|
|
MERSİN’DE ‘AÇLIK GREVLERİ’ KONUŞULDU
|
|
|
29 Nisan 2019 Pazartesi 17:53
Cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek adına Mersin’de “Tecrit ve Yaşam Hakkı” adlı panel düzenlendi. Panelde açlık grevlerinin kritik aşamaya geldiği ve bir an önce adım atılması gerektiği ifade edildi. |
Haber Merkezi
Mersin Cezaevleri İzleme Platformu ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla “Tecrit ve Yaşam Hakkı” adlı panel düzenledi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde düzenlenmesi planlanan panel, izin verilmemesi üzerine İHD Mersin Şube binasında yapıldı. Moderatörlüğünü Hasan Gülbahar’ın yürüttüğü panele, İHD Çukurova Bölge Temsilcisi Avukat Yasemin Dora Şeker, İHD Genel Sekreteri Osman İşçi ve Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen konuşmacı olarak katılırken, çok sayıda partili ve STK temsilcisi de panelde izleyici olarak yer aldı.
PANELİN KONGRE MERKEZİNDE YAPILMASINA İZİN VERİLMEDİ
Etkinlik öncesi kongre merkezinde yapılması planlanan panele izin verilmemesi kararına ilişkin kısa bir açıklama yapan İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir, açlık grevlerinin ulaştığı kritik aşamaya dikkat çekerek, “Bizler, insan hakları savunucularıyız, demokratik kitle örgütü üyeleriyiz, sağlıkçılarız, daha güzel yarınlar için mücadele edenleriz. Demokrasiye, barışa ve yarınlara umudu olan herkesi kalıcılaştıran keyfi OHAL koşullarına karşı bir arada olmaya çağırıyoruz” dedi.
“’BIRAKALIM ÖLSÜNLER’ DEMEK, İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR”
Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen de, hekimlerin tutukluların karar verme yeterliliğine saygı duyması gerektiğini söyleyerek, gelinen aşamada tutukluların ağır sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacağını ifade etti. Antmen,“Açlık grevlerinde kişi bilincinin kapanma olasılığına karşı bir form hazırlanır ve imzalanır. Hekim açlık grevindeki kişilere, vücudu için doğacak sonuçlar konusunda bilgiler verir. Öte yandan açlık grevlerinde B vitamini, tuz ve karbonat kalıcı hasarları önleme bakımından önemlidir. Bu kapsamda açlık grevindekilere günde en az 1 litre su, 2 çay kaşığı tuz, 5 yemek kaşığı şeker ve B vitamini günde 2 kez verilmelidir. Şu iyi bilinmelidir ki, açlık grevleri bir intihar değildir, bir mesaj verme yöntemidir. Bırakalım ölsünler demek, insan haklarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.
“TUTUKLULARIN HİÇBİR HAKKI TANINMIYOR”
Son olarak açlık grevi sürecini hukuki boyutuyla ele alan İHD Çukurova Bölge Temsilcisi Avukat Yasemin Dora Şeker de, avukatlık mesleğinde en fazla zorlandıkları alanın açlık grevi süreçleri olduğunu belirtti. Şeker, “Keşke cezaevlerinde bu kadar hak ihlalleri olmasaydı. Mesleğimizi yaparken yaşadığımız travmalar sayısızdır. Cezaevlerinde kalanlar değil, aileler de travmalar yaşamaktadır. Tutukluların hiçbir hakkı neredeyse tanınmıyor. Cezaevlerinde kalanların onurunun korunması, hukuksal açıdan korunması esas alınmıştır. Ulusal ve uluslararası bilgilendirmelerde tutuklular sadece ıslah edilmesi gerekirken, tüm haklarından mahrum bırakılıyor. Ancak cezaevlerinde yaşanan durum ceza içinde ceza çektirme usulüdür. Düşünceleri ve yaşama bakış açıları nedeniyle tutuklulardan öç alırcasına bir yaklaşım içerisine giriliyor. En rahat koşullarda bile insan üzerinde psikolojik baskı kuruluyor” dedi.
Panel yapılan konuşmaların ardından soru cevap bölümü ile son buldu.
|
|
HABER ARAMA |
|
|
|
BİK İLANLAR |
|
|
|
|
|
|
|
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye
ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları
saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz,
kopyalanamaz, kullanılamaz.
URA
MEDYA
|
|
|
|
|