Haber Merkezi
Pandemi ilan edilen Covid-19 hakkında bir açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu, ülkemizin ve dünyanın çok kritik bir süreçten geçtiğini söyledi. Koordinasyon Kurulu adına açıklamayı yapan TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Seyfettin Atar, “Tüm dünyada yıkıcı bir etki yapan ve zamanında alınamayan kararlar ile etkisinin hükümetlerin katladığı bir küresel salgına dönüşen koronavirüsün önüne geçebilmek için karar vericilerin bilinçaltında ki refleksler ile verdikleri ekonomi ve sermayeyi koruma alışkanlıklarından vazgeçerek halk sağlığını korumak için gerekli tüm önlemleri vakit kaybetmeden almaları kaçınılmaz durumdadır” dedi.
“ÖNLEMLER, KESİME ASGARİ YAŞAM ŞARTINI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE ALINMALIDIR”
Atar konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Ekonomik ve siyasi kaygılar ile ne yazık ki geç verilmiş olan Çin’de ve ardından İran’da başlayan salgın krizinin hemen başında bu ülkelerle irtibatın kesilmesi, umreye gideceklere izin verilmemesi ve dönüşlerinde kesin bir karantina uygulaması yapılması gibi kararlar salgının boyutunu artırarak halk sağlığının kritik düzeyde sarsılmasına neden olmuştur.
Salgın ile mücadele de bilmeliyiz ki bu insanlığın ortak mücadelesidir, burada alınacak kararlar tüm insanları aynı yaşam hakkına ulaştıracak şekilde her kesime asgari yaşam şartını sağlayacak şekilde alınmalıdır.”
‘Koronavirüs ile Mücadele Eşgüdüm Toplantısı’na davet edilmediklerini ifade eden Atar, “Koronavirüs salgınının yol açabileceği sosyal tahribat, ayrımcı, kutuplaştırıcı yaklaşımlarla daha da derinleşmekte, ülkenin ve halkın sağlığını onarılması zor bir biçimde tehdit etmektedir. Bu salgın sağlık alanının ticarileştirilerek halkın nitelikli, eşit, ulaşılabilir, ücretsiz sağlık hizmeti alması, temel insan gereksinimlerinin devlet eli ile sunulması ve her ferdin asgari yaşam standartlarında gıda ve hijyen ihtiyacının sosyal devletin teminatı altında olması gerektiğinin kanıtıdır” diye açıkladı.
“TMMOB’NİN ÖNLEMLERİ!
Topluma karşı sorumlulukları olduğunu söyleyen Atar, korona virüsüne karşı şu önlemleri geliştirdiklerini açıkladı;
“Bu salgın süresince tüm işten çıkarmalar askıya alınmalı, zorunlu ücretsiz izine gönderilecek olan personellerin salgın süresince maaş ödemeleri fonlar aracılığı ile devlet tarafından karşılanmalıdır. Alt gelir gruplarının temel gıda ve hijyen maddelerine erişimi için kamu kaynaklarına başvurulmalıdır. Virüsten koruyucu ürün ve malzemeler (maske, kolonya, sıvı sabun vb.) başta dar gelirliler olmak üzere halka ücretsiz dağıtılmalıdır. Sağlık emekçileri için, koruma önlemleri artırılmalı tüm sağlık çalışanları için korucu malzeme mutlaka tedarik edilmeli ve maaş düzenlemesi yapılarak ek tazminat verilmelidir. Sağlık kurumlarındaki eksikliklerin giderilmesi sağlanmalı ve Covid-19 şüphesi olan her olguya test yapılabilecek duruma getirilmelidir. Öncelikle fırıncılar olmak üzere, manav, market gibi gıda satışı yapılan iş sektörlerinde çalışanlara virüs test taraması yapılarak olumlu olanlara belge vererek çalışmalarına devam etmelerinin sağlanmalıdır. Fabrika, atölye gibi toplu mekânlarda çalışanlara ücretsiz test imkanının sağlanması. Stratejik öneme sahip ve zorunlu çalışması gereken fabrikalar hariç diğer işletme ve fabrikalarda üretime 1 ay ara verilmeli. Mümkün olan işlerde ve işyerlerinde uzaktan çalışmaya geçilmeli, zorunlu mal ve hizmetlerin üretilmediği ve virüsten korunma koşullarının sağlanamadığı tüm işyerlerinde çalışanlar derhal ücretli izne çıkarılmalıdır. Zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği veya gerekli önlemlerin alınabildiği faaliyetini sürdüren işyerlerinde çalışan ebeveynlerden birine ve risk grubunda olanlar ile 60 yaş üstü çalışanlara acil ücretli izin verilmeli; çalışmak durumunda olanların sağlık koşulları için önlemler artırılarak azami düzeye yükseltilmelidir. Ekonomideki olumsuz gelişmelere paralel olarak sonrasında işsizlikte yaşanabilecek artışlara karşı işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalıdır. İşsizlik sigortası ödeneği alabilmek için son üç yılda 600 gün çalışma koşulu virüsle mücadele döneminde 90 güne indirilmelidir. Salgın sürecinde işsizlik maaşı kesilecek olan çalışmayan yurttaşlara bu maaş verilmeye devam edilmelidir. Kamu borçları ,tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ve elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca ertelenmelidir. Elektrik, su, doğalgaz ve iletişim hizmetleri belirlenecek asgari düzeyde tüm halka salgın boyunca ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Tüm zorunlu denetimler, sınavlar ve belge yenilemeler 2 ay süreli ötelenmeli(Araç muayene, ehliyet yenileme vb.) Bu süreçte görülmüştür ki sadece kriz durumlarında değil her daim özellikle elektrik, su, iletişim gibi halkın ihtiyaçlarına doğrudan ilgilendiren hizmetlerin devlet eli ile yürütülmesi bir zorunluluktur. Ülkemizin ve halkımızın geleceği için tüketim odaklı anlayış terk edilerek Sağlık, eğitim ve bilime kaynak yaratmak için çalışmalar yürütecek bir anlayış benimsenmelidir.”
İnsanların geleceğinin, insanlığın geleceğinden ayrılamayacağını söyleyen Atar, “Bu sebeple tüm kaynaklarımız ve gücümüz ile yapacağımız mücadele geleceğe umut ışığı olacaktır, önerilerimiz doğrultusunda alınması gereken kararların zaman kaybetmeden alınmasının sürecin daha hasarsız atlatılmasına sağlayacağını biliyoruz” dedi.