SONER AYDIN
Mersin Üniversitesi’nde 21 akademisyenin sözleşmesini yenilemeyerek görevine son veren rektörlük, Anayasa Mahkemesi’nin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri nedeniyle mesleklerinden ihraç edilen akademisyenler hakkında verdiği kararın ardından bir karşı bildiri yayınladı. Bildiride söz konusu metin için “gafletin metni haline gelmiştir” ifadesi kullanıldı.
REKTÖRLÜK, BARIŞ BİLDİRİSİNİ HEDEF GÖSTERDİ
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü imzası ile yayımlanan bildiride, “Ülkemizin kahraman güvenlik güçleri, vatanlarını gözlerini dahi kırpmadan korumakta, hain terör örgütlerine karşı mücadelede canlarını vermek pahasına her türlü tehlikeyi göze almaktadır. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bu şerefli mücadelesi bilinmelidir ki, her bir yurttaşımızın refah içinde yaşaması, içeride be dışarıda hain planlar yapanların bu emellerine ulaşmamaları adınadır. Ancak son günlerde yeniden gündeme gelen ‘sözde barış bildirisi’ , bu onurlu ve şerefli vatan mücadelesini dünyaya bir suç olarak göstermeyi hedefleyen büyük bir gafletin metni haline gelmiştir. Bilinmelidir ki devletimizin meşru ve kararlı bir biçimde gerçekleştirdiği terörle mücadele çabaları dünyanın hiçbir yerinde suç sayılamaz. Bizler ülkemizin bağımsızlığını tehdit eden her durumda canları pahasına görev yapan kahraman güvenlik güçlerimizin ve devletimizin yanında olduğumuzu bir kere daha ifade eder, terörle mücadeleyi sekteye uğratan her türlü hadisenin karşısında durduğumuzu bildiririz” ifadeleri kullanıldı.
“REKTÖRLÜK HUKUK DIŞINA ÇIKARAK YARGISIZ İNFAZLAR YAPTI”
Rektörlük tarafından yayımlanan bildiriyi değerlendiren imzacı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu, şunları söyledi: “Rektörün darbe girişimi öncesi atamalarına dikkat çekmek isterim. 15 Temmuz öncesinde bu kadrolar eliyle barış akademisyenlerine karşı hukukun ve yönetsel araçların dışına keyfi biçimde çıkabilmişti. Kendisine askeri, militarist bir güç atfederek yargısız infazlar yaptı. 15 Temmuz sonrası ise bu kullandığı kişileri ne yaptı? Hukuk dışı uygulamalarının hesabını veremediği, mevki ve makamının arkasına saklandığı, olağanüstü yönetsel yetkileri görevini kötüye kullanabildiği için asıl ‘sözde rektörler’ Türkiye Cumhuriyeti devletinin içte ve dışarıda saygınlığına zarar vermekteler. Keşke kendileri de onurlu ve şerefli olabilseler.”
EĞİTİM-SEN: AYM’NIN KARARI YERİNE GETİRİLMELİ
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) vermiş olduğu kararı değerlendiren Eğitim-Sen ise, “AYM’nin ifade özgürlüğü ile ilgili olarak almış olduğu kararın gereği derhal yerine getirilmeli, barış akademisyenleri ile ilgili her türlü hukuki-idari cezalandırma ve soruşturmalara son verilmeli, ihraç edilen akademisyenler bütün hakları ile birlikte görevlerine, üniversitelerine en kısa sürede iade edilmelidir. AYM’nin hak ihlali kararı sonrasında barış akademisyenlerine yönelik her türlü hukuk dışı girişim ve uygulamalarda bulunanlar hakkında soruşturma başlatılmalıdır” diye seslendi.