Haber Merkezi
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamasında Türkiye’nin, Basın Özgürlüğü Günü’ne yine karanlık bir tabloyla girdiğini vurgulayarak, “Toplumun yararını ve özgürlükleri savuna basın özgür değilse, kimse özgür değildir” dedi.
Yeşilboğaz açıklamasında, “Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 2018 yılında yine 180 ülke arasında 157’nci sırada yer almıştır. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Basın Özgürlüğü Yıllık Bilançosu'na göre, 2018 yılında dünyada en az 80 gazeteci ve basın mensubu öldürüldü. Raporda Türkiye, tutuklu gazeteci sayısında dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Sadece gazetecilik yaptıkları için Cumhuriyet Gazetesi yazarları başta olmak üzere, birçok basın mensubumuz cezaevlerinde.
“TEK SESLİ MEDYA, TEK SESLİ TÜRKİYE YARATILMAK İSTENİYOR”
Gazeteciliğin, evrensel basın ilkelerine göre yapılamadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ülkemizde tek sesli medya, tek sesli Türkiye yaratılmak istenmesi nedeniyle; basın sektöründe on binlerce gazeteci işsiz kalmıştır, çalışanlar da mesleğini özgürce yapamamaktadır. Basında tek seslilik, demokrasimizi ve ülkemizin itibarını zedelemiştir. Özgür basın, demokrasinin vazgeçilmezidir ve demokrasi, özgür basının varlığıyla güçlenir. Çok seslilik özgürlüktür, demokrasidir” ifadesini kullandı.
“ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ”
Açıklamasında, medyanın siyasi iktidara teslim olmaması gerektiğini belirten Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Ülkemizin bağımlı, tek sesli medyaya değil; özgür, tarafsız, çok sesli medyaya ihtiyacı var. Türk hukukunda basın ve iletişim özgürlüğünün temeli, Anayasa’nın 22. Maddesi’ne dayanır. Haber alma ve iletişim özgürlüğü anayasayla ve yasalarla belirlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Çağdaş dünyanın en temel insan haklarından olan haber alma, yayma ve ifade özgürlüklerinin en etkili aracı olan basın; çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü, demokratik hukuk devletinin gereklerine uygun olarak özgür olmalıdır. Fikir ve düşünce insanları demir parmaklıklar arkasında olduğu sürece, ülkede ifade özgürlüğünden, demokrasiden, basın özgürlüğünden bahsedemeyiz. Sansüre, ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı mücadele etmek, yalnızca basın emekçilerinin görevi değildir. Bu konuda herkese sorumluluk düşmektedir. Çünkü toplumun yararını ve özgürlükleri savuna basın özgür değilse, kimse özgür değildir.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü gururla kutlayacağımız, sesimizi daha özgürce duyurabileceğimiz bir dünya diliyorum. Özgür basın susturulamaz. Özgür düşünen ve yazan kalemlerin, bu uğurda yaşamını feda etmiş tüm basın emekçilerinin Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlarım” diye konuştu.