!” diyerek seslenen Mersinliler, ulaşılabilir, fikir alan, dürüst, şeffaf, kolay erişilebilir belediye başkanları istediklerinin de altını çiziyor.
HEDİYE EROĞLU
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) yaklaşan yerel seçimler öncesinde 200 kişinin katıldığı, “Mersin Yerel Yöneticilerinden Ne Bekliyor?” başlıklı Arama Konferansı’nın sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.
Mersin’in yerel yöneticilerden beklentilerini tespit edildiği toplantının sonuç bildirgesi MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan’ın bir otelde düzenlediği toplantı ile kente anlatıldı.
Arma Konferansı’nda MTSO meslek komiteleri, meclis üyeleri, meslek odaları, dernekler, sivil toplum kuruluşları. üniversiteler ve kültür – sanat kuruluşları ile Mersin’i iyi bilen, geleceği ile ilgili fikirleri olan bazı isimlerin katıldığını aktaran Kızıltan, kentin bütünü yansıtacak bir çalışmaya imza attıklarını aktardı.
Çalışmanın belediye başkan adaylarına bir takvim doğrultusunda sunulacağını da aktaran Başkan Kızıltan, 26 Şubat günü CHP adayı, 28 Şubat günü İYİ Parti adayı ve 5 Mart günü de Cumhur İttifakı adayına bu çalışmaları sunacaklarını aktardı.
EN ÇOK ÇÖZÜM İSTENEN KONU: ULAŞIM!
Arama Konferansı’nda 5 temel konu başlığının ortaya çıktığını dile getiren Ayhan Kızıltan, bu başlıkları şöyle sıraladı; yönetim, yöneticiler ve işbirliği, ulaşım, kentsel dönüşüm ve altyapı, eğitim ve insan ile sosyal-kültürel sorunlara çözümler.
En çok dile getiren ortak tespitlerin bu alanlarda olduğunu aktaran Başkan Kızıltan, ulaşımda: raylı sistem, toplu taşıma otobüslerinin daha da yaygınlaştırılması ve çağdaş bir hale getirilmesi, otopark sorununu çözümü, parkomat uygulamasının geri getirilmesi, bisiklet yolları, yaya geçitlerinin sinyalizasyonlarının yeniden düzenlenmesi, deniz otobüsü, raylı sistem gibi alternatif ulaşım yollarının hayta geçirilmesi gerektiğinin istendiğini bildirdi.
“Bunlar konferansta her grupta dile getirilen sorunlar oldu” diyen Başkan Kızıltan, bu sorunun çözümü için tüm belediye başkanı adaylarından söz isteyeceklerini aktardı.
“HAVAALANINI ADANA’DA İSTİYOR”
Öte yandan bir diğer önemli konunun da havaalanı yatırımının takip edilmesi olduğunu belirten Kızıltan, “Adana’da bir toplantıya katıldım, havaalanının yapılması gerektiğini artık onların da ufak ufak kabul etmeye başladığını gördüm. TOBB toplantısında da cumhurbaşkanı da konuyu takip ettiğini bildirdi. Çeşmeli otobanın takibi, şehir hastanesinin şehir içi ulaşımının daha aktif ve hızlı ulaşmasının sağlayacak bağlantılarının yapılması, Mersin doğu girişinin düzenlenmesi de öne çıkan talepler” dedi.
“ALTYAPIDAN KAYNAKLI FELAKETLERİN ÖNÜNE GEÇECEK BİR BELEDİYE BAŞKANI İSTİYORUZ”
Kentsel dönüşüm ve altyapı konusunda konferansa katılan Mersinlilerin, altyapı sorunlarından kaynaklı felaketlerin önüne geçilmesini istediğini dile getiren Başkan Kızıltan, “Mersin yıllardır bir türlü bu sellerden kurtulamadı. Doğru yatırımlar, planlamalar yapılırsa bu felaketlerden kurtulacağız. Belediye başkanlarının en önemli çalışmalarından biri de bu olacak. Altyapı sorunlarından kaynaklanan bu felaketlerin önüne geçecek bir belediye başkanı istiyoruz ve bunun da sözünü alacağız. 5 yıl sonra da yapıp yapmadığını değerlendireceğiz.
