Haber Merkezi
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) öncülüğünde pek çok sivil toplum kuruluşunun desteğiyle, Anamur, Aydıncık ve Silifke sahillerinde yapılmak istenen balık çiftliklerine karşı miting düzenlendi. Haftasonu Anamur’da Çavuşpınarı Parkı’nda düzenlenen mitinge CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ile çeşitli STK’lar destek verdi. Balık çiftliklerinin kurulması halinde bölgede yaratacağı kirliliğe dikkat çekilen mitingde, bu tesislerin istihdama katkı sağlayacağı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı savunuldu.
“DAVA AÇMA SÜREMİZ BAŞLADI”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan mitingin açılış konuşmasını yapan MERÇED Anamur Temsilcisi Seyda Afyoncu, “Keşke bugün burada, balık çitliklerinin kurulumuna dair bakanlık kararlarını protesto etmek yerine iptal edilmesini kutlasaydık. Ama ne yazık ki gösterdiğimiz tepkilere, verdiğimiz mücadeleye rağmen balık çiftlikleriyle ilgili ÇED raporları bakanlık tarafından olumlu bulunmuştur. ÇED raporları geçtiğimiz ay yayınlanmasıyla birlikte 1 aylık dava açma süresi başlamış olup, önümüzde az bir süre kalmıştır” dedi.
“DEVLET DAHİL KİMSEYE GETİRİSİ YOK”
Balık çiftliklerinin endüstriyel üretim yapması nedeniyle deniz ekosistemini bozduğunu ve işletenlerden başka devlet dahil kimseye getirisi sağlamayan doğa düşmanı bir faaliyet olduğuna dikkat çeken Afyoncu, şöyle devam etti: “Balık çiftliklerinden yana olanların iddia ettiği gibi geniş istihdam sağlayan bir iş kolu da değildir. Raporlarda da belirtildiği gibi balıkçıların kafeslere 200 metreden fazla yanaşması yasak olacağından balık tutmaları mümkün olmayacaktır. Balık havuzlarında temizlik yapmak üzere en fazla birkaç kişi çalıştırılacaktır. Denizimize, kıyılarımıza ve turizmimize vereceği telafisi imkansız zararlar karşısında, istihdam yaratacağı gerekçesiyle balık çiftliklerine onay verilmesi kabul edilemez bir karardır.”
“20 DAVA AÇILACAK”
Deniz önemine dikkat çeken halkın balık çiftliklerine karşı olduğunu ifade eden Afyoncu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm sahil kentleri gibi Anamur halkı için de deniz önemlidir ve hepimizin yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Anamur’a dışarıdan gelip yerleşenler için de bu böyledir. O insanlar denizinin ve kumsalının güzelliği için gelip Anamur’a ve Bozyazı’ya yerleşmişlerdir. Bu masmavi denizin ve en fazla çakıl taşı olan doğa harikası kumsalların balık çiftlikleri ile kirletilmesini Anamur, Silifke, Aydıncık ve Bozyazı halkı istememektedir. Çed olumlu kararlarına karşı her bir balık çiftliği için ayrı ayrı olmamak üzere toplamda 20 dava açılacaktır.”
“BELEDİYELERİN YANIMIZDA YER ALMASI GEREKİYOR”
Gelinen aşamada çevre mücadelesine Mersin Barosu ve MERÇED dışında hukuki destek ve katkı sunan başka kurum ve kuruluş bulunmadığına dikkat çeken Afyoncu, sözlerini şöyle noktaladı: “Yargılama ve keşif giderlerinin ciddi bir yekun oluşturması nedeniyle bu işin altından ancak Belediyeler kalkabilir. Bu nedenle halk olarak bu davalarda Belediyelerin yanımızda yer almalarını istememiz ve sağlamamız gerekiyor. Bu mitingimizden sonra halkın yanında durması gereken kişi ya da kurumların kendilerini ortaya koymasını ve Balık Çiftlikleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açacağımız davalarda yanımızda yer almalarını bekliyoruz. Bilinmelidir ki masmavi denizimizden ve doğa harikası kumsallarımızdan başka sahip çıkacak doğal güzelliğimiz kalmadı. Baraj ve HES’ler nedeniyle suyumuzu kaybettik, bir de denizimizi kaybetmeyelim. Balık çiftliklerine karşı sürdüreceğimiz mücadele ve açacağımız dava sürecinde bizlere vereceğiniz destek, çocuklarınızın geleceği için verilmiş bir destektir. Buraya gelip bizleri yalnız bırakmayışınız bu mücadeleden zaferle çıkacağımızın işaretidir. Doğa ve çocuklarınız sizlere minnettar kalacaktır. Onlar adına hepinize teşekkür ederiz.”
