Haber Merkezi
Kilit mülteci grupların sağlık ve koruma alanlarındaki ihtiyaçları, ihtiyaç duydukları hukuki destek mekanizmaları, adalete erişimde karşılaştıkları engeller ve başvurulabilecek yasal mekanizmalar konusunda katılımcıların bilgilendirildiği eğitim çalışmasına; Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Fatma Demircioğlu, Mersin Barosu yönetim kurulu üyesi Mahçe İnanoğlu Deprem, Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Hasan Keleşoğlu ve Başkan Yardımcısı Av. Ezgi Özkan, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Şirin Güner, Mersin Barosu İnsan Hakları, Çocuk Hakları ve Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar ile ilgili sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
“ÜLKEMİZDE 4 MİLYON, MERSİN’DE 200 BİNDEN FAZLA SURİYELİ SIĞINMACI VAR”
Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Fatma Demircioğlu yaptığı konuşmasında, 2011’de başlayan Suriye’deki iç savaş kaynaklı insani kriz nedeniyle, ülkemizin şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacıyı konuk ettiğini belirterek, “Türkiye’nin en çok göç alan illerinden birisi olan Mersin’de, 200 binden fazla Suriyeli sığınmacı olduğu bilinmektedir. Kitlesel ve plansız göçün getirdiği birçok sorun arasında, sığınmacıların adalete erişimi de sayılmalıdır. Barolar bir yandan yoğun bir şekilde Sığınma Hukuku alanında üyelerinin farkındalığını artırmak için gayret gösterirken, diğer yandan da mütevazi kaynaklarıyla Suriyeli sığınmacılardan gelen talepler doğrultusunda adli yardım hizmeti vermeye çalışmaktadır” diye konuştu.
“ADALETE ERİŞİM HAKKI, SAĞLIKLI VE ÜRETKEN BİR YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZIDIR”
1971 yılından bu yana ülkemizde faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun özellikle kadınların, çocukların ve gençlerin sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmesi için yaptığı çalışmaları takdirle izlediklerini ifade eden Demircioğlu, “Bütüncül bir yaklaşım içerisinde, adalete erişim hakkının sağlıklı ve üretken bir yaşam için olmazsa olmaz bir koşul olduğu bilinciyle, gerçekleşen Kilit Mültecileri Grupların Adalete Erişimlerinin Güçlendirilmesi Eğitimi’nde, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ile işbirliği içinde olmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek isteriz. İnanıyoruz ki, bugün ve yarın yapılacak eğitim; kadınlar, LGBTİ, HIV pozitif bireyler ve seks işçileri gibi mülteciler arasında en çok ayrımcılığa uğrayan grupların haklarının korunması noktasında, avukatlarımıza profesyonel yaşamlarında ve sosyal sorumluluk açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.