Korona virüsle (Covid-19) mücadelede ön saflarda yer almak için gönüllü olan hemşire kız kardeşler, bulaştırma riskine karşı kendilerini izole ederek, ailelerinden ayrı kalmayı göze aldılar. Hastanede Covid-19 yoğun bakım bölümünde 1,5 aydır canla başla insanları sağlığına kavuşturmak için çalışan hemşireler, bu süreci ülke olarak sağlıkla atlatıp ailelerine kavuşacakları günü bekliyorlar.
ANNESİNİ UZAKTAN GÖREBİLİYOR
10 yıllık evli ve 7 yaşında bir kız çocuk annesi olan hemşire Günseli Karadavut, 1 Nisan tarihinden bu yana eşi yurt dışında görevli olan kız kardeşi Gamze’nin evinde kalıyor. Yaklaşık 1,5 aydır kızı Umay ve eşi Uğur Karadavut’tan ayrı yaşayan 35 yaşındaki Günseli hemşire, bu süreçte ailesiyle telefonla görüşüyor; annesini kendisinden ayırdığı için korona virüse çok kızgın olan kızı Umay’ı, nöbetten çıktığı bazı günlerde çok uzaktan görme fırsatı buluyor.
Günseli hemşire, Anneler Günü'nde Umay’ın, babası tarafından çekilen videosuyla bir sürpriz yaşayarak duygulandı. Umay, videoda bir taraftan korona virüse tepkisini dile getirirken, bir taraftan da annesine özlemini anlatarak, “Korona virüs yüzünden annemi, arkadaşlarımı göremiyorum, okuluma gidemiyorum. Anne seni çok seviyorum, seni çok özledim. Anneler Günün kutlu olsun. İyi ki varsın anne” diye seslendi.
Kızıyla telefonda görüntülü konuşarak özlem gidermeye çalışan hemşire Karadavut, ödev yapan Umay’a “Kızgın mısın hala Covid’e ve bana” diye sorarken, eşi Uğur Karadavut ise “Umay iyi, ödevlerini yaptı. Seni bekliyoruz. Çok sinirli. Umarım artık en kısa zamanda biter, sen de gelirsin. Gerçekten çok özledik” dedi.
ALTI AYDIR BİR ARAYA GELEMEDİĞİ EŞİYLE GÖRÜNTÜLÜ KONUŞTU
Eşi gemi makine mühendisi olduğu için sürekli yurt dışında bulunan 9 yıllık hemşire Gamze Çağlar da salgının başladığı ilk günlerde görevi gereği Çin’de bulunan eşi Altan Çağlar ile Aralık 2019’dan bu yana bir araya gelemedi. Eşiyle sık sık telefonda görüntülü konuşan Gamze hemşire, şu an açık denizde Japonya yolcusu olan Altan Çağlar ile bir kez daha özlem giderdi.
“ZORLU BİR SÜREÇ AMA İNŞALLAH BAŞARI HİKAYESİ OLARAK AKLIMIZDA KALIR”
Mersinli hemşire kardeşler, salgın sürecinde ailelerine duydukları özlemi İHA muhabirine anlattılar. Bu pandemi sürecinin kendileri için de bir ilk tecrübe olduğunu belirten Günseli hemşire, “Kaygılarımız vardı. Ben biraz tedirgin oluyordum, çünkü bir tarafta aileyi düşünme, bir tarafta da kendi mesleğinle ilgili düşüncelerin var. O tulumlarla çalışmanın ne kadar zor olduğunu gördük. Süreçte hiç ekipman sıkıntısı yaşamadık. Özellikle başhemşiremiz Bilge hanımın ekipman dışında ayrıca manevi desteği de çok fazla oldu. Bizim için pandemi, ekip arkadaşlarımızla tam bir ekip ruhunu yaşadığımız bir süreç oldu. Hem kendi hayatınızı riske atıyorsunuz hem de sevdiklerinizden uzak kalıyorsunuz. Bunlar zorlu bir süreç. Göründüğünden biraz daha farklıymış, bunu birebir yaşadım. Bu salgın bizim için kötü bir hikaye ama inşallah başarı hikayesi olarak aklımızda kalır” diye konuştu.