Kent yıllardır kazılıyor, geri yapılıyor ama doğru dürüst bir netice alamadık.
Ayrıca elektrik, telekomünikasyon gibi iletilim hatlarının yer altına alınması da çağdaş bir kent için gereklidir.
“İMAR PLANLARI BENİMSENMEDİ, YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Örneğin kentte yeni yapılan imar planı da Mersin tarafından pek benimsenmedi. Mersinli’nin dahil olmadığı bu imar planları Mersin’de rahatsızlık yarattı. Bunun gözen geçirilmesi gerekiyor. İmar planı doru rantabıl yapılmış olsaydı bu tür şeyleri söylemezdik. Marina, balık çiftlikleri ile ilgili ne yapacaklarını da soracağız.
KENTSEL DÖNÜŞÜM BÜTÜNCÜL OLMALI
Kentsel dönüşümün de ada bazlı, bütüncül planlama ile hayata geçmesini istiyoruz. Aynı binayı yıkıp, yoğunluğu arttırarak yapıyorlar, bunun kente bir katkısı yok. Kentin yollarının, yeşil alanlarının, otoparkların geliştirilecek şekilde ada olarak, bütüncül şekilde planlama yapılmalı, Bu şekilde olursa kent bir şantiyeye döner, inşaat sektörü de canlandırır.
Ayrıca kentin estetik tasarımında Akdeniz ruhunu, mimarisini hissedeceğimiz bir mimari öne çıkarılmalıdır. Bunlar dikkate alınmalıdır.
TARİHİ DOKU, DÖKÜNTÜ HALİNDE!
Ayrıca kentimizdeki tarihi dokunun ortaya çıkarılması gerekiyor. Hepimiz şehri gezerken içimiz acıyor. Mersin’in ruhunu yansıtan Akdeniz mimarisini yansıtan binaların bir çoğu döküntü halinde. Tarihi evlerimiz gün geçtikçe harap oluyor. Yarın öbür gün bir çoğu elimizden çıkacak. Belediye bunları satın alarak hayata döndürmeli, örneğin bazı kurumları kiraya verebilir. O binalar yaşatılsın. Bu işin çeşitli çözümleri var. AB’den hibeler, fonlar alınabilir. Kaldırımlarla uğraşacaklarına biraz da bununla uğraşsınlar.
Eğitim ve İnsan bir diğer konu: kentlilik kültürünün yerleştirilmesi lazım. Kendimizi bu kente ait hissetmeliyiz. Kente yapılan bir yanlış içimizi cız ettirmez ise kendimizi bu kente ait hissedemeyiz. Kentlilik kültürünün kente aidiyetin mutlaka yerleştirilmesi lazım. Toplumun genel kültürünün arttırılması gerekiyor. Kültürel-sanatsal ve sportif faaliyetlerin desteklenmesi lazım.
“BAŞKANLAR, İSTEKLERİMİZ KARŞISINDA ZORSUNMAMALI”
Biz bunların hepsini belediye başkanından isteyeceğiz. O yüzden belediye başkanları isteklerimiz karşısında zorsunmayacaklar. Göç kaynaklı sorunlara da öncelik vermek gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı düzenlemeler yapılmalı. Toplumsal hoşgörü için de belediye başkanını çaba göstermesi gerekiyor.
Sosyal sorunlara çözüm konusu ise farklıların yönetilmesi anlamına geliyor. Bir yerde her şey aynı ise monotonluk vardır. Ama farklıkları yönetip bir sinerji oluşturmamız lazım. Burada da belediye başkanının kişiliğinin, kafa yapısının, ekibinin önemi büyük. Çünkü yoğun göç alan bir şehiriz. Bu entegrasyonu mutlaka sağlamamız lazım.
