HEDİYE EROĞLU

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde 31 Mart seçimleriyle yönetimin değişmesi ile hareketli günlerin yaşandığı Mersin Kent Konseyi’nde yeni dönem yönetim seçimleri yılan hikayesine döndü.siyaset üstü

SEÇER DIŞARIDAN MÜDAHALEYE DESTEK VERDİ Mİ?

Geçtiğimiz günlerde konseyden yapılan açıklama ile seçimin 3 Ekim’de yapılacağı duyuruldu ve 150 genel kurul üyesine katılım davetinde bulunuldu. 

Belediye Başkanı Vahap Seçer ve genel kurul üyeleri mevcut başkan Yasmina Lokmanloğlu’nun görevine devam etmesini istedi. Ancak Lokmanoğlu seçimden bir gün önce seçime girmekten vazgeçti ve seçimler ertelendi. Lokmanoğlu’nun belediye yönetiminin ‘liste dayatması’ iddiasıyla çekildiği öne sürüldü. Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı bürokratlar ile dışarıdan siyasetçilerin etki etmeye çalışarak, Başkan Vahap Seçer’in kendi listelerine destek aldığı, Lokmanloğlu’nun da bunu kabul etmediği iddiaları gündeme bomba gibi düştü.

“BEN YAPTIM OLDU’ ŞEKLİNDE MÜDAHALE EDİLEMEZ”

Konuyla ilgili en sert tepkilerden biri Mersin Kent Konseyi 'Kadın ve Siyaset Komisyonu' Başkanı İlksen Sorguç Dinçer’den geldi, Dinçer, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Kent Konseyleri ne yapar? Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, yerel hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetilen yapıdır. Belediyeler yasa gereği yapması gereken gerekli lojistik desteği vermekle yükümlüdür. Demokratik bir şekilde, genel kurul üyelerinin özgür iradesiyle seçimini yapması gereken kent konseylerine, belediyeler demokrasi dışı bir uygulamayla ‘ben yaptım oldu’ şeklinde müdahale edemez.

KENT KONSEYLERİ

Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek amacıyla faaliyet gösteren Kent Konseyleri, Türkiye’de daha çok belediyelerin arka bahçesi olmak, başkanın gölgesinde kalmakla eleştirilmekte.