Kuruluşunun 14 yılında 550 milyon TL gelir, 61 milyon TL ihracat yapan, 541 Ar-Ge projesini tamamlayan ve 309 fikri sınayi mülkiyet hakkına ulaşılan Mersin Teknopark, hayallerin gerçekleştiği adres olmaya devam ediyor.
HEDİYE EROĞLU
Türkiye’deki 85 teknoloji geliştirme bölgesi içerisinde ilk 5’te yer alan Mersin Teknopark, bünyesindeki 78 firma, 600 kişilik istihdam, 550 milyon gelir ve 61 milyonun üzerinde ihracat ile sadece kentin değil ülkenin gururu oldu.
Kurulduğu gündün bugüne 309 fikri sınayi mülkiyet hakkına ulaşılan, 541 Ar-Ge projesini tamamlayan ve 236 Ar-Ge projesini başarıyla sürdüren Mersin Teknopark, girişimcileri hayallerini gerçekleştirmek için bekliyor.
Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknopark) Genel Müdürü Özgür Durmaz, Mercan TV’de yayınlanan Arka Plan Programı’na konuk olarak önemli açıklamalar yaptı. Mersin Teknopark’ın başarısının sırrını anlatan Durmaz, girişimcilere neden teknoparkta yer almaları gerektiğini ve sundukları fırsatları anlatmayı da ihmal etmedi.
SORU: Mersin Teknopark kuruluşundan günümüze bugün nerede?
Ö. DURMAZ: Mersin’de 2005’te Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen 2006 yılında yönetici şirketini kurarak Aralık ayında firma kabulüne başlayan Mersin Teknopark, son 3 yılda yüzde 100 doluluk oranı ile sektörünün öncüsü olduğunu gözler önüne sermektedir.
Mersin Teknopark'ın içinde ön kuluçka süreçleri, kuluçka süreçleri KOBİ ölçeğindeki firmalarımız ve büyüyen firmalarımızla büyük bir aile olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
78 firmasıyla faaliyet gösteren bölgenin faaliyet alanının yüzde 66’sı bilişim olmak üzere; makine, tıp, gıda, medikal, otomotiv, biyoteknoloji, elektronik, mekatronik ve savunma sanayi alanında üretim yapan firmalardan oluşmakta. Şu an itibariyle yaklaşık 600 personele ulaşan ve bu personellerin büyük bir çoğunluğunun lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu olduğu bölgemiz, 541 Ar-Ge projesini tamamlamış olup hali hazırda 236 Ar-Ge projesini başarıyla sürdürmektedir. Mersin'deki 12 Ar-Ge merkezinden 5 tanesinin ev sahipliğini de Mersin Teknopark üstlenmekte olup, 3 firmamız ölçeklerini büyüterek kendi Ar-Ge merkezlerini kurarak Mersin Teknopark'tan ayrılmış, 2'si hala Mersin Teknopark Ar-Ge ofisleri ve Ar-Ge merkezleri olarak görevlerini sürdürmeye devam etmektedir.
Ayrıca bugüne kadar firmalarımız 550 milyonun üzerinde gelir etmiş olup, 61 milyonun üzerinde de ihracat rakamı gerçekleştirdiler.
Firmalarımız hali hazırda bugüne kadar faydalı model, marka, patent, endüstriyel tasarım ve yazılım telifi olmak üzere toplam 309 fikri sınayi mülkiyet hakkına ulaşmıştır.
MERSİN TEKNOPARK İLK 5’TE
SORU: Mersin Teknopark’ın, ülke genelindeki diğer Teknoparklar arasındaki konumu nedir?
Ö. DURMAZ: Türkiye'de Teknoparklar 1987 yılında hayata geçmeye başladı. 2001 yılında ‘Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ yasası ile yasal platforma oturdu. Mersin Teknopark Türkiye'de kurulan ilk 15-20 Teknopark arasında yer aldı. Bugün itibariyle ülke genelinde 85 teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmiş olup, bunların 65'i aktif durumdadır ve Mersin Teknopark yapısı itibariyle son 10 yıl içinde, son 5 yılda özellikle ilk 5'in içerisinde yer alan teknoparklar arasındadır.
