SONER AYDIN
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 139 ülkede hükümetleri iklim değişikliği konusunda harekete geçmeye zorlamak için Küresel İklim Grevi eylemleri yapılıyor. İklim değişikliğine dikkat çekmek için harekete geçen Mersinli çevreciler, farklı etkinliklerle duyarlılık yaratmaya çalışıyor. Küresel İklim Grevi’ne dair açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, iklim değişikliği ve küresel ısınmasının birçok felaketi beraberinde getirdiğini söyledi.
TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN ETKİNLENMEYE BAŞLADI
Küresel iklim değişikliğinin iklim krizine dönüştüğünü dile getiren Aslan, “iklim değişikliğiyle mücadele için zamanın giderek azaldığını, bilim insanları ısı artışını 1,5 santigrat dereceyle sınırlamak ve bu konuda gerekli dönüşümü yapmak için son 12 yıl kaldığını vurgulamaktadırlar. İklim değişliği çok hızlı hareket ediyor. İklim değişikliğiyle mücadelede bu dönüşümü gerçekleştiremediğimiz takdirde hiçbir ülke, hiçbir toplum iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkilerden, felaketlerden kaçamayacak. İlk başta yoksul ve savunmasız insanlar bunun acısını çekecek. Küresel ısınmaya Dünyada uygulanan kapitalist politikalar, plansız sanayileşme ve kalkınma programları, insanlara dayatılan aşırı tüketme alışkanlıkları, hızlı nüfus artışının yanında, Sera etkisi yaratan fosil yakıtların yanması ormansızlaşma, arazi kullanımı değişiklikleri, yanlış tarımsal etkinlikler neden olmaktadır. Dünyada yaşanmakta olan Küresel Isınma ve İklim Değişikliğinden Ülkemizde etkilenmeye başlamış olup son zamanlarda yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirlenmiş, çevre sorunları artmıştır. Çoğu bölgede yağış rejimi değişmiş ve tarımda verim düşüşleri yaşanmıştır. Türkiye'nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağış açısından belirsiz bir iklim yapısına sahip olacaktır” dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNLEMENİN YOLLARI
Küresel İklim Krizi önlenememesi halinde geriye dönülmez felaketler yaşanacağı uyarısında bulunan Aslan şunları söyledi: “Aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşacak seller, kuraklık, ormansızlaşma, türlerin yok oluşu, temiz suya erişim eksikliği, sağlık sorunlarının artacağı, gıda kriziyle ortaya çıkacak olan açlık, iklim göçlerini yaratacak ve yaşamsal krizler yaşanacağı. Bilim insanları, sınırlı kaynakların yok olmasının insanlığı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakabileceğini ifade etmenin yanında, insanlığın yakın zamanda harekete geçmediği takdirde şiddetli bir biyo çeşitlilik azalması felaketiyle karşı karşıya kalacağı uyarısını da yapmışlardır. Toplumlar bilinçlendirilmeli. Tüm Dünya Ülkeleri ortak hareket etmeli, Küresel ısınmayı azaltıcı protokoller yapılmalı, uymayan ülkelere ceza yaptırıcı önlemler uygulanmalı. Dünyada fosil yakıtların tüketimi azaltılmalı. Enerji tasarrufu sağlanmalı ve enerji verimli ve etkin kullanılmalı, Kömür kullanan termik santraller kapatılmalı yerine yenilenebilir enerji kaynaklardan enerji üreten santraller kullanılmalı. Aşırı tüketimin önüne geçilmeli. Ormanlar ve yeşil alanlar arttırılmalı. Doğal yöntemlerle tarım yapılmalı. Toplu taşıma kullanılmalı. Geri dönüşüm projeleri uygulanmalı. Su kaynakları korunmalı ve su tasarrufu sağlanmalı. Tüm dünyada yapılan İklim grevini destekliyor, herkesi İklim Krizine karşı mücadele etmeye davet ediyoruz.”
“DEĞİŞİMİ KENDİMİZDEN BAŞLATMAK TEK ÇÖZÜM”
İklim grevine karşı açıklama yapan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Mersin İl Örgütü de ortak mücadele çağrısı yaptı. İl örgütü adına konuşan Özlem Özgür Arıkan, “ 23 Eylülde New York'ta yapılacak BM iklim zirvesi öncesi, dünyanın dört bir yanında insanlar haykırıyor; Evimiz yanıyor! 2018 küresel iklim raporu ‘İklim değişikliğini tamamıyla anlayabilen ilk jenerasyonuz ve bu konuda bir şeyler yapabilecek sonuncuyuz’ diyor. Bu ikisinin birlikteliği ise bize büyük bir sorumluluk getiriyor. Şimdi bizler bir seçim yapmalıyız. Hassas dengeler üzerinde ayakta duran bu gezegeni savunmaya hemen şimdi başlayabilir ya da o yöne bakmamaya devam edebiliriz. İklimi değil sistemi değiştirmek ve değişimi kendimizden başlatmak tek çözüm” ifadesini kullandı.