İNTİHARLAR ÖNLENEBİLİR!


 

Psikolog Fatma Usta, son günlerde artan intihar olaylarına dikkat çekerek, “Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre dünyada 1 yılda intihar nedeni ile hayatını kaybeden kişi sayısının 1 milyon civarında olduğu görülmektedir. 15-24 yaş grubunun birinci, 15-44 yaş grubunun ise üçüncü ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

SERKAN TULTAK

Radyo Ülkü de yayınlanan Yerel Gündem programına katılan Psikolog Usta, bazı intihar olaylarının önceden önlenebileceğine dikkat çekerek “Var olan psikiyatrik bozukluklar erken teşhis edilip tedavi edildiğinde intihar önlenebilir” vurgusu yaptı.

“KİŞİ HAYATINDAKİ FARKLI ŞEÇENEKLERİ ÇÖZÜM NOKTALARINI GÖREMEZ HALE GELİR”

“İntihar, pek çok sebebi olabilen karmaşık bir insan davranışıdır. Bir ruh sağlığı boyutu bulunmakta, hastalıkla ilişkilendirdiğimiz boyutu var, yaşamsal stres faktörleriyle ilişkisi var, sosyodemografik özelliklerle ilişkisinin olduğunu görüyoruz.” Diyen Usta, şöyle devam etti:

“ Ancak intihar en çok görüldüğü eşlik ettiği durum ruh sağlığındaki bir takım problemlerle oluşan intihardır. Araştırmalar intihar eden kişilerin %9’ına yakınının teşhis edilebilir bir psikiyatrik bozukluğa sahip olduğu görülmekte. İntihar konusunda en riskli psikiyatrik hastalık depresyondur. Eğer kişi en az 2 hafta boyunca üzgün, mutsuz karamsar hissetmesi, çevresine karşı ilgisini kaybetmesi, enerjisinin azalması, günlük hayatta zevk alarak yaptığı şeylerden artık zevk almaması, uyku problemleri yaşaması, iştahının artması ya da azalması, dikkatinin dağınık olması, unutkanlığın artması, kendini yetersiz değersiz hissetmesi, intiharı düşünmesi bu belirtilerden en az 5 tanesini karşılaması klinik anlamda depresyonda olduğunu göstermekte. Kişileri burada asıl intihara götüren şey depresyondan kaynaklı duygu durumun kişide yol açtığı umutsuzluk, çaresizlik, seçeneksizlik hisleridir. Kişi hayatındaki farklı şeçenekleri çözüm noktalarını göremez hale gelir. Tek çarenin kendi yaşantısına son vermek olduğunu düşünür ve bu yönde hareket eder. İntiharla ilişkili diğer ruhsal sorunlar ise şizofreni, alkol madde kullanım bozuklukları, anksiyete bozuklukları, kişilik bozukluklarıdır.

Var olan psikiyatrik bozukluklar erken teşhis edilip tedavi edildiğinde intihar önlenebilir. Kişilerin psikiyatriste gitmekten endişe duydukları etiketlenme damgalanma yaşayacakları endişesinden dolayı profesyonelden yardım arama davranışında bulunamayabilmekteler. Hastalığı konusunda kişi teşhisi alamayıp tedavi olamadığı için intihar davranışı riskli olabiliyor.”

“AİLESİNDE BİR İNTİHAR DAVRANIŞI OLAN KİŞİLERDE BU DAVRANIŞIN GÖRÜLME SIKLIĞI YÜKSEK OLABİLİYOR”

İntiharın genetik ve biyolojik yanları üzerinde de vuran Usta, bu konuda ise şunları kaydetti:

“İnsan özelliklerinin çoğunun bir genetik geçirgenliği vardır. İntihar davranışı da bunun dışında değildir. Ailesinde bir intihar davranışı olan kişilerde bu davranışın görülme sıklığı yüksek olabiliyor. Yapılan genetik çalışmalarında tek yumurta ikizlerinden birinin kendini öldürmesi diğer ikizin de benzer davranışlarda bulunma riski çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek bulunmuştur. Tabi ailesinde intihar etmiş bir kişinin bulunması kişinin kendini öldüreceği anlamına gelmiyor. Genetik yatkınlığın oluşu intihar için riski arttırıyor. Sadece genetik geçiş tek başına belirleyici değil. Kişinin daha önceki intihar girişimleri tekrardan bu davranışı tekrarlama ihtimalini arttırmaktadır. Tamamlanmış intiharların %50 si daha önce en az bir intihar davranışı gerçekleştirdiğini görmekteyiz. İntihar davranışını önceden tahmin edebilme ihtimalimiz var.Araştırmalar intihar davranışının yordanabilme gücü % 50 oranında olduğu göstermekte.. 