MERSİN’İN FARKI VAR!
SORU: Mersin Teknopark’ı diğerlerinden ayıran özelliği nedir?
Ö. DURMAZ; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, 19 Kasım 2019'da açıkladığı performans endeksi kapsamında Mersin Teknopark, olgun teknoparklar arasında 4'üncü sırada. Bölgemizin son 3 yılda 4’üncü sıradaki yerini koruyor olmasının en büyük etkisi Yönetim Kurulu yapımızın gücünden kaynaklı. Yüzde 15 gibi bir ortaklık payıyla ilimizin valisi, Yönetim Kurulu başkanımız. Ayrıca yönetimimizde ilimizdeki 2 üniversite rektörlerimiz ölçeğinde temsil ediliyorlar. Bunun haricinde Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgemiz, Akdeniz İhracatçılar Birliğimiz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odamız olmak üzere toplam 7 ortaklı bir yapıya sahibiz. Dolayısıyla Türkiye'de bu ölçekteki tek örneğiz aslında. Yönetim gücümüz açısından ve Türkiye'deki teknoparklarda kuruluş sektörleri açısından çok fazla ayrışmıyoruz.
“KAPIMIZI ÇALANLARA FİKİRLERİNİ HAYATA GEÇİRME FIRSATI VERİYORUZ”
SORU: Mersin Teknopark'ın kentle iş birliği her geçen gün artıyor. Diğer kurum ve kuruluşlara göre hatta üst düzeyde diyebiliriz. Bu durum kent ve bölge için kazanımlarını anlatabilir misiniz?
Ö. DURMAZ: Zaten kurulma sebebimiz kente, bölgeye, ülkeye destek mekanizmaları sağlayabilmek ki Türk milletinin ne kadar zeki olduğunu her ortamda her şekilde söyleriz. Bu zekayı doğru kullanmalarını sağlamak bizim görevimiz ve ödevimiz. Biz çok yaratıcı bir milletiz, eski köye yeni adetler getiren bir milletiz ve bu millet yapısı itibariyle de teknoparklar aslında bunu hayata geçirmenin, ticari hayatın içinde tutmanın, global arenaya kadar ulaştırmanın en kolay noktaları. Çünkü bilimin, paranın ve işgücünün buluşma noktası aslında teknoparklar. Biz Mersin Teknopark olarak girişimcilerimize ya da kapımızı çalanlara fikirlerini hayata geçirme fırsatı veriyoruz ve diyoruz ki; ‘hiç bir şekilde bizden çekinmenize, kurumsal yapıdan tedirgin olmanıza, korkmanıza’ gerek yok. Çaldığınız her kapı bizim web sayfamızdaki bir başvuru formunu doldurmakla ilerleyecek ve biz o başvuru formuyla hem aklınızdaki fikri hayata geçirmenizi hem de KOSGEB, TÜBİTAK, Kalkınma Ajansı ve finansal kaynaklara yönlenmenize destek verecek bir bilgi birikimine sahibiz. Siz bize bir adım atarsanız biz size daha fazla adım atarız. Dolayısıyla da bu süreç içerisinde hiç kimsenin çekinmesine gerek yok.
Ayrıca her kurumu, her yapıyı özellikle kucaklayan bir yapıdayız. Hiç kimseyi birbirinden ayırt eder şekilde davranmıyoruz. Hem kamu kurumlarıyla hem firmalarla hem sivil toplum örgütleriyle hem okullarla hem eğitim kurumlarıyla hem araştırma merkezleriyle, her türlü yapıyla eş zamanlı olarak bir aradayız çünkü biz girişimcilik ve inovasyon ekosisteminin can damarı ve yönlendiricisi bir yapıyız.
MERSİN ZENGİNLİK ŞEHRİ
SORU: Mersin Teknopark’ta doğan ancak uluslararası arenada boy gösteren firmalar var. Bunları Mersin’de tutmayı nasıl başardınız?
Ö. DURMAZ: Çünkü Mersin’de kurulmalarına yardımcı olduk. Dolayısıyla satış süreçlerinde de onlara destek olmaya devam ettik ve Mersin çok doğru kullanılacak bir alan, çok büyük zenginlikleri olan bir şehir. Tarımı, turizmi, lojistiği, teknolojisi, sanayisi her biri ayrı dinamikler, zenginlikler olan başlıkların içinde, bütün başlıklara sahibiz kentte. Dolayısıyla bu kentin ortaya koyduğu zenginlik ve pırıltı bizlerin de aslında kullanabileceği dinamikler.
“TEKNOPARKTA YER ALMAK PRESTİJ SEBEBİDİR”
SORU: Teknoparklar açısından ulusal ve uluslararası arenada durum nasıl?
Ö: DURMAZ: Türkiye girişimciliğe, inovasyona, Ar-Ge’ye dünyadaki bütün firmalardan çok daha fazla destek veren bir ülke. Dolayısıyla bizim devletimiz bu noktada finansal enstrümanları ve Teknoparklar gibi mentör ve yönlendirici ara mekanizmaları çok iyi yönetiyor. Dünyada, bu örneği hep veririm, İngiltere’de bir girişimci için bir Teknoparkta yer almak prestij sebebidir. Bunun böyle olduğunu çok iyi bilir Teknoparka giren girişimci ya da firma ama asıl amacı Teknoparkın Networkünü doğru kullanmaktır.Teknoparkın Networkünden kasıt nedir? Yerel yönetimlerin kolay ulaşılabilir olması. Bizim Teknoparkımıza herhangi bir girişimci girdiği anda zaten Yönetim Kurulu Başkanımız
ilin valisi ve kentin bütün dinamikleri yönetimde. Dolayısıyla da ulaşmak noktasında, Network kullanmak noktasında yerelden başlayarak, bakanlık doğrudan bizimle ilgili bir kurum, bunun yanında biz Mersin Teknopark olarak Dünya Teknoparklar Birliği’ne, Dünya Bilim ve Teknoloji Bölgeleri Derneği’ne ve Türkiye’deki Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği’ne üyeyiz.
“GERİDE DEĞİLİZ”
SORU: Biz uluslararası arenada geri miyiz? Geride mi görülüyoruz? Bu algının sebebi nedir?
Ö: DURMAZ: Hiç geride değiliz. Olmadığını biz biliyoruz ve firmalarımızı da hep bu noktada yönlendiriyoruz. Ülkemizde yine pek çok destek var dediğim gibi. Özellikle Ticaret Bakanlığının verdiği desteklerle uluslararası bütün etkinliklere katılabilir girişimcilerimiz ve firmalarımız. Türkiye’de üretilen bütün ürünler hem yüksek teknoloji içerir hem niş teknolojileri içerir hem de hiç gerisinde değildir diğer ürünlerin fazlasıyla da ilerisindedir. Sadece bir özgüven eksikliğimizi ortadan kaldırmamız gerek bu noktada. Çok farklı bir örnek vereyim, belki kabullenmeyecektir bunu dinleyenler, Japonya’nın teknolojisi aslında bizim teknolojimizin hiç ilerisinde değil. Firmalarımızı özellikle kuluçka firmalarımızı Japonya’da bir fuara götürdük ve fuara giden her firmamız ki daha yolun başında olan firmalarımız hep bu cümleyi kullandılar; ‘Bizim ürünlerimiz, Japon ürünlerinden çok daha kaliteliymiş’. Dolayısıyla döndüklerinde öyle sahiplendiler ki ürünlerini bir önceki seneye göre ürünlerini pazarlama şekilleri farklılaştı, ürünlerini satış şekilleri farklılaştı ve o kuluçka firmalarından hiç beklemediğimiz bir atılım yaptılar. Yani biz bile bu kadarını beklememiştik açıkçası. Bunun haricinde yine Dubai’de son bir ticaret heyetine katıldık firmalarımızla birlikte. Tabi CAYTEX Fuarı’na da gittik. O fuar 140 ülkeden katılımcının bulunduğu çok gelişmiş bir fuar ve 39.su düzenlenen, kendini kabul ettirmiş bir fuar ve bu fuar kapsamında bizim 9 firmamız bizimle birlikteydi. Firmalarımızın hemen hemen hepsi şu anda bağlantılarını kurdular .Ama Dubaili firmalarla değil, oraya katılan Rusya’dan tutun Amerika’dan tutun İngiltere’den tutun bütün dünyadaki firmalarla iş birliği halindeler şu anda.