“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR YOĞUN BALIK ÇİFTLİKLERİ KURULAMADI”
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle artık herkesin hayatının tehlikede olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Daha çok para kazanma uğruna maselef suyumuz, havamız ve topraklarımız kirletildi. Sistem artık temiz hava solumamızı, temiz su içmemizi ve doğal gıda tüketmemizi engelliyor. Buna evet diyemeyiz. Bu politikalar dünyamızı felakete sürüklemektedir. Hep birlikte artık bu politikalara ‘hayır’ diyoruz. Uluslararası tekeller ve yerli işbirlikçileri malesef artık Mersin’in tarihi ve doğal güzelliklerini yağmalamak için hareket geçmiş durumda. Mersin’i gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline getirmek için birçok yerde bizlerden habersiz planlar yapılmaktadır. Hep birlikte bu planları bozmalıyız. Bize rağmen bu balık çiftliklerini yapamayacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar yoğun balık çiftlikleri kurulamamıştır. Anamur’dan Silifke’nin sonuna kadar denizin üzeri balık çiftlikleriyle kaplanacak. Biz buna hayır diyoruz. Eğer buna izin verirsek denizimize her gün tonlarca kimyasal madde, GDO’lu yem, antibiyotik atılacak ve doğal yaşamın bitmesine neden olacaktır. Bu durumda sağlığımızı yitireceğiz. Balıklar ihraç edilecektir. Birilerinin para kazanması için yaşam alanlarımızın yağmalanmasına izin vermeyeceğiz.
Anamur’dan yetkililere sesleniyoruz, itirazlarımızı dikkate alın ve bu projelerden vazgeçin. Biz Mersin halkı olarak mücadelemizi sürdüreceğiz ve balık çiftliklerine izin vermeyeceğiz.”
Emekli Astsubay Muzaffer Örs de Muğla’da görev yaptığı dönemde balık çiftliklerinin neden olduğu kirlilik ve kokuyu anlatarak vatandaşların bu çiftliklere karşı olması gerektiğini kaydetti.
Mersin Barosu Şehir ve Kent Konseyi Komisyonu Başkanı Sevim Küçük ise balık çiftliği kurmak isteyenlerin iş vaadinde bulunduğunu belirterek, “Vaat ettikleri gibi iş imkanı sağlasalardı o kadar çok balık çiftliği kuruldu ki Türkiye’de şimdi işsiz kimse kalmazdı” diye konuştu.
“HERKES ‘ANAMUR’A NE FAYDASI VAR’ DİYE SORSUN”
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, doğal güzelliklerin, temiz toprak ve suyun çocuklara miras kalması için Akkuyu’da nükleer santrale ve bölgede balık çiftliklerine izin vermeyeceklerini belirterek, “Herkes çok samimi bir şekilde şunu sormalı ‘Bu balık çiftliklerinin Anamur’a ne faydası var?’ Tabi ki hiç faydası yok. O zaman niye geliyorlar bu cennet vatana? Üç beş kişinin zengin olması için Anamur sahillerinin katledilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.Antalya’dan çok daha doğal ve güzel koylara ve plajlara sahip olan Anamur’a balık çiftliklerinin gelmesiyle daha emekleme aşamasında olan turizmin yok olacağını ifade eden Antmen, “Türkiye Cumhuriyet bir hukuk devletidir. Sonuna kadar hukuk mücadelesini bırakmayacağız. CHP Milletvekilleri olarak bu mücadeleye katılacağız. İdari davalar, olmadı Danıştay, olmadı Anayasa Mahkemesi, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar giderek bu işin peşini bırakmayacağız. Hiçbir siyasi ayrım gözetmeden Anamur hep birlikte mücadele etmelidir” diye konuştu.
Mitingin sonunda müzik dinletisi sunuldu.