2004-2009 yılları arasında AK Parti İl Başkanlığı yapan, Haziran 2018 seçimlerinde birinci sıradan milletvekili seçilen Gültak, 31 Mart yerel seçimlerinde ise HDP’nin kalesi olarak bilinen merkez Akdeniz ilçesinin Ak Parti belediye başkan adayı olarak zoru başarmak üzere yola çıktı. Mersin kamuoyunda, talip olduğu ilçe nedeniyle çok fazla şans tanınmayan Gültak, seçimde tahminlerin de üzerinde bir oy oranı ile Akdeniz Belediyesi’nin yeni başkanı oldu. Koltuğa oturur oturmaz çalışmalarına hızla başlayan Gültak’ın ana hedefi, kendi söylemiyle ‘Akdeniz’deki geri kalmışlığı, insanlık dramını çözmek’.
Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak, yoğun çalışma temposu arasında makamında İHA’yı ağırladı. İHA Adana Bölge Müdürü Adnan Kulak, Mersin Büro Sorumlusu Hüseyin kar, Türkiye Gazetesi Mersin Temsilcisi Tuncer Yıldız, Gültak’ı ziyaret ederek, ‘hayırlı olsun’ dileklerini iletip, görevinde başarılar dilediler.
“AMACIMIZ, AKDENİZ’DE İNSANLARA DOKUNABİLMEK”
Mersin ve özelinden Akdeniz ilçesine ilişkin görüş ve fikirlerin paylaşıldığı ziyarette Gültak, İHA muhabirinin sorularını da yanıtladı. “Ana hedefimiz Akdeniz” diyen Gültak, Akdeniz ilçesinin Mersin’in en sorunlu bölgesi olduğuna dikkat çekti. “Akdeniz’in sorunları çok” diyen Gültak, altyapı, yağmur suyu, kanalizasyon gibi birçok sorunun yanı sıra üst yapı sorunları da olduğunu söyledi. Üst yapı sorunlarının Akdeniz Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğuna belirten Gültak, “Biz, bu sorunları yavaş yavaş çözüyoruz. Bizim amacımız, Akdeniz’de insanlara dokunabilmek” dedi.
“İNSANLARA DOKUNABİLDİĞİME VE GÖNÜLLERİNE GİREBİLDİĞİME İNANIYORUM”
Seçimi kazanmasını, insanlara dokunabilmesine bağlayan Gültak, “Ben insanlara dokunabildiğime ve gönüllerine girebildiğime inanıyorum. O olmasaydı Akdeniz’de seçim alınmazdı zaten. Akdeniz’deki insanlar Kürt’üyle Arap’ıyla Türk’üyle bir şekilde sevgiye, dokunmaya, önemsenmeye muhtaç hale gelmişler. Çünkü kendi partileri tarafından hep itilmişler, hem hizmet alamamışlar hem de temasa geçilmemiş bu insanlarla. Ben bunu birebir gördüm. Seçim döneminde gittiğimde ‘sen de gelmezsin’ diyorlardı. Tam tersine bunu söyleyenleri mutlaka arıyorum, mutlaka yerlerine gidiyorum, bu da hoşlarına gidiyor. Dolayısıyla Akdeniz’de biz insanlara bir şeyler yapacağımızı anlattık, onlar da bize inandılar ve onlara dokunduk” diye konuştu.
“AKDENİZ’DEKİ EN BÜYÜK PROJEMİZ NE ALTYAPI NE ÜST YAPI, İNSANLIK”
Akdeniz’deki insanların zorluklar içinde yaşadıklarına işaret eden Gültak, ilçede bir insanlık dramı olduğunu vurguladı. İlçenin hizmet anlamında çok fazla eksiği bulunduğunun altını çizen Gültak, “Akdeniz’deki en büyük projemiz de ne altyapı ne üst yapı, insanlık. Çünkü Akdeniz’de bir insanlık dramı var. Kadınlar, kızlarımız, çocuklarımız zor durumdalar. İnsanların yaşayacağı yerler değil. Ben her cumartesi mutlaka bir aileye gidiyorum, elimden geldiğince o aileyle ilgileniyorum ve nasıl bir ortamda neler yaşadıklarını görüyorum, gördükçe de üzülüyorum. Çünkü sadece onlar yok, onlar gibi binlerce aile var. Hizmet edilmemiş, yolları yok, altyapılar yok, üst yapıları yok, sıkıntıları var. Dolayısıyla Akdeniz’de bizim ilk yapacağımız iş, onların insan olduğunu, ırklarının, milliyetlerinin, dinlerinin, mezheplerinin hiç önemi olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduklarını, en az diğer insanlar kadar da değerli ve önemli olduklarını hissettirmek istiyorum. Ben bunu gördüm” ifadelerini kullandı.
“ZOR OLAN SEÇİMİ ALMAKTI. ZOR OLANI YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”
Akdeniz’de yaşayan insanların içinde bulundukları durumu çok net gördüğünü ve sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atmaya başladıklarını dile getiren Gültak, “Zor olan seçimi almaktı. Zor olanı yaptığımızı düşünüyorum. O insanlar kendi yandaşları ve partileri tarafından ötelenmişler ve itilmişler. Bunun farkındalar. İnsanı kendi haline bırakırsan birileri onu kucaklar ve sever. Bu noktada siyasetçilere de kızıyorum. Bu insanları bir tek ben düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“ŞİMDİ BİZİM TEDAVİ ETMEMİZ, ONLARA ÖNEM VERDİĞİMİZİ HİSSETTİRMEMİZ VE ONLARA DOKUNMAMIZ GEREKİYOR”
İlçe ziyaretlerinde gittiği evlerde yaşanan drama tanıklık ettiğini vurgulayan Gültak, bölgede geçmişte yaşanan uyuşturucu ve terör baskısına da dikkat çekti. Gültak, “Ben öyle evlere gidiyorum ki, kesinlikle her evde bir çocuk uyuşturucuya gitmiş, biri de teröre gitmiş. Bu işlerin öyle tesadüf olmadığını da anladım. Böyle bir tesadüf olamaz. Bu bir proje. Bunu birileri oturmuş çalışmış, bu bölgede toplum mühendisliği yapmış, aileleri de mahkum etmişler kendilerine. Bu noktada, emniyet güçleri, özellikle emniyet müdürü, Bakanımız Lütfi Elvan ve hükümetimizin çalışmaları sonucunda uyuşturucu neredeyse bitmiş. Bu bitince otomatikman terör de azalmış, çünkü terörün kaynağı oradan geliyor. Şimdi bizim tedavi etmemiz gerekiyor. Daha sonra o ailelere önem verdiğimizi, insan olduklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf vatandaşı olduklarını hissettirmemiz, yavaş yavaş onlara dokunmamız gerekiyor. Bunu hisseden insanlar teröre ‘hayır’ diyorlar, uyuşturucuya da ‘hayır’ diyorlar. Çünkü hiçbir anne çocuğunun teröre veya uyuşturucuya bulaşmasını istemez” dedi. (İha)