SONER AYDIN
5 Haziran 1972 yılında Stockholm‘de ilan edilen Dünya Çevre Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Can, 5 Haziran’ın dünyada ve Türkiye‘de Çevre kirliliklerine karşı farkındalık yaratmak ve çevre koruma bilincini arttırmak için eylem ve etkinlikler günü olması gerektiğini söyledi.
“DOĞAL SİT ALANLARI TİCARİ FAALİYETLERE AÇILIYOR”
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak, Dünya Çevre Günü’nü Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak ele aldıklarını ifade eden Başkan Can, “Kuşkusuz, ülkemizde çevre yönetimi alanında güzel gelişmeler yaşanmakta, düzenli depolama sahalarının, atıksu arıtma tesislerinin sayısı artmakta, alt yapı güçlendirilmekte, ağaçlandırma faaliyetleri de yapılmaktadır. Ancak, bu gelişmelerin yanında, çevre kirliliği halen artmakta, mevcut orman dokusu yok edilmekte, doğal sit alanlarının ticari faaliyetlere açılmakta, tarihi ve arkeolojik alanlarımızda zorlayıcı yatırımların yapılmak istenmekte, yarım yüzyıl boyunca hala çözüm bulunamamış çevre sorunlarımızın olması, çalışmayan atıksu arıtma ve içmesuyu arıtma tesisleri de bulunması, derelerimiz, havamız ve toprağımız kirlenmeye devam etmektedir. Mersin kentimiz, kent ve çevre sorunlarının odağında kalan dünyadaki gelişmelere nazaran gün geçtikçe çevre sorunları ve tartışmaları içerisinde sıkışıp kalan ulusal ve yerel gündeme konu olmuş bir noktadadır. Son yıllarda enerji yatırım çalışmaları, balık çiftlikleri projeleri, maden ocak işletmeleri ve 100. Yıl doğal sit alanın özelleştirilmesi ve ticari faaliyetlere açılması yerel düzlemde yoğun olarak tartışılmakta ve gündemi meşkul etmektedir. Özellikle son günlerde Mersin gündeminde 100. Yıl sit alanında caretta caretta ve deniz kaplumbağa yuvalama alanlarına yakın bir noktada müzik festivali yapılmak istenmesi gerek ülkemizdeki gerekse Mersin’de yaşayan yurttaşlarımızın yoğun bir şekilde rahatsız etmiş ve kitlesel bir tepkinin ortaya konulmasına neden olmuştur. Bilindiği üzere Mersin halkı ne nükleer enerji yatırımlarını, ne balık çiftliği projelerini ne de doğal sit alanlarımızda ekolojik katliam yapılmasını istememekte ve buna güçlü bir karşı duruş sergilemektedir” dedi.
“ÇEVRE BİZİM DEĞİLDİR, BİREY OLARAK BİR PARÇASIYIZ”
Beden ve ruh sağlığı için gerekli olan tüm ihtiyaçların canlı ve cansız varlıkların bir arada yaşadığı çevreden karşılandığını kaydeden Can, “Bu açıdan bütün canlıların çevre ile etkileşimde olması ve birey olarak çevre bizim değil, biz çevrenin bir parçası olduğumuzu unutmamamız gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Sonuç olarak 5 Haziran 1972 yılında Stockholm‘de ilan edilen Dünya Çevre Günü bir kutlama günü değil, dünya da ve Türkiye‘de Çevre kirliliklerine karşı farkındalık yaratmak ve çevre koruma bilincimizi arttırmak için eylem ve etkinlikler günü olmalıdır. Bu nedenle 1972 yılında Stokholm`de kabul edilen Dünya Çevre Günü, Odamızın 12. Genel Kurulunda ‘Ekolojik Kriz ile Mücadele Haftası’ olarak kabul edilmiştir” diye konuştu.