Haber Merkezi

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen “torba yasa”yı eleştiren Komisyon Üyesi CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, teklifin apar topar, hiçbir meslek örgütü, sivil toplum kuruluşu ve uzmandan görüş almadan komisyondan geçirildiğini söyledi.

YANILTICI YAYIN TANIMI GAZETECİLİĞE DARBE

Kanun teklifinin 28’inci maddesinde tanımlanan yanıltıcı yayın yasağının çerçevesinin çok geniş olduğunu belirten CHP’li Gökçel, Bülent Şık’ın pestisitlerin soframıza kadar geldiğine yönelik çalışmasının kamuoyuna açıklanmasının maddeye göre yasaklanabileceğini bildirdi. “Gerçeğe aykırı yayınlar” ifadesinin mutlaka netleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Gökçel, Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odaları gibi meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini özgürce açıklayabilecekleri bir ortam oluşturulması gerektiğini söyledi. 

“TARSİM TASARRUF İÇİN ÇİFTÇİDEN KISIYOR”

CHP’li Gökçel, çiftçi ve devlet yarı yarıya katkı koyduğu TARSİM’in yapısal sorunları olduğunu belirterek, aracılık şirketlerinin havuzdan yüzde 20 pay aldığını söyledi. Örneğin Mersin’de bugüne kadar 272,3 milyon lira devlet prim desteği, 272,3 milyon lira da çiftçi ödemesi ile havuzda 544,6 milyon lira birikti. Bunun 429 milyon lirası hasar tazminatı olarak ödendi. Yaşanabilecek afetleri tazmin etmek için kalan 115,6 milyon liranın 108,92 milyon lirası aracılık şirketlerine ödendi. Yani bir doğal afet yaşanması halinde havuzda Mersinli çiftçilere ödenebilecek yalnızca 6,68 milyon lira var. Aracılık şirketlerinin havuzdan aldığı yüzde 20 payın yüzde beşe düşürülebileceğini ifade eden Gökçel,  böylelikle TARSİM’in daha tasarruflu davranmak için çiftçiden kısmayacağını, bir kaynak yaratmış olacağını söyledi.

ORMANIN ORTASINA HIZAR

Mersin Eski Mezitli Mahallesinde geçen sene gerçekleşen orman talanını hatırlatan Gökçel, cezaların artırılması gerekirken ormanların “bozuk orman arazisi” olarak değerlendirilerek tarıma ve sanayiye açılmasını eleştirdi. Teklifin bu haliyle ormanın ortasına hızar, hatta mobilya fabrikası kurulabileceğini söyleyen CHP’li Vekil, “Odun dışı ne? Tomruk. Çamı kesip, onu tomruk olarak işleyip, tahta hâline getirip de orman sanayisini ormanın içine kuracak. Dolayısıyla bunların önüne geçilmeli.” ifadelerini kullandı.

“ORMAN REHABİLİTASYONU ORMAN KÖYLÜSÜNE VERİLMELİ”

Gökçel, bozuk orman alanı olarak değerlendirilen yerlerde orman fidanlığı kurulmasını getirecek olan teklifle ilgili ormanların rehabilitasyonu için köylülerin kurdukları kooperatiflerin yetkilendirilmesini istedi. Mersin Çamlıyayla örneğini veren Gökçel, “Bölgedeki kadınların kurduğu kooperatifle fidanlık oluşturuldu. Fidanları köylü kadınlar yetiştiriyor. Hem orman köylüsünün ekonomik seviyesini yükseltiyoruz hem de ormanı kendi kontrolü altında, ormana zarar vermeden bu fidanlıkta üretim yapılıyor” dedi.

“RANT SALGINI DURDURULMALI”

Mersin gibi sahili olan ve tarım arazilerinin çok değerli olduğu illerde baş gösteren rant salgınına karşı önlem alınması çağrısında bulunan CHP’li Gökçel, çiftçilerin 100 yıldır tarımsal üretim yaptıkları hazine arazilerinin Ankara’dan birilerine tahsis edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Kaleköy ve Çiftlikköy’de çiftçilerin tarım yapabilmek adına arazilerini imara açtırmadığını belirten CHP’li vekil, 260 dekar tarım arazisinin TOKİ’ye konut amaçlı tahsis edilmesine tepki gösterdi. Gökçel, “TOKİ’de kalırsa bu arazi, oraya imarı verecek, oranın betonlaşmasının önünü açacak. Yazık değil mi bu ülkeye?” dedi.