Haber Merkezi

CHP’li Mersin Milletvekili Alpay Antmen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında bir açıklama yayınladı.

Antmen yapılan değişikliği şu şekilde açıkladı;

“Yaklaşık 90 bin kişi yararlanacak. Cinsel suçlar, uyuşturucu suçları, kasten adam öldürme suçları, kadına karşı şiddet ve terör suçları bu kapsamın dışına çıkarılıyor. Çıkar amaçlı suç örgütü kuranlarla ilgili cezalar artıyor. Kasten öldürme suçu bakımından da herhangi bir indirim yapılmamaktadır. Hükümlüler ceza infaz kurumlarında bulunduğu tüm aşamalarda, en geç 6 ayda bir değerlendirmeye tabi tutulacak. Terör suçları, cinsel suçlar, uyuşturucu madde ticaret suçu, kasten adam öldürme suçu, kadına karşı şiddet suçu hariç olmak üzere, diğer suçlar bakımından kalıcı infaz oranı 1/2 olarak düzenlenmiş. İnfaz düzenlemesiyle 65 yaşını doldurmuş yaşlılar, 0-6 yaş arası çocuğu bulunan kadınlar ve adli tıp raporu çerçevesinde kendisine bakamayacak durumda olan hastaların belirli şartlarla konuttan infazı mümkün hale getiriliyor. 2 yıllık denetimlik süresi 3 yıla çıkarılıyor. Kendisine bakamayacak durumda olan hastaların belirli şartlarda konutta infazı mümkün hale getiriliyor. İyi hal değerlendirmeleri otomatik sistemden çıkarılarak, oluşturulan gözlem ve idare komisyonunun kararına bağlanıyor. 10 yılın üzerinde olan cezalarla terör ve kasten öldürme gibi önemli suçlardan mahkum olanların tahliyesine Cumhuriyet savcısının başkanlık edeceği bir kurul karar verecek. Konutta infaz yolu açılıyor.”

“ANAYASA VE TARAFI OLDUĞUMUZ ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRI”

Yapılan değişikliğe yönelik görüş ve öneri sunan Antmen şunları belirtti;

“İnfaz düzenlemesinde Cinsel suçlar, uyuşturucu suçları, kasten adam öldürme suçları, kadına karşı şiddet suçlarında olması gerektiği gibi indirim uygulanmaması ‘olumlu’ bir gelişme. Üstelik bunu bir büyük bir işmiş gibi pazarlamak bile bir utanç vesilesidir. Yani elbette bu suçlara bir ceza indirimi getirilmezdi. O nedenle bunu “olumlu” bir gelişme olarak sunmak bile büyük bir utançtır.

Ayrıca bu düzenleme ne siyasal partiler tarafından ne demokratik kitle örgütleri tarafından ne de kamuoyu tarafından yeterli şekilde tartışılmamıştır.

Teklife göre, infaz hakimi son derece etkin şekilde icra olarak uygulamaya dahil olacak.

Ancak; Birçok gazeteci bu düzenlemenin içerisinde yer almıyor. Bu durum; Anayasa ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı. Mevcut durumda gazetecilerin ve siyasilerin tutuklu ya da hükümlü halde tutulması hukuksuzluktur. Bahsini geçirdiğimiz hukuksuzluk;  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM Kararları ile de sabittir.

“DÜZENLEMEDE SİYASİ MAHPUSLAR , TWEET ATAN, YAZI YAZAN, SİYASET YAPAN KİŞİLER YOK”

Düzenlemede; 10 yılın üzerinde olan cezalarla terör ve kasten öldürme gibi önemli suçlardan mahkum olanların tahliyesine Cumhuriyet savcısının başkanlık edeceği bir kurul karar verecek deniliyor. Özellikle “terör” suçları başlığı altında siyasi suçluların da olduğu göz önüne alındığında; 15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL sürecinde 5000’den fazla hakim ve savcı ihraç edilmiş ve yerlerine de AKP il ve ilçe teşkilatlarında görev almış kişiler atanmıştır. Hukuki bir standardın bu noktada olmayacağı ve objektif, evrensel değerlendirme kriterlerinin uygulanmayacağı da açıktır. Bahsi geçen düzenlemede bu kurula cezaevi izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri de katılacaktır. Burada Baro temsilcisinin ve insan hakları izleme örgütü temsilcilerinin de bulunması teklif edilebilir.

Düzenlemede Siyasi mahpuslar, Tweet atan, yazı yazan, siyaset yapan kişiler yok. Bu konu hem demokrasiye hem uluslararası arenada ülkeye zarar verirken düzenlemeye eklenmemiş.

“HAKİM KARARLARININ NEREDEYSE YARISI HATALIDIR”

Bazı hukukçular ve hakimlik yapmış uzmanlar teminatsız yargıçların verdiği kararların güvensiz olacağını; Esas olanın da bunu uygulayacak olan yargıçların teminatları olacağını dile getirmektedir.  Bu teminatların güçlenmedikçe bir yere varılmasının mümkün olmadığı görüşündeler.

Ayrıca ülkede verilen hakim kararlarının neredeyse yarısı hatalıdır. Bu düzenleme ile ‘çıkacak, yatacak ya da indirime gidecek’ olanların adil ve eşit bir ‘affa’ uğradığı da tartışmalı olacaktır.”