“ÇOCUKLARIMIZ MERSİN’E DÖNMEK İSTEMİYOR”
Mersin’de nitelikli beyin göçü yaşanıyor. İstanbul’da Ankara’da iyi okullarda okuttuğumuz çocuklarımız Mersin’e gelmek istemiyor. Yeni yatırımcıların Mersin’e gelmesi, Mersin’in cazibesinin arttırılması gerekiyor. Benim çocuğum da örneğin İstanbul’da. Cazip hale getirmemiz lazım.
Turizm bazlı altyapı yatırımlarının tamamlanmasını istiyoruz. İmar planlarının konut amaçlı rant sağlayan değil, ekonomiye can verecek yeni bir düzenlemeye ihtiyacı var. Plansız konut üretimi inşaat sektörünü sıkıntıya soktu.
Yeni ekonomi bölgeleri, sanayi ve ticaret bölgeleri, imar da ilk düşünülmesi gereken konular olmalıdır. Sanayi sitelerine çok acil ihtiyaç var, bunları başkanların programına alması gerekiyor. Daha çağdaş, modern, sanayi sitelerine ihtiyaç var. Mersin’de sanayi arazisi üretmek kadar zor bir şey yok. Ama konut arazisi üretmeye gelindiği zaman patır patır yapılıyor. Sektörel ticaret sitelerinin, sanayi sitelerinin mutlaka planlanması lazım.
DENİZ İLE KENT SAKİNİ ARASINDA GÖRÜNMEYEN BİR SET VAR!
Sahillerden denizden faydalanacak şekilde düzenlenmesi şart. Plaj, kamp, karavan alanlarına ihtiyaç var. Hepimiz Mersin’de yaşıyoruz ama hangimiz en son gidip sahil kenarına gidip denize baktınız? Sanki şehirde yaşayanlar ile insanlar arasında bir set var. İnsanları deniz ile göz göze getirecek, temas ettirecek düzenlemelerine ihtiyaç var.
Müftü ve Mezitli Dereleri’nin ıslahı yapılmalı.
Turizm- sanat spor alanında da yapacak çok iş var. Sağlık turizm yatırım alanlarının belirlenmesi lazım. Adana bu işi sahiplenmiş durumda. Kaldırımlar filan dursun orada açık söylüyorum.
Mersin esnafı, sanayi sitesi temsilcileri, iş insanları, müteahhitlerin rahatsız olduğu bir konu var. Yıllardan buyana bu rahatsızlık yaşanıyor.
“BELEDİYE KAYNAKLARI, MERSİN İÇİNDE KALMALI”
Mersinli firmalar, tüccarlar, Mersin’in kurumlarından gerektiği kadar kaynak alamıyorlar. Yani belediye işlerinin büyük bölümünü Mersinli esnaflardan, iş insanlarından değil de, başka yerlerden gelen firmalardan temin ediyor. Bu konuda yıllardan buyana sorun. Mersin belediyesinin kaynakları Mersin içinde harcanmalarıdır. 1-5 müteahhit ile 5 sene geçirilmemeli. Ne yapalım iş çok büyük olduğu için Mersinli firmaların gücü yetmiyor deniliyor. İşi 10’a bölün, 10 Mersinli firma yapsın bu işi.
Biz Mersin’deki pastayı büyütelim derken, Mersin’in pastası başka bir yere gidiyor. Buna bir çözüm bulunmalı, başka kentlerde görüyoruz, bunun örnekleri var. Bizim Mersin’de esnamızı, ticaret insanımız zenginleşmezse nasıl yaşacak., malını da mülkünü, babadan kalma evini de satar. Mersin’de yaşayanların güçlenmesi lazım ki, Mersin kimliğini elde edelim, güçlenelim. Çocuklarda o yüzden gidiyor, ‘Mersin’de senin işinin bir gelişimi yok ki diyor
BALIK PAZARI KUMKAPI GİBİ OLSUN
Ayrıca kent meydanlarının planlaması önemli. Yurtdışında en küçük yerleşim biriminde de dahi kendi kültürünü gösteren bir meydan var. Mersin’de böyle bir kültür de yok, meydan da. Gelen turisti nereye götüreceğiz? AVM’ye mi! Eğlendirecek bir yerimiz yok. Balık Pazarımız var örneğin orası bir Kumkapı gibi yapabiliriz. Ayrıca etkili ve büyük bir kongre ve fuar merkezi de talep ediliyor. Butik otel yatırımlarının Mersin’de özendirilmesi gerekiyor.
