“ŞİDDETE KARŞI; BİRLEŞELİM


 

Mersin’de kadınlar şiddete, tacize, tecavüze, ötekileştirmeye karşı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir araya gelme çağrısı yaptı.

SONER AYDIN

Mersin’de 8 Mart dolayısıyla bir araya gelen Mersin Kadın Platformu üyesi çok sayıda kadın Özgür Çocuk Parkı’nda stant açarak takas şenliği düzenledi. Halayların çekilip, türkülerin söylendiği şenlikte ortaya renkli görüntüler çıktı. Şenlik öncesi kadınlar adına kısa bir açıklama yapan platform sözcüsü Günebakan Kadın Derneği Başkanı Zübeyde Akpınar, tüm kadınları 8 Mart’ta Pozcu Kushimato Sokağı’nda saat 19.00’da başlayacak olan Feminist Gece Yürüyüşü’ne çağırdı.

“2018 YILINDA 440 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ”

Açıklamasında 8 Mart’ın önemine değinen Akpınar, “Bir araya gelerek 8 Mart daha geldi çattı. Geçtiğimiz bir yılda türlü türlü cinsiyetçilikle, kadın düşmanlığı, transfobi, homofobiyle, artık bu kadarı da olmaz dediğimiz çeşit çeşit kadın düşmanlığı ile kuşatıldık. Sırtını patriyarkaya dayayanlar sesimizi kısmak yaşam alanlarımızı daraltmak için ellerinden geleni yaptılar. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin geçtiğimiz yıllara göre artış gösterdiğini istatistikler de gösteriyor. 2016 yılında 328, 2017 yılında 409. 2018 yılında ise 440 kadın öldürüldü. 2018 yılında 317 kadın ve 1217 çocukta istismara uğradı. Nefret cinayetleri ve translara yönelik şiddette artarak devam ediyor.  Mersin’de son zamanlarda ard arda yaşanan kadın cinayetleri ise bu istatistiklerin çok uzağımızda yaşanan birer rakam olmadığını gösteriyor. Türkiye’de kadına yönelik şiddet önlenemediği gibi kadınların istihdamı, siyasette temsili, bürokrasideki ağırlığı da azalıyor. Dünya toplumsal cinsiyet eşitliği istatistiklerinde de Türkiye’nin yeri her sene biraz daha geriliyor” dedi.

“YOKSULLUK, ŞİDDET, CİNSİYETÇİLİK KADINLARIN HAYATININ TAMAMEN İÇİNDE”

Eşitsizlik ve ayrımcılığın şiddetin en temel nedenlerinden biri olduğunu dile getiren Akpınar, “Türkiye’de kadına karşı ayrımcılık ve şiddetin artmasının en önemli nedenleri kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip oldukları fikrinin iktidar tarafından terk edilmesi ve eşitlik fikrine karşı söylem ve tutumlarıdır. AKP iktidarı ve yakın kesimler ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddeti, kadın, LGBTİ+ düşmanlığını sürekli olarak teşvik edici söylemleri ile adeta kadınların yıllarca bedel ödeyerek kazandıkları haklarına karşı savaş açmış durumdalar. 2004 yılında Anayasa’nın 10 maddesinde yapılan düzenlemede ‘’ kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz’’denmektedir. Yıllardır mücadele ile sağladığımız eşitlik ilkesinden ve haklarımızdan taviz vermeye hiç niyetimiz yok. Son zamanlarda yaşadığımız ve giderek daha yakıcı hal alan kriz sebebiyle özel sektörde ve kamuda kendini gösteren ekonomik daralmanın ilk sonuçları bizim için ya işsizlik ya da daha güvencesiz işlerde çalışmak oluyor. Çocuk, yaşlı bakımı, yemek, ütü, temizlik gibi ev işlerini yaparak ev ekonomisine katkı sağlayan kadınların ev içi emeği bu koşullarda daha da görünmezleşiyor. Her bahane ‘tahrik olan’ olan erkek şiddeti ekonomik kriz dönemlerinde daha da pervasızlaşıyor. İktidarın kadın düşmanlığı artık sınır tanımıyor. Kadınların aday gösterilmediği, adının anılmadığı yerel seçimlerde cinsiyetçi söylemler dolu dizgin devam ediyor. Son olarak Eski Meclis Başkanı, AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, pozitif ayrımcılığa inanmadığından, evli çiftlerin arasına kimsenin girmemesine kadar değerlendirmeler yapmış, en son mutlu evliliğin formülünü açıklamış; ‘İtaat et rahat et.’ Ancak bizler mücadelemizden biliyoruz ki hayat öyle akmıyor. Yoksulluk, şiddet, cinsiyetçilik kadınların hayatının tamamen içindeyken kadınlar sessiz kalmıyor, itiraz ediyor, mücadele ediyor, ses çıkarıyor. Binali Yıldırım’a kötü haberi şimdiden verelim, aile değil kadınız, itaat etmiyoruz, haklarımızda vazgeçmiyoruz” diye konuştu.

“YOKSULLUK NAFAKASINA DOKUNMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Her türlü eşitsizlik, cinsiyetçi politikalar ve ayrımcı yargı uygulamaları ile mücadele etmek zorunda bırakılan kadınların şimdi de nafaka hakkına el uzatılmak istendiğini sözlerine ekleyen Akpınar şunları söyledi: Kadınların boşanma hakkını elinden almaya çalışan, kadınlara aile dışında hayat hakkı tanımayarak, kadınları parasızlıkla ‘terbiye edilerek’ eşitlikten uzak ve şiddet dolu ilişkilere mahkûm edilmeye çalışılmakta. Kadın erkek eşitliği sağlanmadan ve kadın yoksulluğu sona ermeden yoksulluk nafakasına dokunmanıza izin vermeyeceğiz. İşimize, emeğimize, özgürlüğümüze sahip çıkmak için, Kendi hayatlarımız hakkında karar vermekte, kazanımlarımızı savunmakta ısrar ettiğimiz için, Sokaklar, meydanlar bizimle özgürleşecek dediğimiz için, Transların ve LGBTİ+ların yaşam hakkını savunmak için, savaşın şiddetin ve ölümün kutsanmadığı, politikanın dinle belirlenmediği, eşitlikçi, demokratik, barışçıl, şeffaf, özgürlükçü bir ülkede yaşamak istediğimiz için,  haklarımız, hayatlarımız ve kazanımlarımızdan vazgeçmediğimiz için, tüm kadınları 8 Mart’ta mücadeleyi ve dayanışmayı büyütme, isyanını haykırmaya dünyayı yerinden oynatmaya çağırıyoruz. 8 Mart’ta  Pozcu Kushimato Sokağı’nda saat 19.00’da başlayacak olan "Feminist Gece Yürüyüşü"nde buluşalım.”

 



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA