Vatandaşları panik havasına sokan korona virüsü hakkında açıklama yapan Türkiye Eczacılar Birliği 25. Bölge Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, “Koronadan belki ölmeyeceğiz ama anksiyeteden öleceğiz. Bütüncül olarak tedbirleri alırsak bu salgını atlatırız diye düşünüyorum” dedi.
AYŞENUR ÖNAL
Türkiye Eczacılar Birliği 25. Bölge Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, 10 Mart’ta ilk korona vakasının Türkiye’de duyurulmasının ardından herkeste ciddi bir telaş olduğunu söyledi. Sağır, “Koronadan belki ölmeyeceğiz ama anksiyeteden öleceğiz. Müthiş bir telaş var, telaşlı olduğunuzda hata yapma oranınız daha çok artıyor. Sakin kalıp ne yapılması gerektiğini iyi bilmek gerekiyor” dedi. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda ortak açıklamalar yaptığını belirten Sağır, “Bunun başında hijyen çok önemli. Bu hijyenden kasıt hem ortam, hem de kişisel hijyenimiz. Bunlara dikkat etmek zorundayız. Bu yaştan sonra el yıkamayı mı öğreneceğiz? Evet, el yıkmayı öğreneceğiz. Mesela biz eczaneler günlük her hangi bir dezenfektan kullanmadan yer silinecek her hangi bir şeyle yerleri siliyorduk. Ama olayın çıkmasıyla bize belirtilen kılavuzlarda, belirtilen oranlarda çamaşır suyuyla suyun karıştırılmasıyla günde 4 kez eczaneleri temizliyoruz” dedi.
“KAŞ YAPALIM DERKEN GÖZ ÇIKARMIŞ OLACAĞIZ”
Vatandaş önlemleri hakkında da konuşan Sağır, “Maskeler, eldivenler trendtopic hale geldi. Sanki olmazsa olmaz, ama değil. Önemli olan elimizi yıkamamız gerekiyor, sprey ya da dezenfektanlar el yıkama durumumuzun olmadığı zamanlar için geçerli bir durum. Belki çocuğumuzun çantasına koyulabilir ya da seyahat ederken bulundurulabilir” diye açıkladı. besin takviyeleri konusunda yeni bir hamle başladığını belirten Sağır, “Besin takviyeleri çok sorulmaya başlandı. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren ürünler, ama özellikle altını çizmek isterim ki her hasta aynı ürünü kullanamaz. Bu yüzden kulaktan dolma bilgilerle değil, kendi özel durumlarını eczacılara anlatarak kendilerine uygun besin takviyelerini kullanmaları gerekiyor. Bu kez kaş yapalım derken göz çıkarmış olacağız hiç kullanmaması gereken bir ürünü bağışıklığımı güçlendireceğim diye alarak, daha farklı sıkıntılar yaşayacağız” diye uyarıda bulundu.
“ECZACILARA BU YETKİYİ VERİRLERSE BİR NEBZE DE OLSA BU EKSİĞİ TAMAMLAMAK ADINA ÇÖZÜM ÜRETMİŞ OLURUZ”
Hijyen ürünleri konusunda uyarılarda bulunan Sağır, “Vatandaş istediğinde tabi ki bir sayı sınırlandırması yapmıyoruz ama vatandaşında bilinçli olmasını bekliyoruz. Yani alıp sırf evde stok yapacaksa buna gerek yok. Tabi şu an maske var mı? Yok. Dezenfektanlar yok, biliyorsunuz en son kolonyalar bile bitti. Bu anlamda ciddi bir üretim var” dedi. dezenfektan konusunda güzel bir gelişmenin haberini veren Sağır, “Bu anlamda güzel bir gelişme oldu ama tam detayları bitmedi, detayları bekliyoruz. Ama kısaca bizim eczanelere devlet bir kota uyguluyor, alkol kotası. Bu kota 2 litre. Bu kotayla bırakın dezenfektan yapmayı normal hastalarınızın ihtiyaçlarını karşılamak için bile yeterli miktarda değildi. Bununla ilgili mücadeleler devam ederken bu olayın ortaya çıkmasıyla genelge geçici olarak kaldırdılar. Şu anda eczanelerdeki alkol alışımızla ilgili kota ortadan kalktı. Fakat bizim alkolle hazırlanan bir ürünü satabilmemiz için reçete şartı var. Özellikle dezenfektan yapma noktasında bu kotanın ortadan kalkması gerekiyor. Çünkü ciddi bir şekilde eczacıların bunu yapma yetkisi var. Ki zaten bizim kılavuzlarımız var, bu kılavuzlarda dezenfektanın nasıl hazırlanacağına kadar her şey detaylıca anlatılır. Bu detayları en iyi hazırlayacak olan eczacılardır, en azından eczacılara bu yetkiyi verirlerse bir nebze de olsa bu eksiği tamamlamak adına çözüm üretmiş oluruz” dedi.
“İŞİN EHLİLERİ TARAFINDAN YAPILMASI GEREKİYOR”
Konunun uzmanlarına bırakılmasının önemli olduğunun altını çizen Sağır, “Maalesef bu konuda simsarlar türüyor. Art niyetli insan çok oluyor. Vatandaşlar kendileri hazırlıyor doğru ama metil alkol zehirlenmeleri çok oldu. Dışarıda alkol diye satılan şeyin gerçekten alkol olup olmadığı belli değil. Alkolse metil alkol olup olmadığı belli değil. O yüzden bu konuda yapılacak çözüm önerilerinin hepsinde işin ehlileri tarafından yapılması gerekiyor. Bu yüzden eczacıların el dezenfektanı yapıp satabilmesi için bakanlığın bize bir an önce yetki vermesi gerekiyor” diye konuştu.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR ECZANELERE!
Pandemi sürecinde hasta insanların hastaneye çok fazla gitmemesi gerektiğini belirten Sağır, “Kronik hastalığı olan hastaların raporları da var ise aile hekimlerine gitmeden eczanelere gelerek 1 aylık dozda ilaçlarını alabiliyorlar. Burada çok dikkat edilmesi gerek bir nokta var; birincisi hastanın raporunun olması gerektiği, ikincisi o ilacı 6 ay içerisinde almış olması gerektiği 6 aydan daha uzun süre almadıysa bizim sistemden onu verme şansımız yok ve reçetede olan doz neyse o dozda verebiliyoruz sadece. Bu yüzden doz değişikliği gerekiyorsa ya da farklı bir ilaca geçilmesi gerekiyorsa muhakkak doktora gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda hekime giderek 3 aylık ilacını alabilir. Bu yöntemi tercih edilirse sadece 1 aylık alabiliyorlar. Kırmızı, yeşil, mor, turuncu reçetelerde buna dahil edildi. Doğru bir uygulama ve eczanelere çok büyük sorumluluk düşüyor. Sonuçta biz birinci basamak sağlık hizmeti sunucusuyuz, halka en yakın sağlık danışmanıyız ve yıllarca da bunu savunduk. Bu yüzden eczanelerde doğru bilgilendirmeler var ve vatandaşlarımız sosyal medyadan ya da farklı yerlerden teyidini alamadığı haberlere inanmak yerine bizlere ulaşabilirler. Daha doğru bilgi alsınlar, hijyen konusunda doğru el yıkama çok önemli, sadece hijyen el yıkama olarak düşünülmemeli ağız bakımı da çok önemli, ayrıca elimizin yüzümüze temas etmemesi çok önemli. Bütüncül olarak tedbirleri alırsak bu salgını atlatırız diye düşünüyorum” dedi.