Feray Şahin Parkı'ndaki anma töreninde, kadın cinayetlerine tepki gösterildi. Anne Aysel Şahin, "Başka analar ağlamasın. Kadınlarımız, kızlarımız ölmesin istiyorum" dedi.
Toros Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Feray Şahin, 2017 yılı Eylül ayında Mersin'in merkez Mezitli ilçesindeki evinde polis memuru Fatih Burak A. tarafından ateşli silahla vurularak öldürülmüş, polis memuru olayın kazara olduğunu ileri sürse de savcılık “kasten öldürme” iddiasıyla dava açmıştı. Sanık polis memuru Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaların sonucunda, 'taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
“KADINLARIMIZ, KIZLARIMIZ ÖLMESİN”
Bugün Feray Şahin için, Mersin'in merkez Mezitli ilçesinde bulunan Feray Şahin Parkı'nda anma programı düzenlendi. Duygusal anların yaşandığı anmada konuşan anne Aysel Şahin, her kadınlar gününde kadın cinayetlerinin gündeme geldiğini söyledi. Artık bu haberleri duymak istemediklerini söyleyen Şahin, "Ben diyorum ki artık analar ağlamasın, kadınlarımız, kızlarımız ölmesin istiyorum. Katillere iyi hal indirimi verilmesin. Bu suçu işleyenlere müebbet hapis cezaları verilsin ki bir nebze olsun başka biri bu suçu işlemeyi düşündüğünde bir kere daha düşünsün istiyorum. Bizim davamız şu anda Yargıtay'da. Bu işin peşini asla bırakmayacağız. Biz 23 yaşında üniversite son sınıf öğrencisi olan, mimarlık okuyan kızımızı kaybettik. Başka analar ağlamasın istiyorum. Susmayalım. Bütün kadınlar, toplum olarak ellerimizi vicdanlarımıza koyarak, susmayalım. Çünkü sen susarsan, ben susarsam, bütün kadınlarımız, bütün insanlık susarsa bu katliamların sonu asla gelmez. Onun için birlik olalım, beraber olalım ve bu katliamlara bir an önce dur diyelim" diye konuştu.
“FERAY YAŞASAYDI MİMAR OLACAKTI”
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise bir süre önce Feray'ın adını bir parka verdiklerini dile getirdi. Kadın cinayetinin çok fazla işlendiğini kaydeden Tarhan, "Aslında onlar ölüler ama yaşayan ölüler diye tanımlıyorum. O nedenle bu parkın oluşumuna katkı sağladık. Gönül isterdi ki binler, on binler olsaydı. Umarım gelecekte toplum bu duyarlılığı gösterir. Bu tür mücadelede herkesin işin içinde olması gerekir. Feray bizim belediyemizde staj yaptı. Ben maalesef göremedim, üzgünüm göremediğim için. Ancak o dönem vatandaşlar 'bir mimar almışsınız gittiğimiz zaman çok yardımcı oluyor, ilgileniyor. Ayrıca çok da güzel' dediler. Ben bir türlü o imar katına çıkıp da Feray'ı görme imkanım olmadı. Sonra bu acı olayı öğrendik. Kuşkusuz çok üzüldük. Feray yaşasaydı bugün toplumda saygın bir mimar olacaktı. Anne ve babası güzel bir görev yaptı. Feray'ın bütün eşyalarını yardımlaşma evine getirdiler. Ama daha önemlisi yaşarken Feray'ın sürekli yaptığı bir şey varmış. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki yoksul köylü çocuklarına kitap toplayıp, zaman zaman onlara göndermiş. Son biriktirdiği kitapları ise gönderme fırsatı ve zamanı olmamış. Ailesi o kitapları da bize getirdi. Biz de Feray adına arzu ettikleri şekilde gereken yerlere bu kitapları ulaştırdık. Sağ iken de güzellikler yapmış, öldükten sonra da iz bırakmış bir kızımızdı" ifadelerini kullandı.
“TÜRK KADINLARI GERÇEKTEN YÜREKLİ”
Kadın ölümlerinin bir türlü önüne geçilemediğini vurgulayan Tarhan, "Maalesef bu konuda dünyada çok kötü yerdeyiz. Ülkemize bu yakışmıyor. Gün geçmiyor ki böyle olaylar duymayalım. Sadece öldürülenler değil şu anda yaşayıp da ölü olanlar da var. Bana bazen söylüyorlar 'kadınları çok şımartıyorsunuz' diyorlar. Elbette şımartılması gerekiyorsa bu kadınların da şımartılması lazım. Kadınların özgürce ayaklarının üzerinde durması için çaba gösteriyor. Biz buna devam edeceğiz. Türk kadınları gerçekten yürekli, gerçekten özgür düşünceye açıktır. Bunun için de kadınlara destek olmamız gerekir" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Feray'ın isminin yazdığı park tabelasının altına çiçekler bırakıldı. (İha)