Haber Merkezi 

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Özada, 2018 Dönemi TÜİK verilerine göre, Türkiye toplam nüfusunun 82 milyon 3 bin 882 olduğunu anımsattı. En genç nüfus olarak adlandırılan 15-24 yaş grubundakilerin sayısının ise 12 milyon 971 bin 396 olduğunu belirten Serkan Özadalı, “Buna göre genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,8’ini oluştururken, genç nüfusun yüzde 51,2’sini genç erkek nüfus, yüzde 48,8’ini ise genç kadın nüfus oluşturdu.

EN ÇOK GENÇ KADINLAR İŞSİZ
Dünyanın gelişmiş ülkelerine de baktığımız zaman Türkiye ile benzerlik gösteren bir istatistik var, o da 15-24 yaş grubunu oluşturan gençlerin işsizlik oranları yetişkinlerin işsizlik oranının iki katı seviyesinde olduğu görülüyor. 2018 Dönemi genç işsizlik oranı yüzde 20,3 olarak açıklandı. Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 17,6 olurken genç kadınlarda bu oran %25,3 oldu. Aynı dönemde ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 24,5 seviyesinde gerçekleşti. 
İstihdamdaki gençlerin yüzde 53,3’ü hizmet sektöründe yer aldı.
Gençlerin istihdam oranı yüzde 35 olarak açıklanırken, İstihdam edilen gençlerin yüzde 16,6’sı tarım, yüzde 30’u sanayi, yüzde 53,3 ü ise hizmet sektöründe yer aldı.
15-24 yaş grubunda ki gençler 2018 dönemi baz alındığında okuma yazma bilmeyenlerde işsizlik oranı yüzde 12, ilköğretim mezunlarının işsizlik oranı yüzde 17, lise ve dengi mesleki lise mezunu olanlarda işsizlik oranı yüzde 21,3, yüksek okul mezunlarında işsizlik oranı yüzde 30,6 olarak açıklanmıştır” dedi. 

İŞE ALIM KRİTERLERİ GENÇLERİN İŞGÜCÜ PİYASASINA GİRİŞ SÜRELERİNİ UZATIYOR 
Özada, bugün birçok dünya ülkesinde genç işsizliğin toplam işsizliğe göre daha yüksek olmasının nesnel nedenleri olmakla beraber, en önemli nedenlerinden birinin de gençlerin büyük kısmının ilk kez iş arama sürecine girmesi olduğunu dile getirdi. İşe alım kriterlerinin gençlerin işgücü piyasasına giriş sürelerini uzatabildiğini söyleyen Serkan Özada, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bunun yanında firmaya yansıyan kriz ortamında tecrübeli ve daha uzun süre işyerinde çalışan kişilerin işten çıkarımları, genç çalışanların işten çıkarılmasına göre daha maliyetli olarak görülmektedir. 
Ülkemiz açısından eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik oranının yükselmesi, ülkemizde eğitim ve istihdam arasındaki uyumsuzluğun boyutlarını da göstermektedir. 

DÜNYADA DA GENÇ İŞSİZLİK YÜKSEK!
2019 yılında güncel genç işsizlik ve genel işsizlik rakamlarını karşılaştırdığımızda; Amerika Birleşik Devletleri genç işsizlik oranı yüzde 8,5 (genel işsizlik oranı yüzde 3,7) Avrupa bölgesinde genç işsizlik oranı ortalaması yüzde 15,7 (genel işsizlik oranı %7,5), Almanya’da yüzde 5,1 (genel işsizlik oranı yüzde 3,1), Fransa’da yüzde 20,2 (genel işsizlik oranı yüzde 8,7) İtalya’da yüzde 30,5 (yüzde 9,9), İspanya’da yüzde 31,7 (yüzde 14,7) olarak açıklandı.
Avrupa ile Türkiye’yi karşılaştırdığımız zaman genç işsizlik rakamlarının genel işsizlik rakamlarının ortalama 2 katı seviyesinde gerçekleşmesi ortak bir nokta sayılırken, gençlerde eğitim düzeyi arttıkça Avrupa’da işsizlik oranları düşerken Türkiye’de tam tersi bir durumla karşılaştığımızı söyleyebiliriz”.