Mersin’de sürecin başarılı olduğunu da vurgulayan Karadavut, bunda toplumun da payı olduğunu belirterek, Mersinlilere teşekkür etti.
“VİRÜSE ÇOK KIZIYOR”
Bu süreçte bulaştırma riskini düşünerek eve gitmediğini, eşi yurt dışında olan kardeşinde kaldığını dile getiren Karadavut, kızına eşinin baktığını ve 1,5 aydır onları göremediğini söyledi. Karadavut, “Çocuğum, bu dönemde ‘aile böyle olmamalı’, ‘uzakta olmak aile gibi değil’ demeye başladı. Sürekli televizyonlarda duyduğu için ‘Artık bitsin Covid, normal hayatımıza dönelim, aile olalım, yakın olalım’ diye çok söyledi. Biraz da tepkiliydi, sanki ben özellikle eve gelmiyormuşum hissi uyandırdı onda. Virüse çok kızıyor. Komşumuz öğretmen, o hep evde çocuklarının yanında olduğu için kızım bana, ‘Neden sen de öğretmen olmadın? Neden hemşire oldun? Biz seni göremiyoruz’ diyerek sürekli beni sorguladı. Ama daha sonrasında biraz daha anlamaya başladı. Biraz da görüntülü konuşmalarda daha iyi olduk. Bu süreçte nöbetten çıktıktan sonra bazı zamanlar kızımı çok uzaktan gördüğüm anlar oldu ama tabi ki yaklaşamamak, sarılamamak, dokunamamak daha ayrı. Sevdiklerinize dokununca hissedebiliyorsunuz, onlar hissedebiliyor. Bunu yaşayamadık. Tabi ki eşime de epeyce görev düştü bu süreçte, hem anne hem baba olmak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Bu ay sonuna kadar yoğun bakımdaki görevine devam edeceğini kaydeden Günseli hemşire, süreç sonunda herkesin ailesine sağlıklı şekilde kavuşmasını diledi.
“DUYGUSAL ANLAMDA BÜYÜK BİR ÖZLEM VAR; 6 AYDIR GÖRMÜYORUZ BİRBİRİMİZİ”
Hemşire Gamze Çağlar ise eşinden ayrı kaldığı 6 ayda yaşadığı duyguları şöyle anlattı: “Eşim denizci, gemi makine mühendisi. Kendisi ilk Covid başladığında Aralık ayında Çin’deydi. Orada kaldılar uzun bir süre, geminin içinde karantinada kaldılar. Yaklaşık 6 ay oldu eşimle yüz yüze görüşmeyeli. Yurt dışı uçuşları açıldığı zaman eşim de Türkiye’ye dönecek. Onlar bu süreçte Çin, Amerika, Avustralya gibi birçok ülkeye gittiler gemiyle. Şimdi Japonya ve Kore’ye gidecekler. Onlar da geminin içinde kendilerini korumak zorunda kaldılar tabi. Ekipman sıkıntısı yaşamadılar, Türkiye de dahil birçok ülke onlara ekipman gönderdi. Biz sadece ‘Bir şey olmasın’ diye endişe duyduk. Zaten uzakta, bir yandan özlem, bir yandan endişe var. Bunları atlatmaya çalıştık. Zorlu bir süreç oldu. Ben yoğun bakımda, eşim gemide olduğu için çok büyük endişeler yaşadık. Eşimle görüntülü görüşebiliyorum. Duygusal anlamda büyük bir özlem var; 6 aydır görmüyoruz birbirimizi. Burada olsaydı da görebilir miydik bilmiyorum, çünkü gene izole etmemiz gerekebilirdi birbirimizden kendimizi. O orada endişe, ben burada endişe şeklinde bu süreci geçiriyoruz. Haziranda kavuşacağız inşallah.” (İha)