Tiyatro, opera ve benzeri etkinliklerin desteklenmesi Mersin’in sosyal hayatına olumlu katkıları olacaktır.
Müzik festivali ve Narenciye Festivalleri desteklenmeli. Etkinlik gibi etkinlik yapmamız lazım. Sayısı da fazla olmamalı. Herkes koltuğunun altına alıp, festival yapacağına iki tane yapalım yeter. O zaman tüm Mersin’de elini taşın altına koyar ve Mersin’i hem Türkiye’de hem Türkiye’de duyururuz. Sanat Sokağı’nın kimliğine sahip çıkılması da önemli bir konu. Sanatsız bir toplum düşünülebilir mi?” diye konuştu.
“TALEPLERİMİZ, ELEŞTİRİLERİMİZ SİYASİ DEĞİL”
Siyasetin bir kenara bırakılması ve belediye başkanı önderliğinde Mersin için çalışılması gerektiğini belirten Kızıltan, “Mersin sorunlarına değinen sivil toplum kuruluşları ile iyi, samimi diyalog içinde olması gerekiyor belediye başkanının. Yani belediye başkanının ufku geniş olacak, böyle bir belediye başkanı istiyoruz” dedi.
MTSO’nun dile getirdiği konuların siyasi olmadığının da altını çizen Başkan Kızıltan, “Bunu kimse siyasi olarak algılamasın. Biz kimseyi eleştirmek için konuşmuyoruz. İyi yalpanı takdir ederiz ama bu onun tarafına geçtiğimiz veya eleştirdiğimiz zaman da karşısına geçtiğimiz anlamına gelmez. Türkiye’de her şey aşırı algılanıyor. Ama biz Mersin adına konuştuğumuz için kimse siyaset olarak algılamasın. Allah var sandım. Şu bu partili, bu o partili. Bunları bırakalım artık biz Mersinliyiz ve Mersin için burada toplandık” dedi.
“MERSİN, DÜRÜST, ŞEFFAF, KOLAY ERİŞİLEBİLİR BELEDİYE BAŞKANLARI İSTİYOR”
Konferansta bir de “Benim başkanım nasıl olmalı?” başlığı oluşturulduğunu belirten Ayhan Kızıltan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bir belediye başkanı kolay iletişim kurabilen, samimi, şeffaf, kapıları açık olmalıdır. Tüm belediye başkanları ‘Mersin’i birlikte yöneteceğiz’ derler, birlikte yöneteceksek seçime gerek yok. Fikirlerimizi önemserseniz, bizi dinlerseniz zaten birlikte yönetmiş oluruz. İşi bilenlerle yapacaksın. Liyakat önemli. İşini en iyi şekilde yapabilecek etkin, yetkin kadroları oluşturun. Onun adamı, bunun adamı diyerek 3 ayda 6 ayda bir o gitsin, bu gelsin diyorlar. Mersin’i ulusal ve uluslararası arenada temsil edebilecek nitelikte, ilgili, bilgili, dürüst adil, yenilikçi, sabırlı, iyi niyetli ve şeffaf olsun. Şehir için bir şey yapıyorsan herkes bilsin ve fikrini söylesin, korkacak bir şey yok bunda.
Kısacası Mersin; dürüst, şeffaf, kolay erişilebilir belediye başkanları istiyor.
Mersin’i vali, belediye başkanı yönetiyor ama aslında Mersin’i bizim yönetmemiz lazım. Ama bizlerin birlik olup, mersin’in menfaatine. Çıkarına ne var ise onu istemeliyiz. Ama tabi bunun da bir üslubu var”.