İNTİHARIN UYARICI İPUÇLARI

Kendini öldürmek hakkında konuşur, yeme ve uyku düzeninde değişme, davranışlarda ani değişme, arkadaş ve sosyal ilişkilerden çekilme, hobilere, iş, okul ve benzeri faaliyetlere ilgi azalması önceleri zevkle yaptığı birçok şey anlamını yitirir, zevk vermez, ölüme hazırlık; ölüm sonrası işlerin nasıl yapılacağı ile ilgili düzenlemeler, sevdiği ve değer verdiği eşyaları başkalarına verme, gereksiz ve tehlikeli riskler alma, kişisel bakıma önem vermeme, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, ölümle aşırı ilgilenme. Eğer intihar düşüncesi olduğuna inanıyorsanız bunu kişiyle konuşmaktan korkmamak gerekiyor. Konu hakkında konuşmanın sormanın faydalı olduğu yönünde çalışmalar mevcut. 

Yargılamadan, sevecen ve basit bir biçimde kendine zarar verme düşüncesi olup olmadığını sorun.İntihar düşünceleri hakkında soru sormak kişinin yardım istemesine ve bu duygularını konuşarak duygusal yükünü boşaltmasına yardımcı olur. İntihar fikirlerini konuşma fırsatı bulan kişi intiharın kısır döngüsünden kurtulmuş ve rahatlamış olur. Eğer kendine zarar verme düşüncesi varsa O’nu tedavi için hekime danışması konusunda cesaretlendirin.

“MEDYANIN İNTİHAR DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ…”

İntihar – medya ilişkisi hakkında da önemli bilgiler veren Usta, şunları söyledi:

“İntihar olaylarının medyada verilmesi bunun görülmesi bu yöndeki davranışları arttıracağı yönünde bir görüş vardır. Bunun özü öğrenmeden geçiyor. Kişi stresli yaşam koşullarında daha önceden davranış repertuarında olan intihar davranışına başvurarak içinde bulunduğu duruma bir şekilde çözüm aramakta. İntiharın öğrenilmesi, bulaşıcı olma görüşü yeni değildir. 18. Yy da Genç Werther’in Acıları isimli kitap yayınlandıktan sonra Werther karakterinden etkilenen kişiler özdeşim kurarak tıpkı romandaki gibi kendilerini öldürdükleri ve toplumda kopya intiharları arttırdığını görmekteyiz. Medyada intihar haberleri verilirken özendirici dilin kullanılması, cesur davranış gibi sunulması, olayı romantik ve gizemli bir davranış olarak gösterilmesi, intihar yöntemlerinin detaylarının paylaşılması, intihar notunun paylaşılması, olay dramatize edilmesi, bir çözüm yolu olarak sunulması intihar eğilimi taşıyanların özdeşim kurmalarına durumu normalleştirip cesaret ederek intihar davranışı kopya etmelerine sebebiyet vermektedir. Medyada intihar haberleri verilirken, haberin detaylarına girmeden basit kısa bir şekilde sunulmalı, yöntem hakkında detaylar verilmemeli, bu durumda olan kişilerin tedavi seçeneklerinin neler olabileceği, nerelere başvurabileceği, yaşadığı sorun karşısında alternatif yollar vurgulanmalı ve kişiler tedavi olmaya teşvik edilmeli.

Ruh Sağlığımı korumak adına bir takım önlemleri almamız önemli. Davranışlarımızı etkileyen olumsuz düşünce ve duygularımızı yönetme stratejilerini öğrenmemiz, sorun çözme becerilerimizi geliştirmemiz, stres yönetimi ve öfke kontrol yönetimini yapmamız önemli. Sağlıklı beslenmemiz, yeterince uyumamız, ailemize sevdiklerimize zaman ayırmamız, egzersiz yapmamız, yardım davranışında bulunmamız psikolojimiz üzerinde olumlu katkıları vardır. Psikolojik bakım uygulamalarını kendimize uygulamamız zorlu yaşam olayları ile sağlıklı baş edebilme gücümüzü arttırmakta ruh sağlığımızı korumamıza katkıda bulunmaktadır. İntiharı önleme konusunda topyekün bir mücadele vermek gerekiyor. Bu konuda farkındalığımızı arttırıp doğru kaynaklardan bilgiler elde etmemiz kıymetli. Hepimizin bu konuda duyarlı olması gerekmektedir. İntihar bir halk sağlığı problemidir. Toplumda bir intihar olayının yaşanması en az 6 kişi üzerinde ciddi etkileri bulunmaktadır. İntiharın uyarıcı işaretlerinin farkında olup risk taşıyan kişileri desteklemek, sevildiklerini değerli olduklarını hissettirmek ve ruhsal problemi olan kişileri için de bu konuda tedavi alması için desteklemek önlemek adına etkili bir adım olacaktır.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA