Haber Merkezi
Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Şube Müdürü Ertuğrul Yıldız, 10 Kasım günü skandal bir paylaşımda bulundu. Ertuğrul Yıldız, 10 Kasım'da sosyal medyada yapılan Atatürk’ü anma paylaşımlarını kastederek, İngiliz destekli Teâli-î İslâm Cemiyeti kurucusu ve Milli Mücadele karşıtı vatana ihanetten idam edilen İskilipli Atıf'ın kemiklerinin sızlatıldığını savundu. Ertuğrul Yıldız, paylaşımında, "Bugün, Eksen kaymasının Nirvanaya ulaştığı bir gün...!!! Bazı arkadaşlarımızın paylaşımlarının, İskilipli Atıf hocanın ve bir çok islam aliminin mezarda kemiklerini sızlattığını görüyor gibiyim... Yazık çok yazık..." ifadelerini kullandı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen konuyu Meclis Gündemine taşıdı. CHP’li Vekil, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi. Antmen “Tam da 10 Kasım’da kurucumuz, kurtarıcımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü andığımız bir günde bahsi geçen paylaşım yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin özgürlüğünün, yurttaşlık anlayışının, çağdaşlığın ve umudunun adıdır. Mustafa Kemal aynı zamanda baş öğretmendir ve sözde bir eğitimcinin başöğretmenimiz hakaret etmesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullanarak şu soruları yöneltti;
Atatürk’e sosyal medya üzerinden saldıran Mersin Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü Ertuğrul Yıldız hakkında idari ve hukuki soruşturma açılmış mıdır? Açılmadıysa en zaman açmayı düşünüyorsunuz? Bu kişi ne zaman görevden alınacaktır?
Çağdaşlığın ve modern eğitim anlayışının da sembolü olan Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan bu saldırının çağdaş eğitim anlayışına da yapıldığı düşünüldüğünde; bu anlayışta olan bir kişi nasıl ve kimler tarafından Şube Müdürü yapılmıştır?
Ertuğrul Yıldız hakkında daha önce bu ve benzeri nedenlerle yapılmış bir şikayet ya da soruşturma bulunmakta mıdır? Varsa bunlar nelerdir?
Anayasa’da “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkilapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz” denilmektedir. Bu kişi tam da ‘devletin gözetimi altında’ Atatürk’e, ilkelerine ve inkılaplarına saldırma cesaretini nereden bulmuştur?
Suçu ve suçluyu övmek ne zamandan beri Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olmaktan çıkarılmıştır?”