UNUTULMAYA YÜZ TUTAN SEKTÖRLERİ CANLI TUTUYORLAR!


 

Türkiye’de Mülteciler ve Toplumsal Kabul Çalıştayı’nda konuşan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi Yöneticisi Akif Atlı, göçmenlerin Türkiye’de unutulmaya yüz tutan sektörleri canlı tuttuklarını belirtti.

Haber Merkezi

Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği ve Friedrich Ebert Vakfı iş birliğinde “Türkiye’de Mülteciler ve Toplumsal Kabul” çalıştayı düzenlendi. Mersin Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştaya, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi Yöneticisi Akif Atlı, TED Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kezban Çelik, Ankara Barosu Mülteciler Yüksek Komiserliği Av. Hüseyin Çıvgın, Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü Özgür Tüfekçi ve dernek üyeleri ile ilgililer katıldı. 

“GÖRÜNMEZ OLMALARINI İSTEMEK İNSANLIK DIŞI”
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü Özgür Tüfekçi, resmi rakamlara göre sayıları 4 milyonu aşan göçmenleri yok saymanın insanlık dışı olduğunu söyledi. Türkiye’ye sığınan göçmenlerin umut ışığı aradığını dile getiren Tüfekçi, “Alan Kurdi’nin sudaki sureti yakın tarihimizin en ağır yakamozudur. Gözümüzün, aklımızın takılıp kaldığı olayda utanmak umuda kapı aralamaktır. Bugün ülkemizde 4 milyonu aşkın göçmenle birlikte yaşıyoruz. Parkları, sokakları, mahalleleri, okulları, kentleri ve hatta işimizi paylaştığımız bu büyük toplulukla her gün bir aradayız. Görünmez olmalarını istemek insanlık dışı bir talep olmanın yanı sıra aynı zamanda gerçek dışıdır da. Göçmen aileler can havli ile sığındıkları ülkemizde çocukları için bir parça umut ışığı arıyor, onurlu bir yaşam sürmek için epey ağır bedel ödüyorlar. Başlangıçta insanlık dramı olarak algıladığımız ve boyutlarına vakıf olamadığımız bu göç dalgası ülkeye dalga dalga yayılıyor. Ne olacaklar, biz ne olacağız? Hep birlikte büyük bir toplumun parçası mıyız? Yoksa acılarla bezeli bir coğrafyanın kader ortakları mıyız? Bu büyük göçmen nüfusa ilişkin toplumsal kabulün giderek silikleştiği bugün ayrımcılığa uğramak, hatta şiddete maruz kalmak mültecilerin gündelik yaşamının ayrılmaz bir parçası artık. Öyle görünüyor ki daha uzun yıllar bir aradayız. Öyleyse barış içinde bir arada yaşamanın da yollarını konuşmalıyız. Mesela kentsel dönüşüm alanlarına sıkışıp kalmamalarını, çok ucuz iş gücü olmama hallerini, çocukların dışlanmadığı okulları mesela. Sağlık hakkına, eğitim hakkına koşulsuz ulaşabilmelerini, sokaklarda saldırıya uğramamalarını, itilip kakılmamalarını, hatta savaşlarla yıkıma uğramış kadim kültürlerini konuşabilmeliyiz. Hukuki statülerinin taşıdığı bütün belirsizliklere rağmen yine de konuşabilmeliyiz. Bir arada barış içinde yan yana yaşamanın anahtarı olan toplumsal uyumun öncelikle toplumsal kabulden geçtiğini biliyoruz.”  dedi.

“TOPLUMDA AĞIR YÜK OLUŞTURMUYORLAR”
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi Yöneticisi Akif Atlı ise, insani bir gereklilik ile gelen göçmenlerin ekmeklerini kazanmaya, çocuklarını doyurmaya haysiyetleriyle devam ettiğini aktardı. Türkiye’de resmi tahminler göçmen sayısının 4-5 milyon, gayri resmi tahminlerde 6-7 milyonu bulunduğu ifade eden Atlıi “Sürüler halinde sokaklarda yaşayanlar, dilencilikleri nedeniyle sokaklarda dükkancıları bezdirenler ya da büyük çeteler kurmuş zor kullanarak gece dükkan duvarlarını kırıp içindekileri çalıp götürenler yok. 6 milyon insan her gün sabah kalkıp yaşadığı yer hoş olmasa bile bir ev, bulduğu çok iyi olmasa bile bir yiyecek yiyorlar, içiyorlar, okula gidebilenler gidiyorlar. Öyle toplumda ağır yük oluşturmuşlar, Türk ekonomisini zedeliyorlar gibi bir durumları yok. Tam tersine bu insanlar emekleri ile çalışıyorlar. Vermiş oldukları emek karşılığında çok düşük ücretler alıyorlar. Ekonomide Türk vatandaşlarının ihmal ettiği sektörlerini neredeyse doldurarak o alanların ayakta durmasına sebep oluyorlar. Her göçün ekonomisi vardır ve Mersin bu konuda çok ehemmiyetlidir. 1 milyondan fazla mültecinin ikamet ettiği bölgede bizim gözlemimiz mültecini yük olmadığı tam tersine destek olduğu yönündedir.” diye konuştu.

“TÜRKLERİN BOŞALTTIKLARI SEKTÖRLERİ SURİYELİLER DOLDURDU
Göçmenlerin kaybolmaya yüz tutmuş zanaatları canlı tuttuğunu ifade eden Atlı, şunları söyledi: “Genel algı Türkiye’de gelişen siyasi temayüller, sosyal temayüller, herkesin konuyu başka yerden görüyor olması sebebiyle toplumsal kabul, o yüzden Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği içinde, bizim içinde çok ehemmiyetlidir. Toplumsal kabul, birinin orada olmasını tolere etmenizden çok daha farklı. Tolere etmek, senin oradaki varlığı rahatsız edici ama orada durabilirsin ama ben sana değmem demek gibi bir şeydir. Kabul ettiğinizde o insan kendi kimliği ile vardır ve sizinle birlikte oradadır. Siz onu, o da sizi olduğunuz şekli ile anlar ve yaşar. Biz mülteciler ile çok uzun zamandır yaşıyoruz. Ben 1991 yılından beri profesyonel olarak mülteciler ile çalışıyorum. Ama Diyarbakır’da büyüdüğümde 1984 yılında gelen Afganların hayata nasıl asılmaya çalıştıklarını, 1988 Halepçe katliamı sonrası gelen Iraklıların topluma uyumlarının nasıl gerçekleştiğini ya da gerçekleşemediğini gördüm. Bu tariflere ihtiyacımız olmayacak kadar tecrübeli olduğumuz, hiç planlamadığımız, alt yapısını doldurmadığımız bir alana insanların geldiğini, geldikleri yerde misafir olarak görülmeleri gerektiğini, geçici bir durumda, geçici koruma altında vakit geçirmelerini sağlayıp uygun durumda geri dönmelerini umut ediyoruz. Bu umudu ediyor muyuz etmiyor muyuz ben çok emin değilim. Dericilikle, hayvancılıkla uğraşanlar, ayakkabı imal edenler, inşaat sektöründe olanlar mültecilerin gitmesini istemeyecektir. Türklerin boşalttıkları bu sektörü Suriyeliler doldurdu. Yani bu büyük bir katkıdır.” 

Açılış konuşmalarının ardından 4 oturumda “İstihdam, Medya, Hukuk ve Sosyal Uyum” başlıkları çerçevesinde “Türkiye’de Mülteciler ve Toplumsal Kabul” Çalıştayı düzenlendi. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA