Akdeniz Belediyesi meclis üyesi Halil Kara, ekonomik sıkıntı ile boğuşan belediyenin kayyum döneminde Ford Ranger model kamyonetin İl Emniyet Müdürlüğüne hibe edildiğini söyledi.
SONER AYDIN
CHP listesinden Akdeniz Belediyesi meclis üyesi seçilen Emek Partisi üyesi Halil Kara, 60 günlük süreci değerlendirdi.
İlk olarak Nisan ayında yaşanan dolu felaketi nedeniyle Akdeniz’de Ziraat Mühendisleri Odası, Tüm Köy Sen ve Emek Partisi’nden oluşan heyetle Esenli, Parmakkurdu, Puğ-Karacadağ köyleri başta olmak üzere doludan zarar gören arazileri dolaştıklarını dile getiren Kara, “Gözlemlerimizi üç başlıkta toplayabiliriz. Birincisi; pek çok yerde başta üzüm bağları olmak üzere erik ve şeftalide yüzde 90’ları bulan zarar var. Esenli’de 150, Parmakkurdu’da 100, Camili’de 60, Yanpar’da 90, İhsaniye’de 40, Iğdır’da 10, Puğkaracadağ’da ise 100 aile doludan zarar görmüşlerdir. İkincisi; zarar gören tarım alanlarının bir kısmı sigortalı bir kısmı sigortasız. Sigortalı tarım alanları Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kaydı olan araziler ve bunlar için sigorta eksperleri gelip raporlarını tutuyorlar. Tamamı olmasa bile zararlarının önemli bir kısmı sigorta tarafından karşılanacak. Üçüncüsü ve en önemlisi ise miras vb nedenlerle hisseli tarım alanlarının müstakil tapu olmaması, ÇKS ve sigorta yaptırılamaması sonucu buradaki köylülerin mağdur olmalarıdır. Afet kanunu köylünün malının, mülkünün tamamının yüzde 40’nı kaybetmesi gerekir dediği için afet kapsamına da alınmıyor. İlçe Tarım müdürlüğü raporları hazırladı fakat bakanlık hala raporları istememiş. Başta Tarım Bakanlığı ve Hükümet olmak üzere bir çözüm üretilmezse köylünün artan girdi maliyetleri karşısında bir de dolu afetinin verdiği yıkımla tarımsal üretime devam etme şansı yoktur” dedi.
“KAYYUM DÖNEMİ FAALİYET RAPORU ONAYLANDI”
Akdeniz Belediye Meclisi’nin bu güne kadar 3 meclis toplantısı yapıldığını kaydeden Kara, “İlkinde; kayyum dönemine ait 2018 yılı faaliyet raporu oylanarak kabul edildi. Bu raporlarda Ford Ranger model kamyonetin İl Emniyet müdürlüğüne hibe edilmesi gibi uygulamalar bulunduğu ve raporun içeriği ile ilgili bilgiler net verilmediği için ret oyu kullandım. Çünkü mali olanakları, araç ve gereçleri bakımından imkânları sınırlı olan Akdeniz Belediyesinin, ödenek ve mali gelir açısından İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Müdürlüğüne araç hibe etmesini doğru bulmadım. İçişleri Bakanlığı’nın Samsun valisine 1,7 milyon liralık araç verilmesi uygulaması ülke kaynaklarının makam araçları için nasıl harcadığını ve hibeye ihtiyacı olmadığını hepimize göstermiştir. İkincisinde; Belediye Başkan Yardımcısı maaşlarının tavandan (Belediye Başkanı maaşının 2/3’ü) verilmesi önerisini de doğru bulmadım. Çünkü gerek yıllarca eğitimci olarak çalışırken üyesi ve yöneticisi olduğum sendikam KESK’te ‘seçilen sendika yöneticilerinin çalışırken aldıkları maaş kadar maaş alınması uygulaması’ gerekse Emek Partisinin ‘sendika ve belediyelerde yönetici maaşlarının en yüksek memur ya da kadrolu işçi maaşı kadar olması gerekir’ ilkesi nedeniyle ret oyu kullandım. 10 Mayıs Cuma günü yapılan ikinci toplantı ikinci birleşimde ise 2018 yılı kesin hesabında asfalt işi için hibe-bağış yaklaşık 5 milyon liranın yarısının harcanmasına rağmen artanının hesapta gösterilmemesi nedeniyle (her ne kadar belediye bürokratları kesin hesap cetvelinde böyle gösterilir deseler de ikna olmadığım için) ret oyu kullandım. Burada önemli olan benim ret oyu kullanmamdan ziyade, halkımız tarafından belediye meclisinde hangi kararların alındığının bilinmesidir” diye konuştu.
“SENDİKAL HAK ANAYASAL HAKTIR
Akdeniz Belediyesinde Genel-İş sendikası üyesi işçilere sendika değiştirmeleri yönündeki uygulamalara da değinen Kara şunları söyledi: “2019 yılı ocak ayı itibariyle ülke geneli 13 milyon 412 bin işçiye karşılık sendika üyesi sayısı sadece 1 milyon 859 bin kişidir. Sendikal örgütlük açısından yerlerde sürünen bir durumdayken son yıllarda işverene dayalı sendikacılık bizzat AKP hükümeti tarafından işçilere dayatılarak palazlandırılmaktadır. Akdeniz belediyesinde Genel İş sendikası üyesi işçilerin belediye yönetimi zorlamasıyla Hak İş’e bağlı Hizmet İş’e geçmeleri konusu gündeme geldiğinde Emek Partisi il Yönetimi ile birlikte Genel İş Mersin Şubesi ve Akdeniz Belediye başkanı Mustafa Gültak’ı ziyaret ederek görüşlerimizi paylaştık. İşyerlerinde işveren eliyle sendika değiştirme dayatması, baskı, tehdit ya da tenkit gibi uygulamalar yapılmasını doğru bulmadığımızı belirttik. Sendikaya üye olma ve istifa etmenin anayasa tarafından güvenceye alındığını, hiç kimseye bir sendikaya üyelik ya da bir sendikadan istifa dayatılamayacağını belirtirken yönetim ve yönetim adına yetkiyi kullananların işçi ve emekçiler üzerinde işten atma, yer değiştirme vb kaygılar oluşturarak sendika değiştirme baskısına karşı olduğumuzu belirttik. Akdeniz Belediyesi işçilerine de buradan sesleniyoruz sizin haklarınızı kısıtlayan hiçbir uygulama ve dayatmayı kabul etmeyin.”