SONER AYDIN

Mersin’in Anamur, Silifke ve Aydıncık sahillerinde kurulumuna onay verilen balık çiftliği tesisleri yargıya taşındı. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) tarafından açılan davalar kapsamında Anamur’da 6 ve Aydıncık’ta 5 balık çiftliği tesisi projesinin iptali istendi. Önümüzdeki günlerde de Silifke’de 8 projeye karşı dava açılacak. 

6,6 MİLYON TON ÖLÜ BALIK NE OLACAK?
Aydıncık’ta açılan davalar hakkında gazetemize bilgi veren avukat Semra Kabasakal, balık çiftliği tesislerinin deniz ekosistemine çok büyük Zararlar vereceğini söyledi. Anamur’dan Silifke’ye kadar uzanan sahil hattında 400 farklı tesis kurulacağını dile getiren Avukat Kabasakal, “Buralarda 66 milyon ton balık üretilecek. Üretimden yaşanacak yüzde kayıp nedeniyle 6,6 milyon ölü balık ortaya çıkacak. Yani yaklaşık 400 kamyon dolusu ölü balık oluşacak. Bu ölü balıkların ne yapılacağı hakkında açıklama yapılmamış. Bu ölü balıklar ne olacak. Çok akıntı olursa kıyıya vuracak, akıntı olmazsa deniz tabanına birikecek. 1 kilo balık elde etmek için 2 kilo balık harcanacak. Denizin içerisinde antibiyotik kullanılacak. ÇED raporlarında akıntı hızı, denizin tuzluluk oranı tamamen yanlış hesaplanmış durumda. Akıntı kıyılara doğru geliyor. Yani bütün pislikler kıyıya gelecek. Akıntı hızının ölçümlere bakıldığında hiçbiri kanuna uymuyor. Aynı yerde 5 firma balık çiftliği yapıyor. Danıştay kararına göre bölgede başka bir tesis varsa bunların da hesaplanması lazım diyor. Ama firmalar bunları hesaplamamış. Balık çiftliklerine Anamur Belediye Başkanı da, Aydıncık Belediye Başkanı da karşı çıkıyor. Bununla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nde de karar alındı. Belediyelerin ruhsat verilmesinde bir inisiyatifi yok, itici güçtür. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i ziyaret ederek balık çiftliklerinin doğaya etkisini anlattık. Rapor halinde sunduk. Vahap Bey dosyaları inceledi ve incelemenin ardından ‘acilen davalara dahil olmamız lazım’ dedi. Tehlikeyi gördü. Biz bu tesislere karşı bütün hukuki mücadelemizi vereceğiz. Sahillerimizin yok olmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu. 

“YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI BEKLİYORUZ”
Anamur’da açılan davalar hakkında bilgi veren MERÇED Anamur temsilcisi Avukat Seyda Afyoncu ise, ilçede yapımı planlanan 6 farklı şirkete ait balık çiftliğiyle ilgili iptal davalarını açtıklarını söyledi. Mersin İdare Mahkemeleri’nin balık çiftlikleriyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermesini beklediklerini dile getiren Avukat Afyoncu, “Silifke, Aydıncık ve Anamur’da kurulması planlanan 19 balık çiftliği ile ilgili olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Nisan ayı içerisinde verilen ÇED olumlu kararlarına karşı, geçtiğimiz günlerde düzenlediğimiz mitinge, Silifke, Aydıncık, Bozyazı ve Anamur halkı büyük bir coşkuyla katılmış ve tek yürek halinde ‘Denizimizde çiftlikleri istemiyoruz!’ demişlerdir. Miting sonrasında, halkımızdan gelen talep üzerine, balık çiftlikleriyle ilgili verilen ÇED olumlu kararlarının iptaline dair davaları açmak için, Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan’ın katıldığı ve MERÇED Silifke Temsilcisi Av. Ayşe Doğan’ın ev sahipliğini yaptığı 3 günlük kampa girilmiş ve birlikte yüzlerce sayfalık ÇED raporları okunmuştur. Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle kalbine stent takılmasının üzerinden çok bir zaman geçmemesine rağmen onca yolu teperek kampa katılan, çevre bilimleri uzmanı, değerli bilim insanı Doçent Doktor Enver Yaser Küçükgül ile Sabahat Aslan’ın incelemeleri ve tespitleri doğrultusunda MERÇED adına hazırladığımız ve Anamur’da kurulması planlanan 6 farklı şirkete ait balık çiftliğiyle ilgili iptal davalarını, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla Mersin İdare Mahkemesi nezdinde açmış bulunmaktayız. Umuyoruz ki, Mersin İdare Mahkemeleri, Belediyeler dahil, tüm Mersin halkı tarafından istenmeyen balık çiftlikleriyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş ÇED olumlu kararlarına karşı açtığımız davalarda yürütmeyi durdurma kararları verecektir. Bu aşamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından beklentimiz, balık çiftliklerine karşı halkımızca gösterilen tepkileri göz önüne alarak, hatalı bir takdire dayalı olarak verilmiş ÇED olumlu kararlarından dönülmesi ve ÇED sürecinin bir an önce durdurulmasıdır” dedi.