Haber Merkezi

Karabucak Çevre İnsiyatifi, Tarsus’ta kuruldu. Yapılması planlanan Tarsus Biyokütle ve Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santrali’nin önüne geçmek isteyen bir gurup aktivist, “Kentimizi, doğamızı, sağlığımızı savunuyoruz ve bu tesisi istemiyoruz” dedi.

Kuruluşunu duyuran Karabucak Çevre İnsiyatifi şu şekilde açıklama yaptı,

“Halkın sağlığını tehdit edecek, doğamızı tahrip edecek bu proje 7 Mart 2019’da yapılan sözde ‘Çevre Etki Değerlendirme Halk Toplantısı’ndan bir gün önce öğrenildi. Sözde halk toplantısıydı, çünkü doğayı talan eden diğer rant projelerinin ÇED toplantılarında olduğu gibi halka yeterli duyurular yapılmadan, adeta halktan kaçırırcasına yapıldı. Yunus Emre Taziye Evinde yapılacak olan ÇED toplantısını haber alarak oraya giden ve toplantının yapılmasına engel olmaya çalışan çevrecilere polis saldırısı gerçekleşmiş ve tekmelerle yerlerde sürükleyerek uzaklaştırılmaları ile şirket “halksız” halk toplantısı yapmıştır. Sonrasında tesisin yapılacağı arazinin belediye hizmet alanı olduğu ve dönemin Belediye Başkanı Şevket Can tarafından satıldığı öğrenilmiştir. 

ÇED toplantısından sonra mahallelerde tesisin zararları konusunda bilgilendirme ve bu tesise karşı mücadele üzerine çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. 13 Ocak tarihinde ÇED Raporunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulmasından sonra, Karabucak Mevkiindeki mahalleler ve Tarsus genelinden bine yakın itiraz dilekçesi verilmiştir.

TESİS BÜYÜK ZARAR VERECEK!

Bu tesisin kurulmasına şu sebeplerden dolayı karşı çıkıyoruz:

Çevre il ve ilçelerden toplanan tavuk atıkları bu tesise nakledilecek. Bu atıkları taşıyan kamyonların geçtiği güzergahlarda oluşan sızıntı pek çok bulaşıcı hastalık riski oluşturacak, etrafa tavuk pisliklerinin kokusu yayılacak. Bu tesisin bacasından çıkacak gazlar sağlık açısından solunum yolu hastalıkları, kanser gibi büyük riskler oluşturacaktır. Bu baca gazlarının bir kısmı insanların bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Çocuklar, yaşlılar, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar açısından ciddi riskler taşımaktadır. Tesis yapılacak alanın yakınlarında dikili tarım arazileri bulunmakta ve aktif tarım faaliyetleri sürmektedir. Tarım arazileri bu tesisten ciddi zarar görecektir. Atıkların alındığı mahalleler ve tesisin yakınındaki mahalleler başta olmak üzere Tarsus genelinde ortaya çıkacak aşırı koku, özellikle de yaz aylarında Tarsus’u yaşanmaz hale getirecektir. Tesisin yapılacağı arazi imar planına göre belediye hizmet alanı olarak tanımlanmaktadır. Kamusal alan özel şirketlere peşkeş çekilemez. Bu proje insan sağlığını ve doğayı hiçe sayan bir rant projesidir. Sağlığımız, doğamız, suyumuz satılık değildir. Kokudan, gürültüden, hastalıktan kentimizi terk etmek istemiyoruz. Kanser olmak istemiyoruz. Bu nedenle bu tesisin kurulması planlanan alanın etrafındaki mahallelerde yaşayanlar olarak mücadelemizi büyütmek için Karabucak Çevre İnsiyatifi’ni kurduğumuzu ve kentimizde böylesi bir tesise izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz. Dünya genelinde pandemiye neden olan Korona salgınının Türkiye’de de yakıcı bir hale geldiği şu günlerde, maalesef bulaşıcı hastalığın ne demek olduğunu çok kötü bir biçimde yaşıyoruz. Başka salgınlar yaşamamak için bu tesisin yapılmasına izin vermiyoruz. Bu deklerasyonun mahallelerden katılımlarla geniş bir halk buluşması şeklinde yapılması planlanmıştı. Ancak Korona salgını sonucu bu buluşmayı gerçekleştiremediğimizi sizlerle paylaşmak isteriz. Bu projeye izin vermeyeceğimizi bir kez daha belirtiriz.

Karabucak çevresinde de Tarsus’un herhangi bir yerinde de halk sağlığını, canlı yaşamını ve ekolojiyi olumsuz etkileyen hiç bir projeyi kabul etmiyoruz. Yaşama dair her şey, talancı şirketlerin eline bırakılmayacak kadar değerlidir. Biyokütle Termik Santralini istemiyoruz! Herkesi birlikte karar alıp, birlikte emek vererek mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”