SONER AYDIN
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) toplu iş sözleşmesi süreci ile ilgili grev kararı kapsamında dün Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin’de bir günlük iş bırakma eylemi yapıldı.
KESK Şubeler Platformu dün konuyla ilgili Özgür Çocuk Parkı’nda biraraya gelerek, hükümete seslendi. Platform Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu burada yaptığı açıklamada, insanca bir yaşam, güvenceli iş - güvenli gelecek için yetkinin asıl sahiplerini g(ö)reve çağırdı.
“BÖYLE BİR HAKEM KURULUNDAN KAMU EMEKÇİLERİNİN LEHİNE BİR KARAR ÇIKMASINI BEKLEMEK ÇOK ZOR”
1 Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığını söyleyen Muşlu, “Açlık sınırının 2.100, yoksulluk sınırının 6.800 TL’yi aştığı, elektrikten doğalgaza, çaydan tütün ürünlerine iğneden ipliğe her şeye fahiş oranlarda zamların devam ettiği,
Gerçek enflasyonun yüzde 30’ları bulduğu koşullarda hükümet 3 milyon kamu emekçisine, 2 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir.
Toplu sözleşmede 21 Ağustos itibari ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başlamıştır. Adı üzerinde taraflar arasında hakemlik görevi yapmak için görevlendirilen bir kurulun tarafsız olması şarttır. Ancak mevcut yasalara göre toplu sözleşmede taraf olan hükümet tarafsız olması gereken Hakem Kurulu üyelerinin çoğunluğunu belirlemektedir. Böyle bir Hakem Kurulundan kamu emekçilerinin lehine bir karar çıkmasını beklemek çok zordur.
“SİSTEMİNDE HEPİMİZİN KAYBETMEYE DEVAM ETMESİ KAÇINILMAZ!”
Bizler hakları ellerinden alınan, sefalet ve kölelik teklif edilen milyonlar olarak bir araya gelmediğimiz, yıllardır elimizden avucumuzdan alanları, hak kayıplarımızı görmeyip yoksulluk sınırı üzerinde bir maaşı kendimize fazla gördüğümüz sürece sermaye yanlısı emek karşıtı bir düzende bizimle sefalet oranında maaş zamları ile alay edilmesi, maaşlarımızın TÜİK vasıtası ile çarpıtılmış enflasyon rakamlarına, hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedeflerine göre ayarlanması, yıllardır hepimize yaşattıkları kayıplara rağmen her seferinde tarihi başarı nutukları atanların, aynı siyasi düşüncede oldukları iktidarın çıkarını emekçilerin ortak çıkarı üzerinde tutanların, yıllardır yaşadığımız kayıpları görmezden geldikleri tekliflerini ‘makul’ gibi göstermesi, bu teklifi bile kafalarına göre yarı yarıya indirmesi, evrensel, gerçek bir toplu pazarlık sistemi ile hiçbir ilgisi olmayan mevcut fason ‘toplu sözleşme’ sisteminde hepimizin kaybetmeye devam etmesi kaçınılmazdır!” dedi.
Bu karanlık tablodan tek çıkış yolunun; yetkinin asıl sahiplerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçtiğini söyleyen Muşlu, “Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, ‘hepimiz aynı gemideyiz’ diyenlere karşı ‘Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz’ diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor. En başından beri kamu emekçilerinin ortak çıkarları için mücadele eden bir konfederasyon olarak, KESK olarak, hangi sendikanın üyesi olursa olsun ya da herhangi bir sendikanın üyesi olmasın tüm kamu emekçilerini bizi yok sayan, alay eden teklifler sunanlara karşı haklarımızı korumak için insanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza vermeye, g(ö)reve çağırıyoruz!” dedi.