HEDİYE EROĞLU
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni yapacak olan Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu ROSATOM’un sponsor olduğu, Wild Edens: Turkey’ (Vahşi Cennetler: Türkiye) belgeseli için Mersin’de gazetecilere özel gösterim düzenlendi.
Türkiye'nin eşi benzeri olmayan doğal yaşam alanlarındaki bitki örtüsü ve hayvanlara odaklanan belgesel film, iklim değişikliğine ve küresel boyutta temiz enerjiye geçiş ihtiyacına dikkat çekmeyi hedefliyor.
VAHŞİ CENNETLER: TÜRKİYE, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEYE DİKKAT ÇEKİYOR
İlk filmi Rusya’yı konu alan belgesel serisinin ikincisi Türkiye’ye adandı. ‘Wild Edens: Turkey’ (Vahşi Cennetler : Türkiye) ismiyle Türkiye'nin 7 bölgesindeki eşi benzeri olmayan doğal yaşam alanlarındaki bitki örtüsü ile hayvanlarına odaklanmakta ve küresel boyutta temiz enerjiye geçiş ihtiyacına dikkat çekmeyi hedeflemekte.
Kasım 2018’de Ankara’da dünya galası gerçekleştirilen belgesel filmi, Kars sulak arazisi, Mersin bölgesi ve Akdeniz kıyı şeridini de kapsayan alanlarda çekildi. 3 aydan uzun bir sürede çekilen Vahşi Cennetler: Türkiye belgesel filminin, Türkiye’nin yanı sıra, Avrupa ve Afrika’da çeşitli ülkelerde yayınlanmakta. Küresel ısınmaya karşı mücadeleye adanmış belgesel serisinin üçüncü filmi Wild Edens : South Asia (Vahşi Cennetler : Güney Asya) da geçtiğimiz Mart ayında yayınlandı.
Vahşi Cennetler belgesel filmi, iklim değişikliği ile mücadeleye sağladığı katkılar ile uluslararası otoriteler tarafından da ödüllendirildi. Wild Edens : Russia (Vahşi Cennetler: Rusya) belgeseli, geçtiğimiz günlerde düzenlenen ve sosyal sorumluluk çerçevesinde en iyi görsel-işitsel yapımların ödüllendirildiği 8’inci Deauville Green Awards'da 'İklim Değişikliği ile Mücadele ve Adaptasyon' kategorisinde gümüş ödüle layık görüldü.
Vahşi Cennetler belgesel filmleri bağımsız bir prodüksiyon şirketi olan Off The Fence tarafından gerçekleştirildi. Vahşi Cennetler : Türkiye filminin baş yapımcılığını Ellen Windemouth ve Allison Bean, prodüktörlüğünü ve Yönetmenliğini ise Andrew Zikking üstlendi.
MERSİN BASININA ÖZEL GÖSTERİM
Gösterim öncesi bir konuşma yapan Akkuyu NGS A.Ş Büyükeceli Toplum Bilgilendirme Merkezi Müdürü Eyyüp Lütfi Sarıcı, bu organizasyonun Mersin basını için özel olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Küresel ısınmanın insanlığın karşı karşıya kaldığı en ciddi zorluklardan biri olduğunun hiç kimse için sır olmadığını dihle getiren Sarıcı, iklim değişikliğinin çevre için ciddi sonuçlara yol açtığını; kuraklıklar, orman yangınları ve eriyen buzullar ile eşsiz ekosistemleri ve tüm hayvan ve bitki türlerinin kaybolduğunu aktardı.
“Bu yıl, Avustralya’da aşırı kuraklık, Mozambik ve Endonezya’daki sel felaketleri gibi üzücü olaylara tanık olduk” diyen Sarıcı, “Bütün bunlar gözlerimizin önünde oluyor. Yakın tarihli bir BM araştırmasına göre, mevcut 8 milyon flora ve fauna türünün 1 milyonunun nesli tükenme eşiğinde.
“ROSATOM, SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRİYOR”
Temiz, karbon içermeyen enerji üretiminde dünya lideri olan Rus şirketi Rosatom, ortak yaşam alanımızın korunması konusundaki sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla benzersiz bir projeyi; Wild Edens Projesi'ni başlattı.
Devlet Şirketi Rosatom bu proje çerçevesinde iki hedef belirlemiştir. Bu belgesellerde ilk olarak, uluslararası kamuoyunun dikkatini el değmemiş ve çoğunlukla eşi benzeri olmayan doğanın güzelliğine çekmek istiyoruz. Eminim ki, bugün göreceğiniz Türkiye’nin eşi benzeri olmayan manzaralarından büyük bir zevk alacaksınız.
İkincisi, küresel izleyiciye insan faaliyetlerinin yıkıcı sonuçlarını, bu doğal ortama nasıl zarar verebileceğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Filmimiz ekosistemin kırılganlığını ve her birimizin gezegenimizi kurtarmaya katılımının önemini göstermektedir.
“YEŞİL VE GÜVENİLİR BİR ENERJİ KAYNAĞI SAĞLAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Rosatom, 70 yılı aşkın bir süredir gelecek nesillere yeşil ve güvenilir bir enerji kaynağı sağlamak için çalışmaktadır. Sadece 2018 yılında santrallerimiz 584 milyon ton CO2 salınımını önledi. Çok mu? Bu, gezegendeki tüm otomobillerin ürettiği egzoz gazlarının onda birlik bir bölümüdür.
2020 yılı sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris İklim Anlaşması'nın amaçlarına ulaşmak için nükleer enerji önemlidir. Barışçıl atom, flora ve faunayı korumak için gerekli olan sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunuyor.
TÜRKİYE ÇEVRE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRİYOR!
Uluslararası ortaklarımızla aynı düzeyde, insanlığın küresel çevresel zorluklarının üstesinden gelmesi sorumluluğunu alıyoruz ve dünya topluluğunu kırılgan doğal denge konusunda daha dikkatli ve bilinçli olmaya çağırıyoruz. Türkiye, çağrımıza cevap veren ülkelerden biri haline geldi.
Rusya ve Türkiye arasında özel bir ilişki var. Akkuyu Nükleer Santral gibi büyük ölçekli bir ulusal projenin hayata geçirilmesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ortağı olmak bizim için büyük bir onurdur. Akkuyu NGS'nin yapımı lehine bir seçim yapan Türkiye, eşsiz ulusal doğasını korumayı seçti. Nükleer santraller CO2 emisyonuna neden olmaz. Akkuyu Santrali, tek başına İstanbul gibi büyük bir şehrin elektriğinin yüzde 90’ını karşılama kapasitesine sahip olacaktır” diye konuştu.
Konuşmanı ardından belgesel gösterimi gerçekleştirildi.