Haber Merkezi
Mersin Barosu Genel Sekreteri Av. Adnan Günbay, TBB Delegesi Av. Levent Demir, Genç Avukatlar Komisyonu Başkanı Av. Hamit Mert Avcı’nın da hazır bulunduğu ziyarette, avukatların adliyelerde ve cezaevlerinde yaşadıkları kısıtlamalar ve hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve son zamanlarda avukatlara yönelik artan saldırıların son bulması için ortak ve güçlü adımlar atılması yönünde görüşler sunuldu. Ziyarette, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı ve ifade özgürlüğü ihlallerine yönelik baroların ve avukatların birlikte daha etkin mücadele etmesi gerektiği dile getirildi. Ülkemizde ve kentimizde yaşanan doğa katliamlarına ve çevre sorunlarına karşı avukatların vermiş olduğu mücadeleye, toplumun da destek vermesi gerektiğinin vurgulandığı ziyarette, “Kaz Dağları ve Salda Gölü’nde yapılan doğa katliamlarına, ayrıca ülkemizde ve Mersin’de, hukukçuların, bilim adamlarının, çevrecilerin tüm itirazlarına rağmen yapımı devam eden nükleer santrallerine karşı, toplumunda da mücadele etmesi gerekir” denildi.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ HEDEF ALANLARIN KARŞISINDAYIZ”
Ziyaretten mutluluk duyduğunu ifade eden Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Adana Barosu ile yapmış oldukları ortak mücadelenin önemine vurgu yaparak,“Avukatlara getirilen kısıtlamalarla; hem avukatların, hem de vatandaşların hakları ihlal edilmektedir. Halkın adalet erişiminin birincil kapısı olan avukatlık mesleğinin yara alması, halkın zarar görmesi anlamına gelmektedir. Hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma ilkesini, doğamızı, insanların sağlıklı çevrede yaşama hakkını hedef alan tüm oluşumların karşısında hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Avukatların cezaevlerinde yaşadıkları kısıtlamalara da değinen Yeşilboğaz, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘şüphelinin veya sanığın müdafi seçimi’ başlıklı 149. maddesinin 3. fıkrasına göre; ‘soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz’ denilmektedir. Kovuşturma aşamasında tutuklu sanık ile avukatının görüşme, yazışma ve savunma hazırlıkları takip edilemez. Aksi uygulama, silahların eşitliği ilkesini de ihlal eder. Dolayısıyla, hükümlüye avukatı ile görüşmesinde uygulanan denetimin, hukuki ve yasal dayanağı da bulunmamaktadır. Avukatlara getirilen kısıtlamalarla; hem avukatların, hem de vatandaşların hakları ihlal edilmektedir. Halkın adalet erişiminin birincil kapısı olan avukatlık mesleğinin yaralanması, halkın zarar görmesi anlamına gelmekte olup, bunun bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Adana Barosu ile vermiş olduğumuz ortak mücadele ile meslektaşlarımıza getirilen kısıtlamalar ve yapılan hak ihlallerinin önüne geçilmesinin imkânsız olmadığını göstereceğiz. Hukukun üstünlüğünü hedef alanların karşısındayız” şeklinde konuştu.
“AVUKATLARIN ETKİN VE YETKİN KILINMASI, HALKIN ADALET ERİŞİMİ İÇİN GEREKLİDİR”
Savunmanın temsilcileri avukatların adalet sisteminde çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük ise, “Avukatlık mesleğinin her geçen gün derinleşen sorunlarına hiçbir zaman seyirci kalmadık, kalamayız. Tarih boyunca hep hak arama mücadelesi içinde yer alan avukatların etkin ve yetkili kılınması, bu konudaki sorunların ortadan kaldırılması, sadece avukat için değil, halkın adalet erişimi de için gereklidir. Mesleğimiz ve meslektaşlarımız üzerindeki baskılar kaldırılıncaya kadar, meslektaşlarımızla var gücümüzle omuz omuza mücadele etmeye devam ediyoruz. Mersin Barosu ile bölgesel olarak vermiş olduğumuz ortak mücadelenin, tüm barolara örnek olacağını temenni ediyorum. Yıllardır dile getirdiğimiz yargıdaki sorunlar çözüme kavuşmadığı gibi, çığ gibi artmaktadır. Şu an kötü giden ekonomimizin dahi düzelmesi için, hukukun üstün olmasıyla mümkündür” ifadesini kullandı.