“KULLANMAK İSTEYENE KAYNAK ÇOK”
SORU: Mersin Teknopark’ta yer alan firmalar ayrıca nasıl desteklerden faydalanabiliyorlar?
Ö: DURMAZ: Türkiye’de dediğim gibi o kadar çok kamu kaynağı var ki kullanılabilecek. Özellikle lisans, yükseklisans ve doktoradan son 10 yıl içinde mezun olan gençlerimizin bireysel genç girişimci sermayesi gibi 200 bin liraya kadar, yüzde 100 hibe olarak, destek alabilecekleri bir destek mekanizmasına başvurma imkanları var. Bunu lütfen takip etsinler. Bunun haricinde KOSGEB özellikle Mersin’de, hem vizyonları hem çalışmaları itibarıyla, bizim çok dirsek temasıyla çalışabildiğimiz, özellikle Ar-Ge inovasyon başlığındaki destek mekanizmasıyla 150 bin liraya kadar makine ekipman, 150 bin liraya kadar da personel desteği veren, yüzde 75 geri ödemesiz destek veren bir kurum. Tabi geri ödemeli kısmı da var bunun. Dolayısıyla çok büyük bir Ar-Ge inovasyon noktasında destek veren bir kurumdur KOSGEB. TÜBİTAK destekleri daha bilimsel yapılar noktasında alınabilen destekler ama girişimcilere ve AR-GE noktasında destek başlıkları da alınması mümkün.
Kalkınma ajanslarının hali hazırda kurulmuş işletmeleri, tarım kredi TKDK’nın verdiği destek mekanizmaları var. Ticaret Bakanlığının uluslararasılaşma noktasında destekleri var. Daha fazla ölçekte büyüyen firmalarımızın özellikle yazılım noktasında verdiği çok büyük destekler var. Firmaların uluslararasılaşma desteklerini mutlaka kullanmalarını tavsiye ediyorum ki gördükleri bir fuar aslında döndüklerinde kendilerine 10 birim artı olarak değer katacaktır. Hazır bizler için verilmiş bu kadar destek varken bu destekleri kullanmayı ihmal etmeyelim.
“YATIRIM AĞI KURALIM”
SORU: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Ö: DURMAZ: Son olarak şunları söylemek istiyorum, gençlerimiz lütfen çok araştırın. Çünkü hiçbir şey kırmızı halıyla önünüze serilmiş gelmez, gelse de o halının değeri olmaz. Dolayısıyla girişimleriniz için, çalışmalarınız için dünyada ne oluyor, neler yapılıyor araştırın. Fikirlerinizi gelin bize anlatın, biz sizi yönlendirelim. Ama bu yönlendirmenin sonrasında da siz de bunun karşılığını verecek şekilde çalışmalarınızı bize gösterin. Girişimciler lütfen firmalarınız için de sizleri sizler için de ortaya koyulmuş kamu kaynaklarını doğru kullanın. Teknopark çok büyük bir aile, birbirine güvenen firmalardan oluşuyor. Birbirine güvenerek büyüyen firmalarımız var. Lütfen bu süreci doğru kullanalım hep birlikte.
Bir yandan da melek yatırımcı olabilecek bu girişimcilere destek yapabilecek olan ve çok fazla vergi ödediğini düşünen, aynı zamanda bunu kamu kaynaklarını doğru kullanmak noktasında akredite melek yatırımcı olarak kullanabilecek olanlar da lütfen hem gelin sohbet edelim hem maliye ile ilgili süreçleri yönetelim birlikte hem de girişimcileri birlikte büyütelim. Dolayısıyla Mersin’de bir melek yatırım ağı yok. Gelin hep birlikte bir melek yatırım ağı da kuralım.