SONER AYDIN

Mersin’de 2016 yılında yaşanan sel felaketinin ardından üzeri açılan ancak üzeri tüm uyarılara rağmen kapatılmayan Çavuşlu Deresi can almaya devam ediyor. 37 yıl sonra 18 Eylül 2017’de Devlet Su İşleri (DSİ) 6. Bölge Müdürlüğü’nün yazısıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından üzeri açılan derede ıslah çalışmaları yapıldı. Daha sonra 6 milyon 966 bin lira bedelle DSİ tarafından ihale edilen derede ıslah çalışmalarının bu yılın sonlarında bitmesi planlanıyordu. 
Ancak yaklaşık 2 yıl önce üzeri açılan dere yeterli önlem alınmaması nedeniyle birçok defa tehlike yarattı. Geçtiğimiz yıl görme engelli yaşlı bir vatandaşın düşmesi ile gündeme gelen dere, bu defa can aldı! Bir bölümü üstü açık olan kanala düşen 9 ve 14 yaşlarındaki iki kız kardeşten Hediye Orman kayboldu, abla Bahar Orman yaralı kurtarıldı. Küçük kız kardeşi arama çalışmaları sürerken, mimar ve mühendislerden yöneticilere tepki geldi.

“YÖNETİCİLER GÖREVİNİ İHMAL EDİYOR”
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Başkanı Sinan Can, derenin üzerini açan Büyükşehir Belediyesi ve sonrasında ıslah çalışmalarını yürüten Devlet Su İşleri’ni (DSİ) göreve davet etti. 5216 sayılı kanununda yerel yönetimlerin görev ve yetkilerinin açık bir şekilde ortaya konduğunu dile getiren Can, “Yasa ‘ilgili belediye, çevre sağlığı ve korunmasını sağlamak, sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak, su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak’ şeklinde kanunlaştırılmıştır. 
Mersin’de derelerin ıslahı konusunda gerek DSİ, gerekse büyükşehir belediyesi kendi yetkileri çerçevesinde çalışmalar yapmışlardır. Keza bazı noktalarda derelerin ıslahı konusunda görev ve yetkinin devrinde farklılıklar yaşanmış, farklı davranışlar sergilendiği de bilinmektedir. Kanunda da belirtildiği üzere; derelerin ıslahını yapmak ve daha sonraki koruma ve kollama görevini üstlenmek, kent ve çevre güvenliğini sağlamak, sorumluluk alanı içerisinde büyükşehir ve DSİ kurumlarının görevleridir. Üstü açık derelerin kent güvenliğini göz ardı edilerek atıl olarak bırakılması kurumların görev ihmali gerçekleştirdikleri düşüncesini ortaya çıkarmaktadır. Bu görev ihmalliği kentimizde yaşayan yurttaşlarımızın yaşama ve kullanma özgürlüğünü elinden almakta ve kent hukukuyla bağdaşmamaktadır. Sonuçta bu tür olumsuz ve dönüşü olmayan sonuçlar yaşanmasına neden olunmaktadır” dedi.

“ÜZERİ KAPATILMAYAN DERENİN SORUMLUSU KİM?”
Mimar Abdullah Yılmaz ise, yerel yöneticilerin görevlerini yapmadığına dair Valiliğe dilekçe verilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Bu dere defalarca gündeme geldi. Buraya engelli vatandaş düştü, çocuklara düştü, araç düştü. Öncelikle bu işi kim yapılacaksa belirlendi. Projede dere yapılırken üstü açık mıydı? Bunun belirlenmesi lazım. Büyükşehir Belediyesi sahilde milyon liralar harcayarak düzenleme yaptı ancak buraya cüzi bir miktar para ayırarak çalışma yapmıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Sahile bu kadar para harcanıyordu burada bir çocuğun hayatının değeri yok mu? Bu belediyenin görevi olmasa bile vatandaşı için insiyatif alabilir” diye konuştu.